Hilmi Gültay

Değerli trafik dostlarım.

Trafik kazalarını artık yaşamımızın bir parçası olarak kabul eder hale geldik.

Hatalarından vazgeçmeyenler trafikte hatalı sürüşler sergiliyor, bizler de eleştiriyoruz, yazıyoruz ama ne çare.

Geçtiğimiz günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun bir sözünü, bu vurdum-duymazlığın sonuna geldiğimizin bir işareti olarak algıladım.

Kocaoğlu diyor ki:

“Trafiği bana verin, bir günde çözeyim.”

Bu sözler, bir kıvılcım niteliğinde.

***

1800’lü yıllarda tekstil iş kolunda çalışan bir grup kadının, fabrikada çıkan yangında meydana gelen ölümlerin sonucunda haklarını aramalarıyla “Dünya Kadın Hakları Günü” gündeme taşınmıştır.

1970’li yılların sonlarında ise, ülkemizde başlayan bu aktivite bugüne kadar devam ederek, 8 Mart Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır.

Ancak, sadece bir karanfil vererek kadınlarımızın hatırlanmasının yetersizliği üzücüdür.

***

Trafikte Kadınlar Günü’nün yer alması önem taşıyor.

Çünkü ülkemizde trafiğe yeterince önem verilmezken, kadınlarımızın bu düşünceyle nasıl hatırlanacağını ve saygı ile nasıl davranılacağı merak edilmektedir.

Kadın sürücüye, kadın yayaya, daha doğrusu trafikte kadınlarımıza neden saygı göstermiyoruz?

Yakın bir geçmişte Trafik Polisi ve Jandarma Trafik Timleri bu anlamlı gün anısına kadınlara özel yol denetimi çalışması yapardı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, 1857 yılında Selanik’te, atalarımız topraklarında doğdu.

Balkan Harbi sonrasında, İstanbul’a göç ederek Beşiktaş Akaretler’de 76 nolu evinde ikamet etmişti.

14 Ocak 1923’te tedavi amacıyla geldiği İzmir’de vefat etti.

Zübeyde Hanım’ın Karşıyaka Osmanbey Camisi’nin bulunduğu parkın içinde yattığı anıt mezarda, bir kaya üzerine konulmuş büstü yer almaktadır.

Yaşamış olduğu (anı evinde) ise bir heykeli ve özel eşyaları bulunmaktadır.

***

Değerli dostlarım.

Bostanlı sahil yolunun deniz kıyısı tarafından Alaybey’e kadar doldurulmuş bir kıyı şeridi oluşturuldu.

Değerli trafik dostları, Ülkemizde trafik ile ilgili çıkacak olan her yasa, genelge veya yönetmelikler beni mutlu ediyor. Çünkü uzun yıllardır eski veya eksik yasalar ile yönetilen trafik; sürekli can alıyor. Her saat başı ise bir insanımızı trafik kazalarında kaybediyoruz.
Çünkü trafik cezalarının hiçbir caydırıcılığı yok.
İşte bu düşünceler çerçevesinde son zamanlarda trafik kaza ve suçları mercek altına alındı. Böylelikle kaza ile ölümlere sebep olan unsurlar araştırılıyor ve tedbirler önerilip, alınıyor.
Bu uygulamalar ve eğitimler ülkemizde Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı tarafından geniş bir ekip ve uzman kadro mensupları tarafından hazırlanıp uygulanıyor. Trafik Hizmetleri Başkanımız Mustafa Çamkal ise bu konularda hassas olup, detaylarıyla trafikte tüm konuların takipçisidir.
Ve... Kış aylarının önde gelen kaza sebebi araç kayması, buzlanma ve hatalı lastik kullanımı gibi unsurları içeriyor.
Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım trafik uygulamalarına yine bir ilk getirerek örnek davranış sergiledi. Böylece kış mevsimi şartlarına araç lastikleri uyum sağlaması sağlanacak. Kaza sebeplerinde en çok belirtilen araç kayması engelleyici ve emniyet

Bostanlı’da başlayıp Alaybey’e kadar sahil yolu boyunca bir çok heykel, anıt, havuz ve benzeri yapıtlar var. Her biri tanımlanırken ait oldukları kahraman veya temsil ettikleri düşünce ile sosyal konulara göre adlandırılmışlardır.
Atatürk heykeli ve meydanı ise Bostanlı Vapur iskelesi yanındaki alana yapılmıştır. Bu meydanın yol tarafında küçücük bir Zübeyde Hanım büstü de yer almaktadır.
Bu heykele baktıkça şu soruyu sorarım kendime: Cumhuriyetimizi ve bağımsızlığımızı bizlere armağan eden büyük kurtarıcı Atatürk’ün; Karşıyaka’da vefat eden ve kabri de burada bulunan; annesi Zübeyde Hanım’ın niye güzel bir heykeli yapılmaz?
Karşıyaka veya İzmir’in başka bir semtinde niye Zübeyde Hanım’ın adını taşıyacak bir meydan yapılmaz?

