Hilmi Gültay

Hilmi Gültay

ege@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Değerli trafik dostları; dünyanın en büyük fuarı olarak bilinen Expo yine gündemde. Yine İzmir’in Expo 2020 adaylığı için 23 Kasım’da Paris’e çıkarma yapıyoruz. Çünkü, BIE Genel Kurulu’nda dünyanın bir çok ülkesi arasında adaylık için yarışacağız. Bu yarış, 2013 yılına kadar Uluslararası Sergiler Bürosu BIE’de gerçekleştirilecek sınavların başlangıcı. Böylece 2020 yılında düzenlenecek EXPO’nun İzmir’e taşınması için yirmi dakika sürecek olan sunum programı; İzmir’i tanıtım filmi ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın konuşmasını içeriyor.
Bence; bu bir milli maç niteliğinde olup, tüm ülke insanımızın bu zorlu mücadelede kenetleneceği bir gerçektir.
İşte bu düşünceler çerçevesinde; İzmir şehrinin böylesi bir yarışmada aday gösterilmesi bizler için gurur vericidir. Ancak üzücü olanı ise; bu şehri yönetenler ve “İzmir’i vermezük” diyenler ile “İzmir’i alacağız” sloganı atanlara sormak lazım.
Dünya Vitrini denilen toplantı da, 20 dakika süreli tanıtım filminde ve bakanımızın konuşmalarında; İzmir trafiğinin yeri nerededir ve nasıl anlatılacaktır? Senelerdir Expo ile trafik yazıları yazıyorum ve okurlarım soruyor. Oysa Expo’yu alacak ülkenin belirlenmesinde en önemli etkenlerden biri trafik sorunu yaşayıp yaşamadığı; trafik düzeninin nasıl olduğudur.
İzmir İl Trafik Komisyonu’ndaki resmi görevim ile Trafik Yasası gereği oluşturulan bir Sivil Toplum Kuruluşunun İzmir başkanı olarak soruyorum; kaybettiğimiz 2015 Expo seçimi ve şimdi giriştiğimiz 2020 Expo adaylığı öncesi İzmir Trafiği için ne yaptınız? Ülkemizde, her saat başı bir insanımızı trafik kazalarında kaybettiğimizi söyleyebilecek misiniz?
Bu yıl tüm ulusal ve uluslararası medyada Çeşme ile Alaçatı geniş yer aldı. Bu cennet köşesi tabii güzellikleriyle insanları büyülerken, ne yazık ki trafik canavarının da en sevdiği yerlerden.
Geçen yıl Çeşme’de resmi kayıtlarda bulamayacağınız (Çünkü, kaza sonrası hastaneye nakledilen veya hastanede vefat edenler kayıtlara kazada öldü şeklinde geçmiyor) beş insan hayatını kaybetti.
İzmir’den otoyol ile Alaçatı ve Çeşme ye Alaçatı çıkışı gişeler sonrası ulaşırsınız.
1- Bu çıkış sonrası çok geniş bir kavşak vardır ve dört ayrı yol bağlantısı sağlar. Ve bu kavşakta yaklaşık beş yıldır çürümüş direkler üzere takılmış trafik lambaları çalışmamaktaydı. Yıllardır ısrarlı yazılarım ve Ulaştırma Bakanlığı’na müracaatlarım sonrası geçtiğimiz ay çalıştırıldı. Yani yaz mevsimi sonrası. Geçen hafta sonu Çeşme’den dönerken yine bu kavşakta trafik ışıklarının çalışmadığına şahit oldum. Alaçatı’dan süratle çıkan bir araç ile çarpışma tehlikesi yaşadım.
2- Bu kavşaktan Çeşme girişi iki kilometre uzaklıkta bulunan ve Şahin Tepesi denilen kavşak ile başlar. Ve en acısı bu yol etrafında yerleşim alanı da olmadığından zifiri karanlık ve ürkütücü bir görünümü vardır. Yani ışıklandırılmamış bir tünel gibidir. İşte Cennetçeşme’ye giriş bu Cehennem yol dediğimiz ve üç yıldır aydınlatmaları çalışmayan Karanlık Yol‘dur.
Sayın Ulaştırma Bakanım ve Sayın Expo ile ilgili yöneticiler; lütfen sizlere ayrılan 20 dakikalık sürede Çeşme’den bahsetme gibi bir hataya düşmeyiniz. Zira bu yaz bütün dünya bu şirin beldedeydi, belki onlar bu ayıbı görmüş olabilirler; mahçup olursunuz...