Kemal Önderoğlu

20 Şubat 2012 Pazartesi günkü köşemizde “Buca Kıbrıs Caddesi sakinleri soruyor: Bu caddede birinin ölmesi mi bekleniyor?” başlığı ile Buca Dumlupınar ve Adatepe mahalleleri sakinlerinin sorununu aktarmıştık. Bucalı okurlarımız hafta başında yine aradılar, yetkililerin hiçbir yaptırım getirmediklerini ve haber çıktıktan sonra 10-12 trafik kazası yaşandığını, korku içinde olduklarını bildirdiler. Okurlarımız, Özmen ve Erdem caddelerini birbirine bağlayan Kıbrıs Caddesi’nin çift yönlü trafiğe açık olduğunu, Hasanağa Bahçesi ile bitişiğindeki 67, 69, 71 ve 73 sokaklardan başlamak üzere yolun daraldığını ve çok tehlikeli bir hal aldığını bir kez daha yetkililere hatırlatmamızı istediler. Sabah ve akşam trafiğinde bu yolda yaya geçişlerinin oldukça tehlikeli olduğunu belirten Bucalılar yaşanan sıkıntıları şöyle dile getirdiler:

Her gün kaza oluyor
“20 Şubat 2012 tarihinde şikayetimiz köşenizde çıktı. Teşekkür ederiz. Ancak o günden bu yana hiçbir gelişme olmadı ve iyileştirme yapılmadı. Hatta semtimize uğrayan bile olmadı. Bu cadde Buca için araç ve yaya trafiği açısından çok önemli bir yol. Bu yoldan 9 Eylül Üniversitesi’ne ait Dokuzçeşmeler Yerleşkesi’ne gidiş ve dönüş

Bornova Küçükpark sakinlerinin yıllardır süren şikayetlerini defalarca dile getirdik. En son 16 Eylül 2011 Cuma günkü köşemizde “Küçükpark’ta hayat işkenceye dönüştü. Yöneticiler işletme sahiplerinden korkuyor mu?” başlıklarıyla aktarmıştık. Küçükpark sakinleri “Semtimiz Bornova’nın en nezih kenti iken, ne yazık ki şu anda yaşanılmaz bir yer oldu. Küçükpark sahipsiz kalmamalı. Biz evlerimizde ve sokaklarımızda huzur içinde yaşamak istiyoruz. Yeter artık!” diye isyan etmişlerdi. Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Oktay Sındır da, “Küçükpark’ta halk ne istiyorsa o olacak” diyerek burada radikal değişimler yapacağını açıklamıştı. Bornova Belediyesi bunun üzerine Küçükpark ile ilgili projeler hazırladı, kaynak temin edildi ve geçen ay Küçükpark’ta değişim başladı.

Müzikte denetlensin
Belediye, kafeteryaları ve eğlence mekanlarıyla ünlü Küçükpark’ta kapsamlı bir kaldırım ve yol düzenlemesi başlattı. Meydan araç parkına kapatıldı. 166 Sokak’tan meydana giriş engellendi ve bölgeye 1500 metrekare parke taşı ve 730 metrekare bordür döşendi. Araç parkına yasak olan bölgeler yükseltilerek, etrafına bir buçuk metre arayla babalar konuldu. Böylece gelişigüzel araç parkı

Bu görüntüler Beyler sokaklara yakışıyor mu? Beyler esnafı kentyöneticilerinin sokaklarına hizmet getirmesini istiyor.

İzmir’in tarihi çarşısı Kemeraltı’ndaki 1. Beyler, yani 846 Sokak ile bağlantılı 847 Sokak ile 2. Beyler Sokak’ta işyeri bulunan okurlarımız isyanda. Bir zamanlar İzmir’in kalbur üstü insanların alışveriş yaptığı ve marka ürünlerin satıldığı Beyler sokakların belediyeler tarafından hiç mi hiç ele alınmadığını söyleyen esnaf okurlarımız, “Öncelikle İzmir’in birçok köşesinde olduğu gibi bu sokaklara da sabah saat 10.00 ile kışın akşam saat 19.00’a yazın da saat 20.00’ye kadar araç giriş ve çıkışı yasaklanmalı. En önemli sorunumuz bu. Çünkü bu yüzden defalarca mahkemelik olduk. Bu sokaklar bir de Anafartalar’da zabıtadan kaçan işportacı ile seyyar satıcıların sığınağı oldu. Ayrıca sokaklarımız rezil mi rezil durumda” dediler ve diğer sorunlarını şöyle dile getirdiler:

