Herkese merhaba! Bugün, yine harika bir tarif ile karşınızdayım. Birlikte, arta kalan Ramazan pidelerini değerlendirerek lezzetli bir börek hazırlayacağız. Siz dilerseniz, pide yerine bayat ekmek kullanarak da yapabilirsiniz.
Bu, çok hızlıca hazırlayabileceğiniz bir börek ve gerçekten son derece lezzetli oluyor. İçinde iki çeşit peynir ve pastırma ile hazırlayacağımız Ramazan pidesinden böreği, beş çaylarında ya da mutfakta arta kalan pideleri değerlendirmek istediğinizde hazırlayabilirsiniz.
Kat kat, yumuşak ve bol malzemeli!
Bu tarifin bir diğer güzelliği de hamur açmakla uğraşmıyor olmanız. Çünkü, mutfakta iftardan kalan ve bayatlamaya yüz tutmuş pideleri kullanacağız. O yüzden oldukça da pratik bir tarif. Sadece 6 malzeme ile hazırlayabileceğiniz Ramazan pidesinden börek tarifi için ihtiyacınız olan malzemelere bakarak başlayalım…
Kaç Kişilik: 4 kişilik
Hazırlık Süresi: 20 dakika
Pişirme Süresi: 20 dakika
Malzemeler
Geçtiğimiz hafta oğlumun bahar tatili için Londra’ya gittik. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, şehrin çocuklar için sunduğu opsiyonlara bayıldım. Neredeyse her müze, onlara ücretsiz giriş imkanı sağlıyor. Meşhur Hyde Park’ın dışında, adım başı harika parklar var. Mutlaka hepsinde 1-2 kaydırak ve çocukların tırmanabileceği alanlar yapılmış. O kadar çok ve büyükler ki, rahat rahat oynayabiliyor. Çocukla seyahat etmek için gerçekten müthiş bir şehir.
Müzikaller, kukla şovları ve kitapçılarda her gün ayrı bir hikaye saati derken, tam bir aktivite cennetinde buluyorsunuz kendinizi. İki katlı otobüse binmek, elektrikli bisikletlerle yakın mesafelerde seyahat etmek, Thames Nehri’nin kenarında yürüyüş yapmak, Londra Köprüsü’nden geçmek, her adım ayrı bir eğlence sunuyor çocuklara... İşte buyrun, bu seyahatimizde oğlum Ali’yle severek yaptığımız aktiviteler:
Buckingham Sarayı: Önünde her gün ‘muhafız değişim seromonisi’ gerçekleşiyor. Bando eşliğinde görev değişimi yapan muhafızları izlemek, miniklerin çok hoşuna gidiyor. Eğer çocuğunuz ‘Minions’ filmini izlediyse, bu gösteriyi özellikle çok beğenir.
Little Angel Tiyatrosu: Islington’da bulunan tiyatroda, özellikle 2-5 yaş arası çocuklar
Küçükken izlediğim bir dizide, 30’lu yaşlarında olan bir yetişkin oğluna, “Hayat biter, ders bitmez” demişti... O zamanlar ilkokul beşinci sınıftaydım. Harıl harıl, Özel Okullar ve Anadolu Liseleri sınavlarına çalışıyor, sürekli test çözüyordum. Haliyle bu cümle bana çok dokunmuştu. Ömür boyu ders yapmak fikri beni üzmüştü. O yaşımda ne kadar derinden etkilediyse artık bu cümle beni, dizinin adını unuttum ama o sahneyi hiç unutmadım. Hakikaten ders hiç bitmiyor. İşinizi geliştirmek, daha kaliteli bir hayat yaşamak için dersimizi çalışmak ve sürekli öğrenmek gerekiyor. Ama dokuz yaşındayken benim içimi karartan bu durum, 33 yaşımda beni çok mutlu ediyor. Hayatta en güzel şey öğrenmek. Yeni bilgiler edinmenin, farklı şeyler keşfetmenin insana verdiği tatmin ve motivasyon bambaşka. Öğrendikçe çalışmak, üretmek ve paylaşmak istiyor insan...
Biliyorsunuz mutfağın yeri hayatımda bambaşka. Erken yaşta yatılı okula gittiğim için, içimde çocukluğuma dair hep bir özlem var. O özlemi giderdiğim yegane yer mutfak. Köfte kızartırken, pirinci
kavururken ve hamur açarken aklıma hep anneannem geliyor. Kendi mutfağımdan benzer kokular yükselirken, sanki çocukluğuma dönüyor, mutfakta anneannemle
Herkese merhaba! Bugün, sizlere çok lezzetli bir et tarifim var. Birlikte, Moğol usulü et yapacağız.
Moğol usulü et; Çin restoranlarında bulabileceğiniz ve artık evde de yapabileceğiniz, hem çok lezzetli hem de oldukça pratik bir lezzettir. Yapması son derece pratik, çok değişik bir lezzet oluyor. Bence aynı zamanda çok şık bir tarif de oluyor. Misafirlerinize de gönül rahatlığıyla servis edebilirsiniz.
Etin lezzetini; şeker, soğan, sarımsak, zencefil ve soya sosu gibi kendine has aromaları ile öne çıkan lezzetlerle buluşturan Moğol usulü et, mutfağa girip dakikalar içinde hazırlayabileceğiniz ve sonucunda lezzetli bir tabağın tadını çıkarabileceğiniz bir tarif.
