Kemal Önderoğlu

Konak Katlı Otoparkı’ndan Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’ne ellerinde 7 ile 10 kilogram ağırlığındaki müzik aletleri ile kan ter içinde geldiklerini belirten sanatçılar Başkan Kocaoğlu’na bir kez daha isteklerini ilettiler: “Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yanındaki otoparkımız İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından ‘Büyükşehir, Trafik ve Araç Sevk Amirliği’ yapılarak kapatıldı.

Adalet istiyoruz
Hangi akla ve mantığa uyularak böyle bir karar verildi. Sanat ve bilim çevresi olarak bu karara akıl erdiremedik. Bu uygulamadan davaların içinde boğuşan Başkanımız Sn. Kocaoğlu’nun bilgisi olmadığı kanaatindeyiz. Başkanımız 3 Nisan’da başlayan duruşmalar nedeniyle ‘Adalet istiyoruz’ diye afişler astırmış. Biz de adalet istiyor ve başkanımızdan ‘Atatürk Kültür Merkezi otoparkının sanatçı, bilim adamları ve sanatseverlere tahsis edilmesini istiyoruz. Tabii ücretsiz otopark istemiyoruz. Bu alan İBB, İZELMAN Otoparklar Şubesi’ne devredilerek AKM’deki etkinliklere gelenler ile sanatçılara tahsis edilsin.”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ocak 2012’den sonra Ege Üniversitesi’ne bağlı Atatürk Kültür Merkezi’nin yanında ve arka tarafında bulunan otoparkı

İzmir Çankaya’dan arayan okurlarımız, son aylarda kucağında ve sırtında bebekle dilenenler sayısında artış olduğunu, camilerde özellikle cuma günleri namaz çıkışından sonra makbuzsuz para toplandığını ve İzmir’in önemli merkezilerinin ise işporta tezgahlarıyla işgal altında olduğunu bildirdiler.

Bebekli kadınlar işbaşında

İzmir’deki “Kent yöneticileri bunları görmüyor mu?” diyen okurlarımızdan Gökmen Sabuncu, “Geçenlerde Çankaya’da yürürken kucağında bebekle bir bayan geldi, ‘Açım, karnım çok aç, çocuğuma süt alacağım’ diye dilendi. Biraz yürüdük eski Atlas Oteli duvarında, yine kucağında bir bebek olan kadın dileniyordu. Hilton Oteli’ne yaklaşırken bir bayan bu kez elinden tuttuğu bir bebekle ‘Açım’ diye para istedi. Swiss Efes’in önüne geldiğimizde yine kucağında bir bebekle beraber bir bayan, havayolları otobüsünün kalktığı yerde dileniyordu. Öğleden sonra Konak Meydanı’na gittiğimizde yine aynı manzara ile karşılaştık. Hem de 6-7 bayan kucaklarında ve sırtlarında bebekleriyle metro çıkışlarında, Konak Vapur İskelesi devamında ve Kemeraltı çıkışında dileniyorlardı. Bu işin sonu nereye gidiyor? Hani Türkiye, ekonomik yönden dünyanın kalkınan ve refah içinde olan 10 ülkesi

Her akşam üstü pazaryerlerinde göremeyeceğimiz çirkinlikleri yaşadıklarını belirten Kemeraltı esnafı sorunlarını bir kez daha dile getirmemizi istedi

19 Mart 2012 Pazartesi köşemizde “Tarihi Kemeraltı’nda esnaf isyan ediyor: Çarşı bunlardan ne zaman kurtulacak?” başlığı ile binlerce esnafın sorunlarına yer vermiştik. Yüzlerce çarşı esnafı aradı ve Milliyet Ege’ye teşekkür etti. Okurlarımız, “Sorunlarımızı dile getirdiniz, teşekkür ederiz. Ancak, saat 18.00’den sonra çarşıda devlet yok. Bundan hiç söz etmemişsiniz. Saat 18.00’den sonra çarşıda ne zabıta, ne polis, ne de dernek ve oda yöneticisi görebilirsiniz. Korkumuzdan işyerimizi erken kapatıp kaçıyoruz. Kemeraltı aslında öğle saatlerinden itibaren kayıtsız ekonominin (işporta ve seyyar) eline geçiyor.

Meydan da işgal altında
Ara sokaklarda bekleyen seyyarlar ve işportacılar tekerlekli askılara dizdikleri ürünlerini caddeye sürerek satış yapıyorlar. Zabıta gördüklerinde tekrar ara sokaklara çekiyorlar. Özellikle 853 Sokak’taki tarihi çeşme, cami duvarı ve Telekom kulübesi dükkan gibi kullanılıyor. Biz geç saatlere kadar çarşıda devleti görmek ve kendimizi güven altında hissetmek istiyoruz” dediler ve sözlerini

İzmirli üzüm borsacılarından Yalçın İskeceli otoyolları kullanıp, OGS’den geçiş yapan okurlarımızı uyarmamızı istedi. Uyarı aynen şöyle: “Otoyollarda OGS gişelerinden geçiş hızı 30 km/H’tir. Ancak, bu kurala pek uyan olmuyor. OGS gişelerinden geçişte en düşük hız 60 ile 80 kilometre arasında oluyor. Tabii bu da zaman zaman beklenmedik kazaların yaşanmasına neden oluyor. İki gün sonra bu hızlarla geçildiğinde OGS cihazı kartınızı okumayacak. Hızla geçiş yapanlara kaçak geçiş gibi işlem uygulanacak ve ayrıca aşırı hız cezası kesilecek. Bu uygulama 1 Nisan 2012 tarihinden yani 31 Mart 2012 Cumartesi gece saat 24.00’ten sonra başlayacak ve OGS gişelerinden 30 km/H ile geçilecek. Konuyu bilgilerinize sunar, tüm okurlarınıza iletmenizi isterim.”