Değerli dostlarım yukarıdaki alıntı geçtiğimiz aylarda kaleme aldığım bir köşe yazımdan. Bu yazının başlığı da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın haklı olarak serzenişlerde bulunduğu Şehircilik Fuarı’ndaki açılış konuşmasında anlamlı ve haklı sözünden alıntı.
Dört milyon İzmirliye zulüm sözü daha çok konuşulacak. Ardından ise (İzmir’de başka yöntem sökmez) diyerek tepkilerini de sert bir dil ile anlattığı görülüyor. Genel Başkanın İzmir’e

Değerli trafik dostları, içinde bulunduğumuz günler bayram haftası olduğu için bazı dostlarımız aradaki iki günü de tatillerine ekleyerek seyahate çıktılar. Kimilerimiz ise bugün veya yarın yollara düşeceğiz, bu uzun bayram tatilinde. Ufukta yağmur görünse de, kış soğuklarının henüz bastırmadığı şu günler hepimiz tatilci olacağız sanırım.
Biz böyle hazırlık içinde iken Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Başkanlığı; tüm illerimize Kurban Bayramı tatili süresince alınacak trafik tedbirleri konulu bir genelge gönderdi. Bu doğrultuda trafik Polisi, şehir içi ve şehirlerarası yollarda tedbirlerini programlayarak aldı.
Bu tedbir ve denetimlerin amacı malum olduğu gibi güzel sonbahar günlerinde yollarımızın kan gölüne dönmesine engel olmak.
Bunun yanı sıra dileğim; ülkemizde trafik hizmetlerinden sorumlu trafik polisimizin hiç değilse bayram süresince; maç, konser, miting gibi nice güvenlik veya protokol hizmetlerin de görevlendirilmemeleri. Çünkü onların gerçek görevi, insan hayatını kurtarmak, yollarımızda güven ile huzur içersinde yolculuğumuzu sağlamaktır. Aynı zamanda, yollarımız boş bırakılarak, trafik canavarlarına teslim edilmemelidir.
Alışılmış bulanlar

Değerli trafik dostları, ülkemizde her saat başı bir insanımızı trafik kazalarında kaybediyoruz. Ancak kaza adı verilen böylesi toplu ölümlerin birçoğuna sebep; alkollü iken araç kullanan sürücülerin olduğu bilinmektedir.
Özelleştirilmiş Tüv-Türk Araç Vize istasyonları ile trafikte denetim etkilerinin artırıldığını ve faydalarını da hepimiz gördük ve alkışladık.
Şimdi ise trafikte ölüm saçan alkollü araç sürücüleri için Özel bir firma tarafından; hayat kurtarıcı ilginç bir trafik önlemi oluşturuldu. Bu ilginç aktivitenin dünya üzerinde en başarılı uygulaması, kural tanımaz sürücülerin toplandığı ülkemizde görülmektedir.
Bir Özel sektör kuruluşu olan MOTOVALE; trafik canavarına savaş açtı..
Böylece, alkol kullanan sürücülere; “Siz gecenin keyfini sürün... Biz aracınızı sürelim”
Sloganıyla “Eğer alkol aldıysanız gideceğiniz yere, yine kendi aracınıza binerek gideceksiniz fakat aracınızı güvenilir Motovale Pilotu kullanacak” demek istiyor.
Motovale alkol almış araç sahipleri için özel şoförlük hizmetidir. İçkiyi fazla kaçırdığı için meydana gelen üzücü olaylarda “Keşke aracımı almasaydım” diyeceklere hizmet ediyor. Geçtiğimiz yıl İstanbul ve Bodrum da başlayıp ilgi

Gazetelerin İzmir ilaveleri son günlerde belediyelerin (sözde) aktivite ve hizmet haberleriyle dolu. Ancak engelliler ile ilgili haberler dikkatimi çekti.
* Ülkemizde ilk Engelli stratejik planı başlatılıyor.
* 2013 Uluslararası Engelsiz İzmir kongresi yapılacak.
* Ve diğerleri
Değerli dostlarım, bunlar ne kadar güzel ve kutsal hizmetler değil mi?
Ancak, staretejik ile uluslararası gibi teknik veya benzeri süslü kelimeler ile bir çok hizmetler sözü, engellileri mutlu edebilecek mi? Üstelik engelli arabasına oturmuş genç bir kardeşimizin ellerinden tutarak çekilen şefkat gösterisi resmiyle inandırıcılık artabilecek mi?
Nice benzeri soruların tümüne cevap; 10 Mayıs tarihli Engellileri neden unutuyorsunuz? başlıklı köşe yazımdan alıntılar bunun en güzel ve yaşanmış bir cevabıdır.