Hilmi Gültay

Değerli trafik dostlarım; geçen hafta içersinde İl Emniyet Müdürümüz Ali Bilkay’ı ziyaret edip yeni görevinde başarı diledim.
Bu ziyaretimin ilk günlerde yapılmasına özen gösterdim. Çünkü geçtiğimiz yıllarda Trafik Haftası aktiviteleri çerçevesinde Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığınca Ankara ya davet edilmiştim. İşte bu davet nedeniyle o dönemde Eğitim Dairesi Başkanı olan Ali Bilkay ile tanışmıştım.
Bu aktivitelere davetim sonrası trafik ile ilgili konularda; Fahri Trafik Müfettişleri Derneği İzmir Şubesi’nin, Trafik Hizmetleri Başkanlığı ile işbirliği ve dostluklarımız devam etmektedir.
İşte trafikte İzmir’i temsil etme gururunu bizlere ilk yaşatan daire başkanımız; artık bundan sonra İzmir İl Emniyet Müdürü olarak bizimle.
Trafikte bizlere destek olarak yeni başarılara öncü olacağı inancındayım. Çünkü yeni Emniyet Müdürümüz, trafik konusunda bilgi ve deneyimleri yanı sıra, yaşamında önemli yeri tutan bu konuda duayen sayılabilecek bir bürokrattır.
İlkeli davranışları yanı sıra mesleki bilgi ve tecrübesiyle de Emniyet Müdürü olarak görev yaptığı illerde de halkın sevgi ve saygısını kazanmıştır. Ve en son görev yaptığı, Sakarya asayiş ve huzur

Değerli trafik dostları “Avrupa Birliği’ne gireceğiz” ve “Expo 2020 İzmir de olacak” kandırmacaları sürerken; Karşıyaka’da iki defadır karşılaştığım taksi şoförü saldırılarını sizlerle paylaşmak istedim.
Birinci olay; 24 Mart 2008’de Karşıyaka Vapur İskelesi öncesinde aracım ile durduğumda; müşteri bekleyen taksi şoförü, müşterisine engel olacağımı söyleyerek ve küfür ederek kaçmıştı. Köşemde Expo öncesi saldırgan taksici başlığıyla yazmıştım. Ne arayan oldu; ne de soran.
İkinci olay, geçen cuma günü saat 10:40 civarı meydana geldi. Karşıyaka İzsu şubesinin bulunduğu sokağa eşya getiren kamyon girmeye çalışırken, Bostanlı’ya sahil yolundan giden araçlar durduruldu. Sol şeritte ben de durduruldum ve aracın flaşörlerini yaktım bekliyordum. Arkamdan süratle gelen boş ticari taksi korna çalıp ısrarla yol istedi. Haliyle geçemedi. Yol açılır açılmaz da bastı küfürü ve hemen yandan geçip süratle uzaklaştı. Sinirlendim ve tansiyonumun yükseldiğini hissedince sağ şeritte durdum. Çevredeki esnaf arkadaşlar tarafından götürüldüğüm 1 nolu sağlık merkezinde; yüksek tansiyon ve ellerde tremor teşhisiyle bir günlük “çalışamaz” raporu verdiler.
Değerli dostlarım, İzmir trafiğinde

Değerli trafik dostları, içinde bulunduğumuz kış aylarında aracınızın sizlere kötü bir şaka yapmasına izin vermeyin. Soğuk bir kış günü böyle bir zorlukla karşılaşmamanız için; Vosmer Otomotiv Teknik Servis Müdürü İzzet Dağbaşı‘nın tavsiyelerini sizlerle paylaşıyorum.
AB kriterlerinin tüm yaşamımızda ve trafikte önemi artmaktadır. Bu kolaylıklar zincirinde aracımızı, motor ve diğer periyodik bakımlar için çoğu kez güvendiğimiz ellere teslim ediyoruz. Özellikle can güvenliği için can simidimiz; aracımızın motor ve diğer teknik donanımların bakımlı olmasıdır. Bu nedenle önce sürücü olarak kendi bilgilerimiz çerçevesinde aracımız da tespit ettiğimiz eksiklikleri ve isteklerimizi; tamir veya bakım için güvenerek götüreceğimiz Servis veya tamircimize açıkça iletmeliyiz.
İşte bu düşünceler çerçevesinde, bilinen fakat çoğumuzun uygulamadığı aracımızın kış bakım reçetesi...
1- Akümülatör bakımı; soğuk kış günlerinde sürücünün en korkulu rüyasıdır. Çünkü aracın tüm önemli sistemlerini çalıştıran güç kaynağıdır. Aracın aydınlatması farlar, radyo ve tüm elektrikli sistemlerin sürekli kullanımı nedeniyle akümülatör çabuk kaybedebilir. Bu nedenle akünün voltaj ve şarj güncü kontrol