Müşteriler girmiyor

Konak Meydanı’nın sanat ve kültür etkinlikleri alanı, yani Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Devlet Resim ve Heykel Müzesi ve Sabancı Kültür Merkezi ile İzmir Devlet Tiyatrosu’nun bulunduğu adadaki tek otoparkın İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce el konulmasına İzmirli sanatçı ve kültür çevresinden tepkiler yağıyor. Bir aydır gazetemizi ve köşemizi arayan İzmirli sanatçılar ile sanatsever İzmirliler, burada otopark olarak kullanılan alanın İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından İşletme ve İştirakler Dairesi Başkanlığı İdari İşler Şube Müdürlüğü Trafik ve Araç Sevk Amirliği emrine verilmesine hayret ettiklerini ilettiler. Sanatçılar, kültür adamları ve İzmirliler bakın neler söylediler:

‘UCUBE’ bir hizmet
Sanatçılar, “Biz sanatçılar araçlarımızla buraya geliyor, park ettikten sonra kostümlerimizi ve kullandığımız sazları arka kapıdan salonlara taşıyorduk. Bir ayı aşkın süredir bırakın araçlarımızı park etmeyi eşyalarımızı bile taşıyamaz olduk. Çünkü otoparka giriş yasaklandı. Sanatçı ve izleyicilerin otopark olarak kullandığı alanın böyle bir hizmete verilmesi, heykellere ‘UCUBE’ diyen zihniyetten ne farkı var? İzmir’de AKM’nin otoparkını kapatmakla, Taksim’de AKM’yi

Karabağlar Esenyalı Mahallesi 52/18 Sokak sakinleri isyanda. Sokaktaki işyeri sahipleri bakın ne diyorlar: “Bu sokakta işyeri bulunan bizler aylardır sıkıntı içindeyiz. Aylardır metro inşaatı, sonrası kaldırım tadilatı ve doğalgaz çalışmaları nedeniyle toz, çamur ve pislik içinde kaldık. Şimdi de yağmur suyu mazgalları yenileme çalışmaları yapılıyor. Geniş kanallar daraltılıyor. Tabii kazılan yerlere yerleştirilen çelik tabakalar her araç geçişinde aşırı gürültü çıkarıyor. Her araba geçtiğinde gök gürültüsü gibi gürültü çıkaran metal levhalar bizi canımızdan bezdirdi. Bu levhalar konulduğu günden bu yana burada yaşayanlarda ne uyku var, ne de huzur kaldı. Acaba daha kaç gün bu şekilde yaşayacağız? Yetkililerin cevap vermesini istiyoruz.”

Sesler bizi uyutmuyor
Sokak sakinlerinden Ali Saffet Gönül de isyan etti ve “Lütfen bu Çin işkencesine son verilsin. Aylardır bu sokakla uğraştılar yetmedi. Ne doğalgazı kaldı, ne kanalet tamiratı; son 1 yılda en az beş kez kazıldı bu sokak. Hatay Caddesi’ndeki yenileme nedeniyle defalarca suyumuz kesildi. Tadilatlar trafik nedeniyle gece yapıldı. Artık bıktık. Yönetici olduğum apartman adına da yazıyorum; biz artık belediyeden

İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde yaşayan vatandaşların rüzgarlı ve yağışlı havalarda, sık sık kopan elektrik tellerinin yeraltına alınması isteklerini ilk olarak 2010 Mayıs, ikincisini 2010 Ekim, son kez de 2011 Mayıs ayında köşemizde dile getirmiştik. Israrlı yazılarımız sonunda GEDİZ Elektrik Dağıtım A.Ş yetkilileri, Güzelbahçelilerin bu isteklerini programa aldıklarını ve ödenek temini ile birlikte soruna çözüm üreteceklerini bildirmişlerdi. Bu istek 2012 yılı başında başlatıldı. Köşemizi arayan Güzelbahçeliler, “İlçemizde özelikle kış aylarında yağan her yağışta ve esen her rüzgarda elektrik direklerindeki teller kopuyor ve saatlerce elektriksiz kalıyorduk. İzmir’deki tüm basın kurumlarını aradık. Siz de ‘Ölüm tehlikesi saçan elektrik kabloları yeraltına alınsın’ başlığı ile isteğimizi dile getirdiniz. GEDİZ Elektrik Dağıtım A.Ş. bu yıl başında çalışmaları başlattı” dediler ve sözlerini şöyle sürdürdüler:

Teşekkür yağdı
“Narlıdere Ege Ordusu Komutanlığı’ndan itibaren Güzelbahçe’nin sahilindeki elektrik direklerindeki kablolar Urla Zeytinalan’a kadar yeraltına alınıyor. Çalışanlar yağmur-çamur ve gece-gündüz demeden, yoğun kış şartlarına rağmen elektrik kablolarını

Buca Dumlupınar ve Adatepe mahalleleri arasındaki Kıbrıs Caddesi, 9 Eylül Üniversitesi’nin Dokuzçeşmeler Yerleşkesi’ne giden ve dönüş yapılan çift yönlü trafiğe hizmet veren bir yol. Yani Buca için önemli bir cadde. Bir tarafında Hasanağa Bahçesi, diğer tarafında da Fatma Saygın Anadolu Meslek Lisesi bulunuyor. Araç trafiğinin yoğunluğunun yanında yaya trafiği de çok fazla olan bir yer. Bu caddede yaşanan sorun da bu yüzden yaşanıyor. “Buca Kıbrıs Caddesi’nde birinin ölmesi mi bekleniyor?” diye dert yanan Bucalılar oldukça dertliler. Çift yön trafiğe açık olan Kıbrıs Caddesi, buradaki trafik yoğunluğuna ve yayalara güvenli hizmet veremiyor. Özellikle yayalar için çok çok tehlikeli ve yetersiz bir yol. Çünkü, bu caddenin her iki yanında da kaldırım yok. Çift yön araç trafiği arasında yayalar burada canlarını zor kurtarıyor. Bucalılar bakın ne diyorlar:

Öğrenciler kaza geçirdi
“Kaldırım diye 25 santimetre genişliğinde, o da panolarlarla işgal edilmiş birşey var ama insan burada yürürken bile gelen araçlar yüzünden duvara sıkışıyor. 2 yıl önce burada yürüyen bir bayanın geçen kamyor karnını yıttı ve bağırsakları dışarı fırladı. Hastaneye zor yetiştirildi ve ölümden son

İzmir Körfezi’nin en güzel seyir noktalarından Narlıdere Sahilevleri’nde yaşayanlar isyan noktasında. Neden mi? 7 ay önce İZSU Genel Müdürlüğü’nün ihale sonucu Gürler Caddesi ve çevresinde kanalizasyon işini verdiği yüklenici firmanın işini tamamlamadığı ve düzensiz çalıştığı için. Narlıdereliler, “Haziran 2011’de Sahilevlerinde işe başlayan yüklenici firma düzensiz, dağınık ve dikkatsiz çalıştı ve halen de aynı zihniyetle çalışıyor. En önemlisi yeni hat döşenen yerlerde kanalizasyon atıkları haftalardır denize akıtılıyor. Şu anda semtimiz lağım ve ağır bir koku altında. Gürler Caddesi’ndeki çalışmanın aylardır tamamlanmaması ve bağlantıların yapılmaması nedeniyle semtimiz yaşanmaz hale geldi” diyor ve yaşananları şöyle ifade ediyorlar:

Tek yetkili görmedik
“Bu tespitlerimizi yazılı ve sözlü olarak defalarca yetkililere ilettik, ilgilenen olmadı. Narlıdere Belediyesi’ne de ilettik, onlar da sorumluluklarında olmadığını, Büyükşehir ve İZSU ’nun ilgilenmesi gerektiğini söylediler. İlginçtir ama 7 aydır Büyükşehir ve İZSU ’dan bölgemizde tek sorumlu görmedik. Şu anda bölgemiz oturulamaz ve yaşanamaz bir halde. Bağlantı yapılan birçok yerde patlaklar var ve lağım