İnönü’deki calısma canımıza yetti!

8 Mayıs 2012

6 Haziran 2011 tarihinde başlayan ve Ocak 2012’de bitirilmesi karar altına alınan kaldırım çalışmalarının uzaması iki ilçe halkını da canından bezderdi

Hatay İnönü Caddesi sakinlerinden Yıldız Keskin, “Öncelikle İnönü Caddesi’nde aktarmalı ulaşım konusunda çektiğimiz eziyet ve işkenceyi yetkililere aktardınız, Milliyet Ege’ye teşekkür ediyoruz. Ancak, hiçbir iyileştirme yapılmadı. İnönü Caddesi sakinleri olarak ulaşım konusunda galiba bizim çilemiz bitmeyecek. Bu neyse de; Üçyol-Üçkuyular metro çalışması yüzünden katlandığımız ulaşım işkencesi yanında, ikinci işkencede bitmeyen kaldırım düzenlemesi. Tozunu toprağını bugüne kadar yuttuğumuz yetmiyormuş gibi, şimdide bu işin KDV’si olarak, tamamlanan taş döşemeleri kaymasın diye, parlak zemininin törpülenmesi ve tırtıklandırılması tozunu yutuyoruz. Hem de her gün” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

Çirkinleşti
“İş bittikten sonra mı kayma işi akıllarına geldi? En önemlisi de taşlar tırtıklama ve törpüleme sonucunda rezil bir görüntüye büründü. Estetik olarak çirkin bir hal aldı. Düz ayakkabılarla yürümek bile ortopedik sorunlara yol açacak hale geldi. Ki bir de topuklu ayakkabı kullanan hem cinslerimizin halini

Yazının Devamı

Belkahve’den köye giriş istiyoruz

4 Mayıs 2012




Kavaklıdere köyü İzmir’in doğusunda, Bornova’ya bağlı ve ilçe merkezine 7 kilometre uzaklıkta bir yerleşim. İki bin nüfuslu köy halkının çoğunluğu İzmir, Kemalpaşa ve Turgutlu’daki sanayi bölgelerinde çalışarak yaşamlarını sürdürüyor. İzmir’in Belkahve bölgesinde bulunan köy halkı 2 yıla yakındır isyanda. Özellikle Kemalpaşa ve Turgutlu’daki sanayilerde çalışan köylüler Belkahve inişinde kapatılan köye girişlerden dertliler. Kavaklıdere Köyü Muhtarı Yunus Baycan ve köy halkı bakın ne diyor: “İki yıla yakın süredir İzmir’in trafik kazaları açısından kara noktası Ambarlar Kavşağı’nda Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü kavşak çalışması nedeniyle Belkahve inişinden köyümüze araçla ve yaya olarak girişi kapattı. İki yıla yakın süredir özellikle yaya girişleri konusunda trafik kazaları yaşandı ve köy halkından en az 10 kişi yaşamını yitirdi. Biz köy halkı olarak Belkahve’deki Atatürk Anıtı civarından köyümüze hem yaya geçişleri, hem de araç girişleri için alt veya üst geçit yapılmasını istiyoruz.”

İşletmeler de mağdur

Belkahve Atatürk Anıtı yanındaki İzmir İl Özel İdaresi’ne ait Mavi Yeşil Restoran, 30-35 yıllık Çıtak Restoran ve Kafe ile Nil Restoran sahipleri de aynı konuda

Yazının Devamı

50 metre arayla iki baz istasyonu olur mu?

1 Mayıs 2012

Binalarına 5 ile 7 metre mesafedeki elektrik direklerine kondurulan baz istasyonlarından dert yanan İzmirliler, belediye başkanları ile TEDAŞ yetkililerini bu konuda daha duyarlı olmaya davet ediyorlar

İnönü Caddesi’nde Hıfzıssıhha’da oturan okurumuz Ahmet Peker, cadde boyunca elektrik direklerine monte edilen baz istasyonlarından dert yanıyor. Caddedeki baz istasyonlarının sayısı o kadar çok artmış ki, belli yerlerde iki baz arasındaki mesafe 50 metreymiş. Alsancak Vahap Özaltay Meydanı’nda ise bu mesafe 20 metreye inmiş. Ruhsatsız baz istasyonlarını Bornova ve Bayraklı belediyeleri bir bir kaldırırken, Karabağlar ve Konak belediyelerinin buluştuğu caddedekilere bir şey yapılamadığından yakınan okuyucumuz, “TEDAŞ yani GEDİZ Elektrik Dağıtım A.Ş. istasyonların enerjisini kesmediği için belediyelerin ellerinin kolları bağlı oluyormuş. Belediyelerin encümen kararına rağmen TEDAŞ’ın, elektrik direklerine enerji vermesine anlam veremiyorum” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Baz istasyonlarının yaydığı sinyaller, artık yatak odamızda, mutfağımızda. ‘Ben yaptım oldu’ mantığı ile uygulanan bu sisteme kim göz yumuyor?