Değerli trafik dostları; dünyanın en büyük fuarı olarak bilinen Expo yine gündemde. Yine İzmir’in Expo 2020 adaylığı için 23 Kasım’da Paris’e çıkarma yapıyoruz. Çünkü, BIE Genel Kurulu’nda dünyanın bir çok ülkesi arasında adaylık için yarışacağız. Bu yarış, 2013 yılına kadar Uluslararası Sergiler Bürosu BIE’de gerçekleştirilecek sınavların başlangıcı. Böylece 2020 yılında düzenlenecek EXPO’nun İzmir’e taşınması için yirmi dakika sürecek olan sunum programı; İzmir’i tanıtım filmi ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın konuşmasını içeriyor.
Bence; bu bir milli maç niteliğinde olup, tüm ülke insanımızın bu zorlu mücadelede kenetleneceği bir gerçektir.
İşte bu düşünceler çerçevesinde; İzmir şehrinin böylesi bir yarışmada aday gösterilmesi bizler için gurur vericidir. Ancak üzücü olanı ise; bu şehri yönetenler ve “İzmir’i vermezük” diyenler ile “İzmir’i alacağız” sloganı atanlara sormak lazım.
Dünya Vitrini denilen toplantı da, 20 dakika süreli tanıtım filminde ve bakanımızın konuşmalarında; İzmir trafiğinin yeri nerededir ve nasıl anlatılacaktır? Senelerdir Expo ile trafik yazıları yazıyorum ve okurlarım soruyor. Oysa Expo’yu alacak ülkenin belirlenmesinde en önemli

Değerli trafik dostları bir Kurban Bayramı’nı daha kutladık. Bu arada bazıları ise arada kalan iki günü de gerek rapor, gerek idari izin ile yine tatil süresini uzattılar.
Her bayramda ve sonrası olduğu gibi bu bayram da trafikte ölümlü kazalar ve acılı haberler bizleri hiç bırakmadı. Üstelik bu bayram Kurban Bayramıydı yani eskilerin tabiriyle kanlı bayram! Yıllardır her bayram öncesi tatile çıkacak sürücüler için yazdıklarımı, üzülerek bu bayram yazmadım. Çünkü ailenizin ve kendi hayatınız gerçekten önemliyse, lütfen bilinen trafik kurallarına her zaman mutlaka uyunuz.
Bayram süresi ve sonrası şehirler arası yollarda esas görevi nedeniyle Bölge Trafik Polisi gece- gündüz demeden, sürekli sizlerin trafikte güvenliğiniz için çalışmaktadır. Böylece hız kontrol cihazı yani radar donanımlı sivil veya resmi ekip araçlarıyla hız denetimleri de her zaman yapılmaktadır.
Şehirlerarası Otobüs Terminallerine giriş ve çıkışlarda tüm otobüsler ve sürücüleri özellikle Bayram süresince daha sıkı denetlenmektedirler. Bunun yanı sıra günlük denetimlerde ise; hız, tehlikeli şerit değiştirme ve yakın takip gibi kazalara sebep olan önemli unsurlar ile sürücüler için alkol denetimleri

