Ülkemizde gündem sürekli “siyasi kriz” fısıltılarıyla meşgul ediliyor.
“Kaygılı gelecek” başlığı altında halk korkutulmaya çalışılıyor.
Ve hep aynı komplo oyunlarından birinin afişi sokaklarda gezdiriliyor.
Muhalif olmak demek; sürekli aynı oyunu sahneye koymak değildir!
Ve her akşam aynı oyunu seyretmeye gitmek de...
Oyun ve oyuncuların değişmeyişinin tek suçlusu da seyircidir!
***
Artık yorulduk...
Bıkıp usandık...
Her gün sabahtan akşama kadar aynı şarkıyı dinlemekten...
Mesele; Recep Tayyip Erdoğan’ı veya AK Parti iktidarını devirmek.
Bunun dışında başka bir hedef ve amaç yok.
Devrilmiyorsa, partiyi bölmek...
Bölünmüyorsa, karıştırmak...
Karışmıyorsa; terörü, savaşları, dövizleri, köprüleri, yolları, ormanları, ağaçları, hayvanları, rejimi bahane etmek!
Bu da olmuyorsa darbeyle göndermek.
Yani, gündem sürekli terörize ediliyor...
***
Sandıktan ne zaman tek başına bir iktidar çıksa, muhalif klasik kadronun sonuçlardan kendilerine çıkarttığı mesaj:
Bölünüyoruz!
Son on beş yıldan beri her seçim öncesi ve sonrası piyasalara fısıldanıyor:
Bu ülke ve millet karpuz gibi ikiye bölündü!
Karpuza benzetenlere inat bir daha diyoruz ki:
Bu ülke ve millet bir karpuz değildir!
***
ABD’deki seçimlerde iki parti kıran kırana savaşıyor; Demokrat ve Cumhuriyetçi partiler...
Ve yüzde 51 oy alan kazanıyor, yüzde 49 oy alan kaybediyor.
Ama ABD’de muhalefet ve medya Ülke ve millet karpuz gibi ikiye bölündü demiyor...
Ve böylesine ucuz gerekçelere sığınarak kamuoyu galeyana getirilmiyor!
***
Bu ülkedeki siyasetin güçlü olmasına içeridekiler ve dışarıdakiler tahammül edemiyor.
Demokrasi tahammül sanatı değil miydi?
Seçim manifestolarını daha akıllı ve gerçekçi yazmak gerekiyor!
Çünkü masabaşı ve uzak diyarlardan postaya verilen manifestolar eşliğinde demokrasi gelmiyor...
Bir arada barış içinde yaşamayı kabul ederek her şey daha anlamlı ve güzel oluyor!
Bunun yolu da yürekten geçiyor...
Akıl oyunlarından değil...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024