Dava mı açalım?
Bilgi Teknolojileri Kurumu,

Yazının Devamı

Rahat ve aktarmasız ulaşım istiyoruz

27 Nisan 2012




Üçyol-Üçkuyular arasındaki metro çalışmaları nedeniyle toplu ulaşım konusunda eziyet ve işkence çektiklerini söyleyen okurlarımız yetkililerden ilgi bekliyorlar

Okurumuz Yıldız Keskin, “Biz İnönü Caddesi’nde oturan kişiler olarak eskiden tek arabayla Balçova’ya ve Narlıdere’ye vb. yerlere belediye otobüsleriyle ulaşabiliyorduk. Ne zaman aktarmalı ulaşım denilen eziyet ve işkence sistemi yürürlüğe kondu, Balçova ya Narlıdere’ye ulaşmak veya oradan geri dönmek büyük ve zorlu bir iş haline geldi. Aktarma merkezinde inip tekrar kuyruğa girmek ve araba beklemek veya Üçkuyular otobüs durağına pazaryerinin içinden yürüyerek ulaşmak, orada da yine otobüs beklemek, insanların sinir katsayılarını yükseltti. Belediyenin temel hizmet kuruluşu olan ulaşımı kolaylaştırmak yerine zorlaştırması, hangi akla ve gerekçeye dayanmaktadır. Bizim bu eziyeti çekmek için günahımız nedir? İzmir’de yaşamamız mıdır? Bitmeyen metronun aktarması mıdır? Vatandaş olarak belediyeden en temel sorunumuz olan toplu ulaşımın rahat, aktarmasız, konforlu ulaşım olarak çözülmesini istiyoruz. Bedava değil, kaç para olursa olsun rahat, huzurlu ve aktarmasız ulaşım istiyoruz. Büyük Başkan, lütfen bu sorunu

Yazının Devamı

Evka-5’li gençler spor tesisi istiyor

23 Nisan 2012




Çiğli Belediyesi’ne ve İzmir Büyükşehir Belediysi’ne ayrı ayrı gitmelerine rağmen hiçbir sonuç elde edemeyen gençler, sorunlarını bize yazarak çözüm aradılar

Hiçbir sosyal tesise sahip olmadıklarını belirten Çiğli Evka-5’te yaşayan gençler kent yöneticilerini bir kez daha uyarmamızı istediler. “Çiğlili gençler olarak belediye başkanlarından memnun değiliz. Çünkü, belediye başkanları gelip gençler olarak sorunlarımızı dinlemiyorlar. Biz şu anda birçok imkandan mahrumuz.

Spor klübümüz de yok

Yazın toz ve toprak, kışın da çamur içindeki boş alanlarda top ve oyunlar oynuyoruz. Biz yıllardır diğer mahalle ve semtlerde bulunan çim sahaların ve spor salonlarının hasretini çekiyoruz. Semtimizdeki boş alanların ele alınarak bize spor tesisleri ve oyun alanları yapılmasını istiyoruz. Bu isteklerimizi Evka-5 Mahalle Muhtarı Bilal Çetin’e ilettik. Muhtarımız da bize bu konuda gerekli yazışmaları yaptığını ve isteğimizi yetkililere ilettiğini söyledi. Semtimize 8 yıldır hiçbir sosyal ve spor tesisi yapılmadı. Çiğli Belediyesi’ne gittik, onlar da isteğimizi Büyükşehir Belediyesi’ne ilettiklerini söylediler. Biz de İzmir’in diğer ilçelerinde ve semtlerinde olduğu gibi gençlerin yararlan

Yazının Devamı

‘Kuruş’ kaldırılsın ya da piyasaya sürülsün

20 Nisan 2012





Bu konu son aylarda köşemize gelen şikayetler arasında ön sırayı almaya başladı. Okurlarımız özellikle TEDAŞ, İZSU, TELEKOM, PTT ve benzer kamu kurumları veznelerine gittiklerinde kuruş olarak gelen 78.96, 50.86, 5.21 TL gibi fatura ödemelerinde para üstlerinin verilmediğini ilettiler. Bazı okurlarımız da yiyecek, giyecek ve benzeri ürünleri satan mağaza ve marketlerin ucuzluk yapmış görünmek ve rekabet etmek için 3.49, 4.59 veya 9.99 TL vb. rakamlarla satış yaptıklarını, kuruş olarak geri kalan paraların verilmediğini bildirdiler. Kuruş yüzünden veznelerde tartışıldığını belirten bir okurumuz şunları dile getirdi:

