Bizim okumuşlar

17 Ekim 2017

Son günlerde pek fazla gündeme gelmeyen Elif Şafak, Orhan Pamuk bizi pek şaşırtmayan açıklamalarıyla Türkiye’yi dünya gündemine getirmeyi başardı.

“Biz yazarlar olarak bir her zaman öyküleri kovalarız” diyen Elif Şafak öyküsüz kalmış olacak ki New York’ta yeni bir öykünün peşinde koşuyor... Şafak demiş ki:

“Ben her zaman azınlık hakları konusunu yüksek sesle konuşan ve üzerinde yazı yazan biri oldum. Ancak bu konuşmamı hazırlarken; biseksüel olduğumu insanların içinde konuşma cesareti gösteremediğimin farkına vardım.”

*

Yazının Devamı

Ve iki kadın

15 Ekim 2017

İki Müslüman kadın savaşın en çirkin ve sapık yanlarını dünyaya anlattı.

Biri Irak’taki iç savaşı, diğeri de Myanmar’ın Arakan bölgesindeki katliamı anlatıyor...

Anlıyoruz ki bir ülkenin içi karışmaya görsün...

Karışınca insan vahşileşebiliyormuş!

Yazının Devamı

İskeletlerin dansı

13 Ekim 2017

Siyasetin bir meslek olmadığından, yüzlerin sürekli değişmesi gerektiğinden söz edenlerin başında medya ve silahşörleri geliyor.

Lakin kendilerinin değişimine sıra gelince kıyamet kopuyor.

Bir de, dinozorlaştıkça kendilerini “duayen” zannedenler var.

Yemekten, şaraptan, kadından, mankenden, sanattan, spordan, siyasetten velhasıl her şeyden anlayan kudurmuş tipler hâlâ medyanın köşe başlarını tutmaya devam ediyor.

Bu tiplerin iplerinin kimlerin elinde olduğunu da iyi biliyoruz.

Eski kalıntılardan bir farkı olmayan bu tiplerden medya kurtulamadıkça sektör hiç düzelmeyecek.

“Kronik muhalif” dediğimiz bu tiplerin sayısı azalacak diye beklerken, her geçen gün bir yenisi ekleniyor.

Ekranlarda ne kadar delileşebilirseniz o kadar reyting alıyorsunuz.

Yazının Devamı

Dağın öteki yüzü

10 Ekim 2017

Biz bu dağların öteki yüzünü de iyi biliyoruz.

Yüz yıl boyunca bu coğrafyadan bizi tasfiye etmek için her tür senaryoyu filme çeken ABD, Türkiye ile kavgasını her geçen farklı bir yere sürüklüyor.

Biz haklılığımızı savunmaya kelime bulamazken, Amerika senaryo üretmekten bıkıp usanmadı.

Biz sürekli “müttefik” olmanın bedelini ödüyoruz.

Amerika’ya bedeli ise milyarlarca dolar olsa da yüz doların maliyeti sadece kâğıt parası ile yeşil boya...

Maliyetsiz savaşların kurdu sayılan Amerika’nın sınırsızlığı hayatımızın her alanına etki ediyor.

Kim ne diyor bilemiyoruz ama Amerika, Kürdistan bahanesiyle Ortadoğu’ya yerleşiyor...

Ve İsrail kendisine büyük bir arka bahçe yapıyor.

Yazının Devamı

Tuhaf zamanlar

8 Ekim 2017

Türkiye-İzlanda milli maçı için Eskişehir’deydik...

Maç öncesi yazılanları, çizilenleri okudukça ya da ekranlarda hemen her akşam dırdır edenleri seyrettikçe ya da “şeytanlara” avukatlık yapanları izledikçe anlıyoruz ki bu ülkedeki siyaset ve spor sektörü asla beklenen seviyeyi yakalayamayacak...

“Ya vur ya da öldür” mantığı ruhları esir etmiş...

Bu çifte standart duygusunu Beşiktaş yönetimindeyken yaşamış biri olarak artık garipsemiyor ve önemsemiyorum...

Yazının Devamı

Aldanıyoruz işte

6 Ekim 2017

“Devletlerin ebedi dostu ve düşmanı yok” diyorlar ya...

Bin yıldan beri söylenmiş bu nasihate hâlâ inanmıyoruz...

Ve biz bu dostluğun masal kısmında gezinmeye hâlâ devam ediyoruz.

Aldanıyoruz işte...

Yazının Devamı

Alfabesiz düşlerimiz

3 Ekim 2017

Dış kaynaklı yaşadığımız sorunlar, içeride birilerine mırıldanma hakkı veriyor...

Özellikle ekonomik dalgalanma bekleyenlerin sayısı da bir hayli fazla.

Kaptanı değiştirmek uğruna geminin bir yerlere vurmasını bekleyenler okyanusta olduğunu da unutuyor...

Siyasette yeniden düşünme zamanı.

Yolumuzun kesiştiği herkes bizden kaynaklı bir yara alıyorsa oturup muhasebe yapmanın zamanı.

Yolumuza çıkanlarla, yolumuzu kesenler ile aynı yolda yürüdüklerimizi ayırma vakti gelmiştir...

Matematiksel muhasebeyi bir günde belki elli defa yapanlar, hayata dair duygusal kırılganlıkların muhasebesini yapmaktan kaçınıyor.

Başkalarıyla yüzleşmek en kolay iş...

Yazının Devamı

Evvel zaman içinde

1 Ekim 2017

Rüzgâr nereden eserse oraya bayrak diken bir medyamız var.

Bir ay boyunca Myanmar katliamını gündeme getirdi, sonra unuttu...

Ne oldu şimdi?

Katliam bitti mi, yoksa devam ediyor mu?

Yazının Devamı