TÜRKİYE kaç yıldır, ister başörtüsü deyin, ister türban deyin sorunla uğraşıyor, biliyor musunuz?
Tam 40 yıl...
Her şey, şimdi Dışişleri Bakanı olan Ali Babacan’ın halası Hatice Babacan’ın 1968’de İlahiyat Fakültesi’ne başörtüsüyle gelmesiyle başlar.
Danıştay’dan Anayasa Mahkemesi’ne, Millet Meclisi’nden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar ‘’türban’’ın dolaşmadığı yer kalmadı...
Üniversiteler ve kamuya ait yerlerde başörtüsüyle çalışmak mümkün değil... Tabii en büyük sorun üniversite öğrencilerinden, başı örtülü kızlar içeriye giremiyor, kırk yıldır bu sürtüşme gidiyor.
Niye?
* * *
BİZE göre, ‘’başörtüsü ve türban’’ın siyasi simge olarak kabul edilmesi...
Zaten Başbakan Erdoğan’ın bilerek mi söylediği yoksa ağzından mı kaçırdığı belli olmayan sözü bizi doğruluyor:
‘’Velev ki siyasi simge olsa...’’
İşte Sayın Başbakan, olmuyor, yüzde 47’lik oy bazen yetmiyor.
Eğer, bu başörtüsü siyasi simge olarak gösterilmeseydi sorun çoktan çözülmüş olurdu.
* * *
ÖRTÜNENLER ‘’İnancım gereği örtünüyorum’’ diyorlar.
Acaba baş örtmek İslamın emri mi?
Mustafa Sağ, Konyalı, Kuran’ın tümünü ezberlemiş, hafızı Arapça öğrenim görmüş, Konya İmam Hatip Okulu’ndan mezun olduktan sonra İlahiyat Fakültesi’ni bitirmiş...
Bir kitap yazmış:
“Baş örtmek İslamın emri mi?’’ (x)
‘’Başörtüsü olayı, ülkem insanları arasında öyle bir duruma getirildi ki, İslam dini sanki başörtüsü üzerine kurulmuş ve sanki ondan vazgeçilmez bir Kuran buyruğu gibi sunuluyor. Sanki örtü baştan çıkarıldığı takdirde günaha girilir, cehennem de cayır cayır yanılır gibi bir duruma sokuldu. Aksini düşünmek sapıklıkla suçlanmaya ve din dışı ilan edilmekle bile karşı karşıya getirildi. Bu bakımdan, başörtüsünün üzerine şapkalar giymek, peruklar takmak ya da yeni moda türleri geliştirmek vs. gibi yollara başvurularak insanlığın dini İslamın küçük düşürüldüğünün bilincine bile varılamıyor. Acaba gerçek nedir?’’
Mustafa Sağ da bunu araştırıyor, diyor ki:
‘’Kuran ayetinde, başınızı örtün diye bir buyruğun olmadığını, kitapta örneklerini verdim. Dört Kuran mealinde ve Diyanet yetkililerinin fetvasında (başörtülerini... örtün) şeklinde Nur Suresi 31. ayetin tercümesinin yanlış olduğunu, başta örtü yoksa ne ile örtüleceğini sorduk. Başörtüsüne delil gösterilen rivayetlerin birbirini nasıl yalanladıklarını ortaya koyduk. Kuran ayetinin tercümesinin (başınızı örtün değil) (örtüyle göğüslerinizi kapatın) şeklinde olduğunu aklıyla düşünenlere sunduk.’’
* * *
PEKİ birileri çıkıp ‘’Ey Mustafa Sağ!’’ deseler...
‘’1400 yıldan beri kimse çıkıp Kuran’da başörtüsünün olmadığını görmemiştir de sen mi gördün?’’ deseler...
Cevap şu:
‘’(...) sadece ‘’Başörtüsü benim inancım’ demekle başörtüsü inanç olmaz. Şayet biz İslama inanıyorsak ve inandığımız İslam konusunda bilgimiz yoksa ya da çeşitli rivayetleri İslamın bir gereği sayarsak, kuşkusuz böylesi kalıplaşmış sorularla kafalarımız bulandırılacaktır. Başörtüsünün İslam dininde olup olmadığını bilinçli olarak kavrayabilmek için, öncelikle önyargıların, çevrenin, ekonomik-siyasal çıkarların, toplumun ve tarihin etkisinden ve yanlışlarından kendimizi kurtarmamız gerekir.’’
Mustafa Sağ’ın yazdıklarının önemini biz değerlendiremeyiz, ama insaf sahibi ve bilim sahibi olanlar şu kitaba bir baksalar...
Belki ‘’bu kavganın sonu’’na yaklaşmış olurlar.
_____________________________
(x) Koçak Yayıncılık. Tel: (0216) 364 43 14-15