Yıl 'yavaş' başladı!

14 Şubat 2022

Otomotiv üretimi ve ihracatı, yeni yıla "yavaş" başladı. Gerek üretim gerekse de ihracattaki bu durumun önümüzdeki aylarda değişmesi bekleniyor.

Otomotiv Sanayii Derneği'nin (OSD) açıkladığı 2022 yılının Ocak ayı verileri, Türk otomotiv endüstrisinin bu yıla "yavaşlama" ile başladığını ortaya koydu. Nitekim yılın ilk ayında toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 azalarak 90 bin 520 adet olurken, ihracat ise aynı dönemde adet bazında yüzde 13 azalışla 67 bin 799 adedi buldu.

Söz konusu verilere göre yılın ilk ayında ticari araç üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14, ağır ticari araç grubunda yüzde 12, hafif ticari araç grubunda da yüzde 15 arttı. Bu dönemde, yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi 42 bin 742, traktör üretimi de 3 bin 594 adet olarak gerçekleşti. Pazara bakıldığında, 2021 yılı Ocak ayına göre ticari araç pazarı yüzde 7, hafif ticari araç pazarı yüzde 9 arttı, ağır ticari araç pazarı yüzde 1 oranında azaldı. Baz etkisi

Yazının Devamı

Dünyanın en iyi otomobili mi?

13 Şubat 2022

Üretildiği fabrikada "Dünyanın en iyi otomobili" diye yazan bir araçtan bahsedeceğim bu hafta... 1967'den bu yana üretimde olan, "egosu gayet yüksek", "otururken ses yapmasın diye" koltuklarında kumaş döşeme kullanılan, aracın gövdesi aynı zamanda "ayna" görevi gören Toyota Century'den...

Her zaman benzer şeyler olmasın, bu kez farklı ve çok özel bir şey yazmak istemiştim. Sanırım öyle de olacak. Zira başka hangi otomobil, "Dünyanın en iyi otomobili" gibi iddialı ve "ego düzeyi yüksek" bir tabelanın asılı olduğu fabrikadan çıkabilir ki? Yani ben "o otomobil" olsam, daha fabrikadan çıkarken "Heyyy diğerleri, kenara çekilin. Gerçek otomobil geldi!.." filan derdim, öyle emin konuşurdum yani... Yahu başka hangi otomobilin gövdesi, aynı zamanda "ayna" görevi görsün diye özel olarak parlatılır ki? Bugün hangi otomobilin üretimi için özel el aletleri kullanılıyor ki? Az bile söylemişim, daha "ukala" ve "bencil" davranabilirdim Toyota Century olsam...

Toyota'nın (maalesef benimle yaşıt) en eski ve "muhafazakâr"

Yazının Devamı

İhracat Ocak'ta 2.2 milyarla başladı

7 Şubat 2022

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre, otomotiv sektörünün Ocak ayı ihracatı yüzde 1.6 düşüşle 2.2 milyar dolar oldu. Yaşanan düşüşe rağmen Türkiye ihracatında yine ilk sırada yer alan sektörün toplam ihracattan aldığı pay ise yüzde 12.7 oldu.

OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, "Yarı iletken çip krizi, ham madde tedarik problemleri ve artan maliyetler gibi sorunların gölgesinde girdiğimiz 2022 yılının ilk ayında, en büyük ürün grubu yine tedarik endüstrisi oldu. Binek otomobillerde yüzde 21 düşüş, otobüs-minibüs-midibüs ihracatında ise yüzde 39 artış kaydettik. Ülke bazındaysa Birleşik Krallık, ABD ve Mısır gibi ülkelere yüzde 40'lara varan oranlarda yüksek oranlı artışlar yaşandı. Fransa ve İtalya’ya ise çift haneli düşüş yaşadık" diye konuştu.

Ürün grubu bazında "tedarik endüstrisi" ihracatı, geçen ay yüzde 7 artarak 951 milyon dolar olurken binek otomobil ihracatı yüzde 654 milyon dolar, eşya taşımaya mahsus

Yazının Devamı

Çocuğumun 'adı'na

6 Şubat 2022

Otomotiv dünyasında pek çok marka ve model adının, öyle ya da böyle bir öyküsü, ortaya çıkış nedeni vardır mutlaka... Bazı isimler hüzünlü bir hikaye barındırsa da geri planda, bazıları "onur"dur, "onurlandırma"dır aslında... Hep söylerim; otomotiv dünyasına ve markalara sadece "sıradan şeyler" gözüyle değil de, kimi zaman "gönül gözüyle" bakmak, hikayeleriyle tanımak, tanıyarak ve bilerek kullanmak, satın almak, bahsetmek gerekir... Biz de her hafta işte tam da bu nedenle buluşuyoruz zaten bu köşeden...

"Mesela" deyip başlayalım bence... "En beğendiğim Ferrari'lerden biri", "Dino" olabilir mesela... O katı ve acımasız gibi görünen adamın, Enzo Ferrari'nin "acısının anıtı" gibidir Dino... Sadece bir Ferrari'de değil Fiat'ın bir modelinde de kullanmıştır Enzo o adı. Hatta onu gölgelemesin diye Ferrari Dino ve Fiat Dino'da marka amblemlerinin kullanılmasını istemez, bu konuda da inatçı davranır... Niye mi bu kadar değerlidir Dino? O doğduğunda yarışçı olan Enzo Ferrari, Dino için pistleri bırakır ve kendi markasını kurmaya yönelir. Dino da

Yazının Devamı

Satış sonrası umutlu

31 Ocak 2022

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği'nin, üyeleri arasında yaptığı ankete göre, sektör istihdamda artış kaydederken, bu yıl iç pazarda da yükseliş bekliyor.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), 2021 yılını, üyelerinin katılımıyla düzenlediği bir anket çalışmasıyla mercek altına aldı. OSS’nin 2021 Yıl Sonu Değerlendirme anketine göre, geçen yılın genelinde 2020’ye göre yurt içi satışlarda ortalama yüzde 43.5’lik artış yaşanırken, bu rakam, dağıtıcı üyelerde yüzde 42’yi aştı, üreticilerdeyse yüzde 46’ya yaklaştı.

