Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cuma günü eylül ayı dış ticaret verileri yayımlandı. Bu veriler hem küresel krizin atlatılması konusunda, hem de iç talebin gelişmesi konusunda önemli ipuçları verir. O nedenle ayrıntılarına bakmakta yarar var.
İhracat tarafı kuşkusuz dış talebi gösterir. Ocak-eylül arası 9 aylık ihracat geçen yıla göre yüzde 31 oranında düşmüş. İthalat ise yüzde 39 azalmış. İthalatın daha fazla azalması başta enerji olmak üzere, daha çok emtia fiyatlarından kaynaklanıyor.
Oysa bu aya dek ithalat hep daha hızlı düşüyordu. Eylül ayında ise ihracat yüzde 34 azalırken ithalat yüzde 30 azalmış. Tersine gelişme yine petrol fiyatlarından (yükselmeden) kaynaklanıyor. Geçen yıl 69 milyar dolar olan ve bu yıl olasılıkla 40 milyara düşecek olan dış ticaret açığının, 2010 yılında yeniden yükselmeye başlayacağı görülüyor.

Haberin Devamı

Açık tekrar açılıyor
İthalat verilerinde başka değişimler de gözleniyor. Malum, TÜİK ithalatı yatırım, ara malı ve tüketim malı olarak sınıflandırarak yayımlıyor. Yılın ilk 9 ayında yatırım malları ithalatı yüzde 30 azalırken, son eylül ayında (bir önceki yılın aynı ayına göre) yüzde 24 düşmüş. Yani düşüş yavaşlıyor. Daha önce belirttiğimiz gibi ara-mallarında da aynı durum var; ilk 9 ayda düşüş yüzde 43, eylül ayında yüzde 35. Fakat bizce bu veriler hâlâ ciddi bir yatırım eğilimi gösterir nitelikte değil.
Asıl ilginç gelişme tüketim malları ithalatında. İlk 9 ayda tüketim mali ithalatında azalış yüzde 21 iken, eylül ayında azalış yüzde 2.4’te kalmış. Bu toparlanışın bir kısmı paritedeki (doların düşmesi) gelişmeden kaynaklansa da iç talepteki bir toparlanmayı da gösteriyor.
Bilindiği gibi, eylül ayında euro-dolar paritesi 1.42’den 1.48’e (yüzde 4) geliverdi. Malum, tıpkı sermaye malları gibi, tüketim mallarının ithalatı büyük ölçüde euro cinsinden. (Ara malları ise dolar ağırlıklı) euro dolara karşı değer kazanınca elbette dolar olarak ithalat artıyor.

İç talep kıpırdanması?
Hiç kuşkusuz gerek artan emtia fiyatları, gerekse diğer etmenlerle dış ticarette belli artışlar gözleniyor. Bunların bir kısmı dış talepteki, fakat daha büyük kısmı iç talepteki canlanmadan kaynaklanıyor.
Fakat geçen hafta açıklanan iki veri değerlendirildiğinde çabuk bir toparlanma olmayacağı sonucu çıkıyor. Mevsim ve takvim etkileri arındırılmış sanayi üretim endeksinin yılbaşından bu yana pek değişmediği görülüyor. Ayrıca ekim ayı (CNBC-e) Tüketici Güven Endeksi’ne baktığımızda Tüketim Eğilimi Endeksi’nin hızla düştüğü görülüyor.
20 durum şu: Dış ticaret verilerinde belirli bir toparlanma gözlense de, ekonomide canlılık başladı demek kolay değil.