Hasan Mert Kaya

Hasan Mert Kaya

Tüm Yazıları

Ramazan ayı, Arefe ve bayram günleri tüm İslam aleminde idrak edilen kutsal zaman dilimleri. Kadir Gecesi tüm kutsal zaman dilimleri içerisinde en önde gelen gecedir. Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşan ve kültürümüzde kandil geceleri olarak adlandırılan zaman dilimlerini kutlamak ise İslam dünyasında bölgeden bölgeye farklılıklar sunuyor.

Her din de olduğu üzere İslam dininde de belirli gün ve gecelerin ayrı kutsallığı ve bu zaman dilimlerine dair farklı ibadet biçimleri ile bu özel gecelerin etrafında zaman içerisinde oluşan bir kültür birikimi mevcut. Ramazan ayı, Arefe ve bayram günleri tüm İslam aleminde idrak edilen kutsal zaman dilimleri. Yine Kuran-ı Kerim’de ismen zikredilen ve bir sure olarak da yeri olup, “bin geceden hayırlı” Kadir Gecesi tüm kutsal zaman dilimleri içerisinde en önde gelen gecedir. Osmanlı döneminden günümüze kadar ulaşan ve kültürümüzde kandil geceleri olarak adlandırılan zaman dilimlerini kutlamak ise İslam dünyasında bölgeden bölgeye farklılıklar sunuyor. Kimi yerlerde hiç kutlanmaz hatta adı dahi bilinmezken, Osmanlı Türk kültüründe bu gecelerin manevi olarak çok değerli olduğuna inanılıyor.

Haberin Devamı

Osmanlı’da Kandiller

Kandil Geceleri

Türklerin Anadolu’da kandil kutlamalarını Anadolu Selçuklu ve Beylikler dönemlerinden itibaren kutlayıp andıkları biliniyor. Hicri takvimde özellikle üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan aylarında idrak edilen Mirac, Beraat ve Kadir geceleri İslam inanışında ibadetlerin yapıldığı ve aile fertleri ile eş dostun arandığı geceler olarak değerlendirilir. Mirac ise yine Hz.Muhammed’in (sav) bir gece ansızın, gece yürüyüşü olarak bilinen İsra ile Mekke’den Kudüs’e, oradan da yedi kat semaya yükselmesini ifade eden Mirac hadisesini ifade eder. Beraat kandili insanların bir yıllık günah ve sevaplarının Allah’a arz edildiği, Kadir Gecesi ise kutsal kitabımız Kuran’ın indirilmeye başlandığı, yaygın ve genel kabule göre Ramazan ayının 27’nci gecesine denk gelen zamandır. Üç aylar dışında kutlanan tek kandil ise Hz.Muhammed’in (sav) doğum günü olduğuna inanılan Mevlit kandilidir. Bu özel gecelere kandil adı verilmesi ise yine sadece Türklere özgü bir isimlendirmedir. Nedeni ise Sultan II.Selim döneminde bu özel geceleri halka bildirmek amacıyla camilerde kandillerin gece boyunca yakılması ve aynı zamanda bu kandillerle gece boyunca camilerde ibadet edenler olduğu için camilerin aydınlatılmasıydı.

Haberin Devamı

Osmanlı’da Kandiller

Mevlit Kandili Coşkusu

Mevlit kandili tüm kandiller içerisinde farklı bir yere sahipti. Bu gece özünde Hz.Muhammedin’in (sav) dünyaya gelişini, diğer bir ifade ile doğum gününün kutlandığı bir gece olarak öne çıkar. Bu gecede ibadetler kadar dikkat çeken bir diğer husus ise mevlitlerin okunmasıdır. Peygamberi anmaya bir vesile olarak, onu övüp yücelten şiir, kaside ve düz yazılardan oluşan mevlitler yüzyıllar boyunca etrafında ciddi bir din edebiyat kültürü oluşmasını da sağladı. İstanbul’da tarihi yarımadada bulunan Ayasofya, Beyazıt, Fatih, Süleymaniye ve Sultanahmet camileri gibi selatin camilerinde Kuran tilaveti ile birlikte ilahiler eşliğinde mevlitler okunurdu. Tüm camilerde mevlitler okunurken, özellikle Ayasofya ve Sultanahmet camilerinde düzenlenen mevlitlere devletin ileri gelen tüm görevlileri katılırdı. Padişahın caminin sultan mahfilinden dinlediği mevlitlerde sadrazam, Kubbealtı vezirleri, Şeyhülislam ve tanınmış alimler katılır, mevlidhanların gazelleriyle gönüller coşardı. Mevlit kültürü ve mevlitler sadece Türkçe ile sınırlı değildi. Arnavutça, Boşnakça, Arapça, Kürtçe gibi Osmanlı coğrafyasında Müslüman tebanın konuştuğu farklı dillerde mevlitlerde de peygamber sevgisi ifade edilirdi. Mevlit geleneği içinde kuşkusuz en tanınan mevlit Süleyman Çelebi’nin Vesilet’ün Necat (Kurtuluş Vesilesi) adıyla 1409 yılına tarihlenen mevlitidir.

Haberin Devamı

Osmanlı’da Kandiller

Osmanlılarda Mevlit Kandili’nin 1588 tarihinde resmi olarak kutlanmaya başlandığı biliniyor

Köklü Gelenekler

Osmanlılarda Mevlit Kandili’nin 1588 tarihinde Sultan III.Murad zamanında resmi olarak kutlanmaya başlandığı biliniyor. Mevlid kandillerinde camilerde vaaz veren vaizlere, mevlitler okuyan mevlithanlara hediyelere, kıymetli elbiseler ihsan edilirdi. Mekke Şeriflerinden gelen mektup okunur, Medine’de getirilen hurmalar tadılır, cemaate de akide şekeri dolu tabaklar sunulurdu. Yollarda ise geçip gidenlere su dağıtılması önemli bir gelenekti. Su erişiminin kısıtlı olduğu zamanlarda yollarda su dağıltılması halk tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanırdı. Kimi zaman şehrin farklı yerlerinden top atışları da yapılır, kandilin gelişi ilan edilirdi. Uzun süren mevlit okumalarında mevlithanların sayısı birden fazla olur ve çoğu zaman üç mevlithan sırayla okumayı sürdürürdü. Kandillerin Osmanlı döneminde başlayıp günümüzde de devam eden geleneklerinden birisi de fırınlarda bu geceye özel pişirilen kandil simitleri ve çöreklerdi. Fas, Cezayir, Suriye, Mısır, Balkanlar ve Hint İslam coğrafyasında da mevlit kandilleri coşku ile kutlanırdı. Mevlid Kandili Türkiye’de Mevlid-i Nebi Haftası olarak bir hafta boyunca süren önemli etkinliklerle idrak ediliyor.