Bankalarda da yok

“Tartışmaları İZSU, TEDAŞ, PTT, bankaların veznelerinde ve hipermarketlerin kasalarında yaşıyoruz. Geçen ay faturam 78.96 TL olarak geldi. Veznede görevli kişi benden 79.00 TL aldı. Veznedeki görevliye 4 kuruşumu vermesini söyledim. Bana, ‘Yok, nereden vereyim. Eksik alırsam maaşımdan kesiliyor’ gibi bir mazeret üretti. 20-25 bin aboneden 2-3 kuruş kesilse biriken o para kimin cebine giriyor? Bu ay elektrik bildirimim 137.79 TL geldi ve ödemeye gittiğimde faturam 137.71 TL olarak çıktı, görevli 140.00 TL verdim ve benden 137.75 TL kesti. Ben

Yazının Devamı

‘Öğrencilerimize umut olun’ çağrısı

17 Nisan 2012

Kars’a 10 kilometre uzaklıktaki köy okulunun donanımı olmadığı gibi ders araçları da eksik

Bu çağrıyı, 4 yıl İzmir’de gazetecilik yaptıktan sonra öğretmenliği tercih edip, Kars’ın Eskihamam köyü ilköğretim okuluna atanan İzmirli Cemal Bilgiç’in çalıştığı okulun öğrenci ve öğretmenleri yaptı. Genç öğretmen Bilgiç, atandığı Kars’ın Eskihamam köyünde Eylül 2011’de göreve başladı. Şu anda 8 aylık öğretmen. Eskihamam köyü ve ilköğretim okulu Kars merkeze 10 kilometre uzaklıkta. Öğrenci sayısı 200 ve öğrencileri 2 yönetici ile 11 öğretmen yetiştirmeye çalışıyor. 100 haneli Eskihamam köyünde bin kişi yaşıyor. Halk işsiz ve fakir. Köy halkı geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlıyor. Cemal Bilgiç ile geçen ay bir kutlama ve tören için gittiğim Erzurum ve Kars’ta karşılaştım. Gazeteciliği bırakıp çok sevdiği öğretmenliği tercih ettiğini belirten Bilgiç, yoksul bir köyde çalıştığını ve okulun birçok eksiği olduğunu anlattı. Öğretmenlerin köy çocuklarını ve özellikle kız çocuklarını okutabilmek için her türlü fedakarlığı yaptığını, hatta maddi destek sağladıklarını söyledi.

Eğitim duyarlılıktır
Eskihamam’daki okulun donanımı olmadığı gibi, ders araçları ve kaynakları da

Yazının Devamı

Esnafa ceza var seyyara niçin yok?

13 Nisan 2012

Kemeraltı Çarşısı’nın rezilliği ile ilgili yazılarımızdan sonra yüzlerce okurumuzdan yine teşekkür mesajları aldık. Özellikle esnaf okurlarımız, hem teşekkür ettiler hem de içlerini döktüler. Çarşı esnafı bakın neler anlattı: “Çarşıda ‘Devleti görmek istiyoruz’ dedik, siz de yazdınız. Çarşıda devlet var. Ancak, bizi kontrol etmek için varlar. Zabıta, 10 santim dışarı taşsak tepemizde oluyor.



Kavurma, çiğer, döner var
Sağlık İl Müdürlüğü görevlileri çalıştırdığımız personelin sağlık muayenelerini soruyor. Maliyeciler ise fiş kesip kesmediğimizi izliyor, bir tane kesmedik mi basıyorlar cezayı. Ayrıca dükkanımızdaki ürünlerin belgelerini soruyorlar, faturasız mal buldular mı yine basıyorlar cezayı. İşportacıları ve seyyar satıcıları ise ne soran ne de izleyen var. Fatura yok, sağlıksız kişiler ve ne fiş ne de fatura kesiyorlar. Onlara ‘in’, bize ‘out’. Yani çarşı sizin aktardığınızdan çok daha kötü durumda. Kayıtsız ekonomiye izin var, bize yok. Akşamları çarşıda sağlıklı yiyecek satanlar var ama onları koruyan kimse yok. Seyyarlar ise kavurma, ciğer, gözleme, döner, tavuk-pilav, lahmacun, sütlü ve hamur tatlısı satıyor, onlara ne denetim, ne de ceza var. İşte

Yazının Devamı