Türk Tabipler Birliği (TTB) ile Sağlık Sen üyesi doktor, hemşire ve sağlık çalışanları, Kovid-19 salgını nedeniyle bir yıldır mutsuz, korku ve ekonomik sıkıntı içinde yaşadıklarını dile getiriyor.
Ülkemizde ilk olarak Aralık 2019’da görüldüğü açıklanan koronavirüs salgını nedeniyle, o günden bu yana canla başla çalışan sağlıkçılar, oldukça huzursuz. Çünkü salgın nedeniyle 2020 yılında 361, 2021 Ocak ayında ise 41 doktor, hemşire ve sağlık çalışanı yaşamını yitirdi. Bu yılın şubat ayında ise 13 sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı. 15 aydır sorunlarının çözümü ile ilgili yöneticilerin ve yetkili makamların hiçbir iyileştirici karar almadığını aktaran sağlık çalışanları; aşırı iş yükü, virüsü eve taşıma riski, gelir kaybı, ücret adaletsizliği ve şiddet korkusu yüzünden birçok arkadaşlarının yaşamlarını yitirdiğini ve dayanacak güçlerinin kalmadığını belirtiyor.
Yüzde 97’miz yorgun!
Sağlık Sen Genel Başkanı Semih Durmuş ile İzmir Sağlık Sen Şube Başkanı Ekrem
Bergama’da 7 baraj ve 2 gölet projesini gerçekleştiren Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı DSİ Genel Müdürlüğü, 1500 dekar araziye can suyu verecek yeni bir barajın daha inşasına başlıyor
2002 yılından günümüze kadar Bergama’da 5 baraj 2 de gölet inşa eden, 2 barajın da yapım çalışmalarını halen sürdüren Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, İzmir’in kuzey aksına yapılacak Seklik Barajı projesini de tamamladı. DSİ 2’nci Bölge Müdürü Birol Çınar, yeni baraj inşasına ilkbahar aylarında başlayacaklarını söyledi, “Bergama’nın 8’nci barajını Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100’üncü yılı 2023’e yetiştirerek hizmete sunacağız” diye duyurdu. İnşaat ihalesini kazanan yüklenici firma ile sözleşme imzaladıklarını ifade eden DSİ 2. Bölge Müdürü Birol Çınar, “20 milyon liraya mal olacak olan barajın gövdesini ‘Kil Çekirdekli Kaya Dolgu’ tipinde projelendirdik. Temelden yüksekliği 40 metre
Sanayi kuruluşları, banka ve eğitim kurumlarında çalışanlar ile yiyecek ve içecek işyeri sahipleri, "Çalışanlar işlerinden 18.00-19.00 saatlerinde çıktıkları için lokanta ve restoranlardan yararlanamıyor" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kovid-19 salgını nedeniyle bir yıla yakın süredir kapalı olan restoran ve kafelerin, 1 Mart’tan itibaren düşük, orta ve yüksek risk gruplarında yer alan illerde belirlenen kapasite oranına göre hizmet vereceklerini açıkladı. Ardından da İçişleri Bakanlığı konu ile ilgili genelge yayınladı, şu bilgi ve uyarılara yer verdi:
Yüzde 50 kapasiteli
“Düşük, orta ve yüksek risk gruplarında belirlenen kapasite oranlarına göre 07.00-19.00 arasında faaliyet gösterecek lokanta, restoran, kafeterya, pastane tatlıcı ile kıraathane ve çay bahçesi gibi işyerleri, açık ve kapalı alanlar için ayrı ayrı olacak şekilde, yüzde 50 kapasitesiyle uygulama yapacak. Bu risk gruplarındaki yeme-içme yerleri 19:00-21.00 arasında paket servisi veya gel-al şeklinde, 21.00-24.00 saatleri arasında ise sadece paket
Prof. Dr. Mehmet Sıkı, “Bırakın jeotermal santral açmayı, bir otun koparılması ya da bir taşın yerinden oynatılması bile iki milyon yılda oluşmuş doğal alana zarar verir” diye çağrıda bulundu
İçinde İzmir Kuş Cenneti’ni barındıran Gediz Deltası’nda 3 bin metrekarelik bir alanda 2 jeotermal kuyusu açılması için ÇED süreci başlatılması kararı, tepkilere neden oldu. Doğa harikası alanın geliştirilmesi için ulusal ve uluslararası alanda 36 yıl akademik çalışma yapan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı, “Üniversitedeki görevimden 3 yıl önce emekli oldum. Ancak İzmir Kuş Cenneti ile ilgili çalışmalarıma aralıksız devam ettim. İzmir’i seven herkesin açılacak kuyulara karşı çıkması gerekir. Çünkü arkasından ne geleceği belli değil” diye konuştu.
Ekolojik sistem yok olur
Bölgenin birinci derece SİT alanı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Sıkı, “298 değişik kuş cinsi bulunuyor. Geçen yıl Kuş Cenneti kurudu.