Araştırmada, yurt içi satışlarda bu yılın ilk çeyreğine ilişkin beklentiler de soruldu. Bu kapsamda katılımcıların 2021’in son çeyreğine göre ortalama yüzde 7’ye yakın artış beklediği ortaya çıktı. Katılımcılar, yurt içi satışlarda 2022’nin ilk çeyreğinde geçen yılın ilk çeyreğine göre ortalama yüzde 22.5 artış beklediğini açıkladı. Ayrıca üyeler, yılın tamamında yurt içi satışlarda

Yazının Devamı

Ya kaçmasaydı?

30 Ocak 2022

De Tomaso, şüphesiz otomobil tutkunlarının gayet iyi bildiği bir marka. Hele de Pantera, bugün bile süper spor otomobiller arasında "devasa arka lastikleri" ile konuşulmayı başaran bir araç... Peki ya markanın yaratıcısını bilen var mı?

Çocukluğumda (ki ben, küçük yaşlarda da otomobil manyağının tekiydim!) İstanbul Anadolu Yakası'nda, Bağdat Caddesi'nden her geçtiğimizde gördüğüm ve rüyalarıma giren otomobillerden biriydi De Tomaso Pantera. Sarı renkli, Bağdat Caddesi'nin geniş olan kaldırımlarından birinde park etmiş, sarı renkli, ön kısmında siyah bölümleri bulunan ve arkasında devasa lastikleriyle dikkatimi çeken bir otomobildi. Sesini duyabilmek için o yaşlarda nelerimi vermezdim kim bilir? Muhtemelen birkaç Matchbox arabamı, o kadar. Zira "oncacık çocukta" başka ne olabilir ki? Evim ya da gerçek aracım yoktu ki!.. Belki pedallı traktörüm olabilirdi ama şimdilik onu bu işe karıştırmayalım... Daha el fenerlerinden yaptığım farlarını yeni takmıştım!

Evet, her ne orijinal De Tomaso firması 2004'te iflas etmiş, orijinal Pantera'nın üretiminin

Yazının Devamı

2 milyar dolar yatırım planı

24 Ocak 2022

Geçen yıl 1.5 milyar dolar civarında yatırım yapan otomotiv tedarikçileri, bu yıl hedefi 2 milyar dolar olarak belirledi. Üstelik bu miktarın yaklaşık olarak yarısı elektrikli araç teknolojisine ait olacak.

Ülkemizde de giderek hızlanan elektrikli araç üretim çalışmalarına, ana sanayinin olmazsa olmazı tedarikçiler de ayak uydurmak için gaza bastı. Nitekim geçen yıl toplamda 1.5 milyar dolar civarında bir yatırım yapan tedarik sanayi, bu yıl için çıtayı 2 milyar dolara yükseltti. Üstelik bunun neredeyse yarısı elektrikli araç teknolojilerine yönelik olacak.

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, geçen yılı 2020 seviyelerinde kapattıklarını, bu yıla ilişkin öngörülerinin de 2021'deki olumsuz deneyimlerin etkisiyle yüzde 1'lik bir büyüme olduğunu kaydetti. "2022’ye başlarken 2021’i tamamen geride bırakamadık. Sorunlarını 2022’ye de taşımak durumunda kaldık" diyen Saydam, buna rağmen Türkiye'nin, dünya otomotiv sektöründen aldığı payın

Yazının Devamı

İşin suyu çıkabilir!

23 Ocak 2022

Kendi kendine gidebilen, pek çok teknolojik özelliğe sahip otomobiller bazen beni rahatsız ediyor. Zira kullandığım bir otomobilin benden daha akıllı olmasına tahammül edebilir miyim, bilemiyorum...

Kara Şimşek'teki "KITT"i hatırlamayan var mı? Yaşı yetmeyenler bile, eminim bir şekilde bilgi sahibi olmuştur bu "ulvi" otomobille ilgili... "Rahmetli" 1982 model Pontiac Trans Am'dan imal edilen kendine "has" bir otomobildi. Şimdilerde "yapay zeka" olarak adlandırılan teknoloji, o dönemde kendisine çoktaaannn yüklenmişti. Kendi kendine konuşur, kimi zaman alınır, ama "veli nimeti" David Hasselhoff'un sözünden de çıkmaz, kazık atmazdı! En olmadık yerlerde, Red Kit'in "Düldül"ü gibi çıkıp gelir, David abi başka işlerle meşgul olurken, o, 0'dan 100'e 2 saniyede çıkıverirdi.

Özellikle bugünlerde çok "makbule geçecek" özellikleri de vardı elbette. Zira benzininin bittiğini, yağının değişmesi gerektiğini hiç hatırlamıyorum. Mesela ekranlarda muayenesi geçmiş olarak rol kesmiş midir, hiç sorgulamadık bile. Hoş muayenesi gelse, ona da kendiliğinden gider gelirdi ya,

Yazının Devamı