Bostanlı’da başlayıp Alaybey’e kadar sahil yolu boyunca bir çok heykel, anıt, havuz ve benzeri yapıtlar var. Her biri tanımlanırken ait oldukları kahraman veya temsil ettikleri düşünce ile sosyal konulara göre adlandırılmışlardır.
Atatürk heykeli ve meydanı ise Bostanlı Vapur iskelesi yanındaki alana yapılmıştır. Bu meydanın yol tarafında küçücük bir Zübeyde Hanım büstü de yer almaktadır.
Bu heykele baktıkça şu soruyu sorarım kendime: Cumhuriyetimizi ve bağımsızlığımızı bizlere armağan eden büyük kurtarıcı Atatürk’ün; Karşıyaka’da vefat eden ve kabri de burada bulunan; annesi Zübeyde Hanım’ın niye güzel bir heykeli yapılmaz?
Karşıyaka veya İzmir’in başka bir semtinde niye Zübeyde Hanım’ın adını taşıyacak bir meydan yapılmaz?
Değerli dostlarım yukarıdaki alıntı geçtiğimiz aylarda kaleme aldığım bir köşe yazımdan. Bu yazının başlığı da İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın haklı olarak serzenişlerde bulunduğu Şehircilik Fuarı’ndaki açılış konuşmasında anlamlı ve haklı sözünden alıntı.
Dört milyon İzmirliye zulüm sözü daha çok konuşulacak. Ardından ise (İzmir’de başka yöntem sökmez) diyerek tepkilerini de sert bir dil ile anlattığı görülüyor. Genel Başkanın İzmir’e geldiği gün gazetelerde yer alması da ilginç bir rastlandı.
İşte böylesi gelişen olaylar ve oluşan tepkilerin yanında İzmir için bir katkı sağlamak amacıyla yapılanlara yöneticilerin (üç maymun) benzetmesine uygun tepkilerine karşılık duygu ve düşüncelerimi paylaşmak isterim.
Yukarıda belirttiğim, Zübeyde Hanım ve Çocuk başlıklı yazımın cevapsız bırakılması değil, böylesine önemli bir konunun dikkate alınmaması üzüldüğüm taraftır.
Ancak büyük kurtarıcımız Atatürk tarafından kurulan siyasi parti üyesi olup, Atatürkçü oldukları için seçilenlerin sessizliği daha bir dikkat çekicidir.
En üzücü olanı ise; söz konusu yazının yayınlanmasından üç gün sonra. Zübeyde Hanım büstünün, Bostanlı iskelesine bakan yönüne büyük bir ışıklı reklam panosu konularak vapurdan inen yolcuların da bu Büyük Ana’yı görmelerinin engellenmesi.
Cumhuriyeti emanet eden Atatürk’ün en değerli varlığı olan annesi Zübeyde Hanım’a ebedi istiratgahının bulunduğu topraklarda görülen bu reva, Atatürkçüyüm diyen herkesin yüreğini sızlatmalıdır.