Salgın nedeniyle Mart 2020’den bu yana özveriyle çalışan sağlıkçılar, ağustos-eylül-ekim aylarında aldıkları, ancak 4 aydır kesilen ek ücretlerinin bir an önce verilmesini istiyor.
Kovid-19 salgını nedeniyle 31 Ocak 2021’e kadar 361 iş arkadaşlarını kaybettiklerini söyleyen sağlık çalışanı okurlarımız, yasal olarak ödenmesi gereken ek ücretlerinin 3 ay verildiğini, son 2 ayda ise ödenmediğini belirtti, “2021’in ilk ayında her iki aşıyı vurulmamıza rağmen bir ay içinde 41 sağlık çalışanımız daha yaşamını yitirdi. Birçoğumuz aşı olmamıza rağmen korkumuzdan evlerimize gidemiyor ve sağlık birimlerinin bir köşesinde sabahlıyoruz. Korku içinde yaşıyoruz” diye başladıkları isteklerini şöyle dile getirdi:
Resmi Gazete’de yayımlandı
“Ekonomik yönden de sıkıntı içine girdik. Bakanlığımız, ağustos, eylül ve ekim ayları boyunca bize ek ödeme yaptı, Kasım 2020’den itibaren de kesildi, niçin? Sağlık çalışanları olarak ek ödeneklerimizi almaya devam edecek miyiz? Sağlık çalışanlarına ek ödeme
Milliyet Gazetesi ilk olarak 11 Şubat 1926’da Atatürk’ün izniyle yayın hayatına başlayan bir gazete.
Benim tanışmam, liseyi bitirip üniversitelere giriş arayışı yıllarım olan 1960’lara dayanıyor.
Okumayı seven bir genç olarak harçlığım yettiğince satın aldığım tek gazeteydi Milliyet.
Öğretmen olarak göreve başladığım andan itibaren de bu alışkanlığım değişmedi.
Okuduğum ve saygı duyduğum özellikle de takip ettiğim köşe yazarları; 1 Şubat 1979’da hain bir suikaste kurban edilen Milliyet’in o dönem yöneticisi ve başyazarı olan Abdi İpekçi ile Burhan Felek ve Hasan Pulur oldu.
Hatta Çetin Altan’ı bu gazetedeki yazılarını okuyarak tanıdım.
Ayrıca Mümtaz Soysal, Sami Kohen, Metin Toker, İsmail Cem ve Bülent Ecevit de bu gazetenin okuduğum yazarlarıydı.
2000’lerden sonra Antalya, Mersin ve Muğla’da sıkça görülen felaket arttıkça Alaçatı’da da hasara neden olduğunu belirten Prof. Çiçek, “Bu tür görüntüler olacak” diye açıkladı
Çeşme’de meydana gelen hortumu, bir televizyon programında değerlendiren Prof. Dr. İhsan Çiçek, atmosferin alt ve üst katı arasındaki sıcaklık farkının büyük olmasının, yükselici hava hareketlerinin sonucunda meydana geldiğini açıkladı. Prof. Dr. Çiçek, “Şiddetli yağışla birlikte, Alaçatı Mahallesi Port civarında denizde oluşan hortumun verdiği zarar, afetin boyutunu gözler önüne serdi. Bu olayı, tropikal hortumlar olarak niteleyebiliriz. Ancak tropikal hortumlar çoğunlukla 500 kilometre çaplı ve bir hafta süren hortumlardır” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Su buharı faktörü’
“Ülkemizdeki hortumlar ise bunlardan farklı. Bizimkiler, karaya gelip yavaşlayan 15-20 dakikalık hortumlardır. Türkiye’deki hortumların da deniz
Tarım ve Orman Bakanlığı, Manisa’da yapacağı yatırımla verimli toprakları suyla buluşturacağını, bölge halkını da içme ve kullanma suyuna kavuşturacağını açıkladı
Manisa’nın 8 mahallesinin (köyün) kavuşacağı, içme ve kullanma suyuyla ilgili açıklamayı Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdür Vekili Kaya Yıldız yaptı. Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı DSİ’nin son yıllarda modern sulama projelerini geliştirerek yatırım yaptıklarını belirten Yıldız, “Manisa’daki bu yatırımla verimli toprakları suyla buluşturacak ve derelerin taşkın riskini azaltacağız. Bölgedeki vatandaşların içme ve kullanma suyu ihtiyacını da karşılayacağız. Üretim deseni çeşitlenecek, çiftçinin geliri de artacak” dedi. Yıldız, barajla ilgili şu bilgileri verdi:
‘Yüzde 5’i tamam’
“Barajda sona doğru adım adım yaklaşıyoruz. Bu durum, bir yandan kırsal kalkınmanın hedeflerinden olan yoksulluğun azaltılması amacına hizmet edecek, bir taraftan da yaşam standardını yükselttiği için köyden şehre göçü önleyecek. Yunusemre ve