Değerli trafik dostları, Van depremi sonrası artçı sarsıntılar niteliğinde ülkemiz insanlarının yaşamlarında da şoklar sürüyor. Üzücü olanı ise, unutulamayacak bu acıların yanı sıra alınacak ders ve tedbirlerin her zaman olduğu gibi yine akıllardan çıkıvermesidir. Ancak bu tedbirlerin denetimi ve gerekli eğitimi devletimizin vazgeçilmez görevidir.
Son yaşanan ve İzmir’de de korku yaratan Yalova depreminin üzücü izleri aklımızdan çıkmıyor. Şiddetli deremlerde paniğe kapılan halkımızın kendini sokaklara atarak trafiği nasıl kilitlediğini de unutmamalıyız. Üstelik şehrimizde hiçbir yıkım ve zarar vermeyen bu depremin enkazı ise yine bizler olduk. Oysa bu konuda devlet yetkilileri hiç konuşmaz ve hiçbir tedbir amaçlı çalışma başlatmazlar. Gerekli yer bilimcileri yetiştirip, ülkenin her köşesinde deprem kriz eğitim ve görev üniteleri kurarak çözüme katkı sağlayabilirler.
Geçen hafta salı akşamı Erol Yaraş-Hamdi Türkmen ve Erdal İzgi üçlüsünün televizyon programında; Efsane Başkan Ahmet Piriştina’nın sağ kolu Erdal İzgi’nin depremde trafik akışı konusundaki sözleri ve yapılması gerekenlere değinmesi unutulmamalıdır. Çünkü; deprem içerikli Radius Projesi 2002 yılında

Değerli dostlarım, gazetemiz Milliyet’in İzmir Yönetim Merkezinin Bornova’ya taşınması ile çok uzun yıllar önce Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi‘ndeki öğrencilik yıllarımı ve anılarımı tekrar yaşıyorum. Bu arada böylesi güzel beldede görev yapmış Belediye Başkanı dostlarımı da anmaktayım. İşte böylesi güzel duygular içersinde Bornova Belediye Başkanı Prof. Kamil Okyay Sındır‘ı ziyaret ettim. Ancak ortak dostlarımızdan başkanımızın; bireysel birçok değerleri yanında bazı Akademik ve Sosyal kariyerler bilgilerini de sizlerle paylaşmak istedim.
Başkanımız; 1962 Bornova doğumlu. 1973 yılında Bornova Anadolu Lisesi yani eskilerin deyimiyle İzmir Maarif Koleji mezunu. 1988’de E.Ü Ziraat Fakültesi’nde lisans ve 1993 yılında ise İngiltere’de Crrnfield Üniversitesi’nde doktora çalışmalarını bitirmiş. Böylece 1997’de Doçent ve 2004’te ise Profesör ünvanı ile görevine devam etmiştir.
120’yi aşkın bilimsel eseri olan gerçek bir bilim adamıdır. Mesleki kariyerine katkı amacıyla dolaştığı birçok ülkede; tüm engelleri yılmadan aşmayı beceren ve tüm dünya ülkelerini görmüş ve bence... “Bir Dünya Adamı” özelliklerine sahip.
İşte; beldemizi, şehrimizi ve ülkemizi yöneten böylesine

Değerli trafik dostları, geçen hafta içinde İzmir yine iki tır kazası yaşadı. Yine ölüm ve yine yaralılar vardı... Üstelik her iki olay da kaza denilemiyecek kadar belirgin, birer trafik ihmal ve suçudur.
Diğer taraftan bir çok büyük şehir merkezine ağır vasıtaların gündüz saatlerinde girişlerin yasaklandığı zamana rastlayan kazalar yine dikkatleri çekti ve vatandaşın nefretini arttırdı. Ancak İzmirli çaresiz ve bir kurtarıcı bekleyişi içersinde? İşte sizlere nefret yaratan iki olayın kısaca izahı...
1- Ölü ve yaralıların olduğu tır kazası, Bornova’nın Belkahve rampalarında meydana geldi. İniş sırasında frenlerin sürekli kullanılması sonucu sistem bir an çalışmaz duruma gelmiş; yani şürücünün deyimiyle fren patlamış ve dev tır beş ayrı araca çarparak durabilmiştir. Kazanın diğer ilginç yanı ise akşam saatlerinde ve trafiğin en yoğun saatlerinde meydana gelmesidir.
2- Diğer tır kazası ise, Karşıyaka Altınyol’da meydana geldi ve devrilen araç yüzünden yol ulaşıma saatlerce kapandı.
Ve zamanlama yine aynı, Belkahve’deki gibi akşam trafiğine denk gelecek saatlerde oldu. Bu kazada can kaybı olmayışı sevindirirken yollarda saatlerce bekleyen araçların akaryakıt ve