Geçen hafta Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Oktay Sındır ile bir araya geldik. Başkan Sındır, önce üç yıllık başkanlık süresinde gerçekleştirdiği projelerini özetledi. Arkasından da 2012 yılında yapacaklarını anlattı. Bu yıl için planladıkları “Bornova Çevre Düzenleme Projesi” kapsamındaki çalışmalarını sıralarken, Bornova’nın tarihi ile bütünleşen “Büyük Çarşı”nın ilçeye yakışır hale getirileceğini de söyledi. Başkan Sındır’a, “Nasıl bir proje hazırladınız?” diye sordum. Hemen çekmecesinden “Bornova Büyük Çarşı Sokak Sağlıklaştırma ve Çevre Düzenleme Projesi Raporu” dosyasını çıkardı. Başkan, projenin İzmir 1 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından da onaylandığını’ndan bahsetti. Önce onu inceledik ve arkasından da Büyük Çarşı’ya giderek çarşı esnafı ile buluştuk. İşte Başkan Sındır’ın “Büyük Çarşı Sokak Sağlıklaştırma” projesi için aktardığı ilk bilgiler:

İhale hazırlıkları tamam
“Proje Büyük Çarşı’daki 538, 540, 541, 542, 543, 544, 545 ve 452 sokakları kapsayacak. Toplam 77 parselden oluşan alandaki binalardan 49’unun sahibi projeye katılmak için muvafakatname verdi. Diğerleri için ise ikna çalışmalarımız sürüyor. İhale

Bu sözler ilçesinin her köşesini gezen ve halkın dertlerini bire bir dinleyen ve çözüm bulan Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’a ait

Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır İzmir Dökümcüler Sitesi esnafı ile buluştu.Toplantının ardından dökümcü esnafının işyerlerini gezerek onları dinledi.

Hafta içinde 107 işyerinden oluşan Bornova Dökümcüler Sitesi’nde esnafla bir toplantıda buluşan Başkan Sındır, yıpranan yollarına yama isteyen 107 esnafa yollarının tamamının yeniden asfaltlanacağı müjdesini verdi. Dökümcüler Sitesi Başkanı Şahin Yavuz’un ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Bornova Belediyesi’nin müdürleri de katıldı. Başkan Sındır’ı hangi sorunları olursa yanlarında bulduklarını belirten Dökümcüler’in Başkanı Yavuz, önemli sorunlarından birinin delik-deşik ve çukurlar içinde olan yolları olduğunu söyleyerek, “Yollardaki çukurlar yüzünden hem esnafımız, hem de müşterilerimiz büyük sorunlar yaşıyor. Başkanımız, sorunlar Bornova Belediyesi’ne ait olmasa bile çözüm için hep yanımızda oldu. Şimdi de yolumuzu yeni asfalt kaplama yapacağı sözü verdi. Başkanımıza çok çok teşekkür ediyoruz” dedi.
Kötü imaj düzelecek
Başkan Sındır

Kemaraltı Çarşı esnafı isyanda. Hem de ne isyanda. Bakın ne diyorlar: “Biz niçin kira, vergi veriyor ve niçin eleman çalıştırıyoruz? Yeter artık. Son günlerde Kemeraltı Çarşısı ile ilgili yaptırımlar getirileceğini ve çarşının marka ürünlerin satılacağı yer olacağını belirten yetkililer, akşam saat 18.00’den sonra Kemeraltı’na gelsinler de Tarihi Kemeraltı’nın kimlerin eline geçtiğini gözleriyle görsünler. Oturdukları yerde ahkam kesenler acaba bu çarşının gerçeklerini ne zaman kavrayacaklar? İzmirli yöneticiler ve sivil toplum örgütleri EXPO 2020 için açıklamalar yapıyor; Türkiye’nin yani İzmir’in EXPO 2020’ye en yakın kent olduğunu söylüyorlar. İyi de, heyetler geldiğinde akşam saatlerinde Kemeraltı’nı gezmeye kalkışsalar rezil oluruz.”

Kaçak mallar satılıyor
“Semt pazarları bile çarışının akşam görüntüsünden daha düzenli. Pilav üstü ciğer ve tavuktan tutunda, kokoreç, tatlı, döner ve açıkta satışı yasak olan her türlü yiyecek, Konak girişinden itibaren kaçak sigara ve açıkta tütün bile satılıyor. Anafartalar Caddesi, Konak girişinden Mantocular Çarşısı’na kadar işgal ediliyor. Yolun neredeyse tamamını işgal eden seyyarlar yüzünden yürüyecek yer kalmıyor. Kaçak ve

Foça Bağarası ve Yeni Bağarası bölgesinde yaşayan vatandaşlar, “Biz bu elektrik kesintilerini ve rezilliğini daha ne kadar çekeceğiz” diye soruyor ve isyanlarının nedenlerini şöyle ifade ediyorlar:
“Biz yeni yıldan bu yana ‘Elektrik olmadan nasıl yaşanır?’ provasına tabi tutulmuş Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız. Yeni yıldan bu yana haftada en az bir, bazen iki kez saat 09.00’dan 17.00’ye kadar elektriğe hasret bırakıldık. Yetkililere sorduğumuzda aldığımız cevap, ‘Rutin bakım yapılıyor’ oluyor. Ne bitmez tükenmez bakımmış bunlar? Bir de saat 17.00’ye kadar olması gereken kesinti denk getirilemiyor ve çoğu zaman saat 18.00’e kadar uzuyor. En önemlisi de elektrik verildiği günlerde de voltaj düşük oluyor. Elektrikli hiçbir cihaz çalışmadığı gibi, çoğu da arızalanıyor.