Yazı işlerinde çalışırken, haberlerin sonundaki bir iki cümleye “yasak” koymuştuk, muhabir arkadaşlara da söylemiştik:
“Her haberin sonuna ‘gerekli soruşturma başlamıştır!’ yazmayın, aksi mümkün mü? Bir olay varsa, ilgililer gerekli soruşturmayı başlatacaklardır.”
***
Bir trafik kazası, yangın, su baskını, sonuç şu kadar ölü, şu kadar yaralı... Bunun soruşturması yapılmaz mı? Yapılır!
O halde, “Soruşturmaya gerek yok” lafı yersiz değil mi?”
Eğer “Soruşturmaya başlanmıştır” yerine “Soruşturmaya başlanmamıştır” diyebiliyorsan, bunu yaz, haber olsun!
***
Bir de “Gerekli tedbirler alınmıştır” lafı...
Bu da böyle bir laf.
Olay olmuş, can ve mal kaybı var; “Gerekli tedbirler alınmıştır” lafı kadar boş bir laf olur mu?
Madem gerekli tedbirler alınacaktı, o güne kadar niye almadınız?
Ya da niye o güne kadar uygulamaya geçmediniz?
***
Biliyorsunuz Lice’de bir olay oldu, halk “Karakol istemiyoruz” diye ayaklandı.
Başbakan ne dedi:
“Bu ne karakol, ne de kalekol tepkisi değildir...”
Ya nedir?
Hint keneviri!
Hint keneviri esrarın ana bitkisidir.
Çözüme giderken, birdenbire “Hint keneviri” olayı çıktı.
Hint keneviri ekili tarlalar basılıyor, hint kenevirleri kesiliyor, yakılıyordu.
Bir rivayete göre, iki milyon, bir rivayete göre de üç milyon kök sökülüp yakılmıştı.
Yani bunlar “Jandarma karakolu istemezük” diye mi ayaklanmışlar?
Başbakan’ın da dediği buydu.
Sorun karakol, kalekol filan değil, uyuşturucuydu.
***
Peki, Hint kenevirleri o tarlalara uçarak mı gelmiş ya da ne kadar zamanda bu kadar boy atıp büyümüşlerdi?
Bunları daha önceden gören hiç çıkmadı mı?
***
Gerekli tedbirler alınacaktır...
Nereye kadar?
Şimdiye kadar neredeydiniz?
Eğer Başbakan söylemeseydi “Jandarma karakolu istemiyorlar!” masalıyla ne güzel uyutulurduk!
Peki, bunun sorumlusu kim?
Ak Parti’nin on yıllık iktidarının hiç mi hiç günahı yok?
Ne güzel deyimdir:
“Tencere dibin kara/Seninki benden kara!”
Başbakan ne der:
“Tencere tava, hep aynı hava!..”