Hazırsanız, ihtiyacınız olan malzemelere bir göz atalım ve ardından yapmaya başlayalım…
Kaç Kişilik: 2 kişilik
Hazırlık Süresi: 15 dakika
Pişirme Süresi: 25 dakika
Malzemeler
Herkese merhaba! Bugün sizlere harika bir içecek tarifim var. Birlikte, karamelli Frappucino yapacağız.
Karamelli frappucino; yoğun geçen bir günün ardından ferahlatıcı bir şeyler içmek istediğinizde, enerji verecek bir içecek oluyor.
Kahve, süt, şeker, karamel ve buzun muhteşem bir kombinasyonu olan karamelli frappucino tarifinde; önce bardağı karamel ile süslüyoruz. Ardından süt ve kahveli karışım ile buluşturuyoruz ve üzerini krem şanti ile süslüyoruz. Tam bir görsel şölen için, üzerini biraz daha karamel ile süslüyoruz ve servis ediyoruz.
Hazırsanız buz gibi, nefis ve lezzetli bir içecek tarifi, kahvenin en tatlı hali karamelli frappucino tarifi için ihtiyacınız olan malzemelere göz atarak başlayalım…
Malzemeler
1/2 su bardağı Süt
1/4 su bardağı Filtre Kahve
1 yemek kaşığı Şeker
Her ne kadar elimizde akıllı telefonlarımız, tabletlerimiz, laptoplarımız ve evimizde son moda teknolojik aletlerimiz olsa da, hepimizde geçmişe yönelik büyük bir özlem var. Akşamları sessiz sinema oynadığımız, bütün bir aile birlikte ‘Bizimkiler’ izlediğimiz, radyodan şarkı istediğimiz, bulmaca çözdüğümüz, sokaklarda rahatça koştuğumuz ve komşuların evine rahatça girip çıktığımız günlerdeki samimiyeti özlüyoruz. Çocuklarımıza bu samimiyeti yeterince yaşatamadığımız için de
eksiklik hissediyoruz.
Mesela küçükken Bursa’da evimizin bir alt sokağında, kocaman bir pazar kurulurdu. Anneannemle birlikte pazar çantamızı alır, haftalık alışverişimizi yapardık. Hem yan yana serilmiş tezgahlardan taptaze sebze, meyvemizi seçerdik hem de konu komşuyla ayaküstü sohbet eder, sosyalleşirdik. Biz, çocuklar için ise tezgahların arasında koşturmak ve ikram edilen meyvelerden tatmak büyük bir eğlenceydi... Apartmanlar ve kafeler arttıkça, pazarlara yer kalmaz oldu. Şehir hayatının hengamesinde otopark opsiyonu sunan süpermarketlere gidip, evin bütün ihtiyacını aynı kapıdan halletmenin kolaylığına
bıraktık kendimizi...
Güzel bir opsiyon
İşim yemek olmasına rağmen, ben bile hem İstanbul’da
Sosyal medyada denk geldiniz mi bilmiyorum ama Instagram’da video paylaştığı vakit, anında yüz binlerce izlenme alan Trabzonlu bir aşçı var, Erşan Yılmaz. Geçenlerde kendisinin lezzetlerini denemek üzere Trabzon’a, restoranı Bordo Mavi Balık’a gittim.
Erşan Bey’in hayatı, tam bir başarı hikayesi. Daha lise yıllarındayken Trabzon sokaklarında el arabasıyla balık satarak başlıyor iş hayatına... Zabıta, el arabasına el koymasın diye başıboş bırakamıyor, mecbur yanında taşıdığı ufak bir tüpte pişirerek hazırlıyor öğle yemeğini. Birkaç yıl sonra sürekli arabasını bağlayan zabıtalarla uğraşmaktan bunalıyor, bu işin el arabasıyla olmayacağını anlıyor ve küçük bir dükkan açıyor.
Trabzon’un sapa bir semtinde açtığı dükkana, tecrübeli bir aşçı alıyor. Yılmaz, taze aldığı balıkları mutfağa bırakıyor, aşçı pişiriyor. Ancak restoran bir türlü tutmayınca, mutfağa girmeye karar veriyor. Tüpüyle, seyyar balıkçı olarak kendisine yaptığı öğle yemeklerini, başlıyor restoranda yapıp servis etmeye.
“Bir baktım, servis ettiğim tabaklar, ekmekle sıyrılıp gelmeye başladı” diyor.
İşte o zaman, bu işin tutacağını anlıyor. Erşan Bey, hikayesini anlatırken, aynı şeyi yaparken buldum kendimi. Yediğim
Herkese merhaba! Bugün, sizlere Tayland mutfağından nefis bir yemek tarifim var. Birlikte, Pad Thai yapacağız.
Pad Thai’ı; tofu, tavuk ya da karides ile birlikte hazırlayabilirsiniz. Ben bu tarifte, karides kullanacağım. Siz damak zevkinize göre tavuk ya da vejetaryenseniz, tofu ile de hazırlayabilirsiniz. Tayland mutfağının bu popüler lezzeti, marketlerde kolayca bulabileceğiniz malzemeler ile hazırlanır ve 30 dakikadan kısa bir süre içinde yapılır.
Pad Thai; noodle, karides, yer fıstığı, yumurta ve soya filizi ile hazırlanan bir yemek. Malzemeler bir tavanın içerisinde sotelenir ve yumurta ile buluşturularak servise hazır hale gelir. Tayland restoranlarının bu favori lezzetini evde hazırlamak isterseniz, malzemelere bakarak başlayalım…
Malzemeler
200 Gram Rice Noodle
6 Adet Orta Boy Karides
50 Gram Soya Filizi