YILIN son gününde, Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ı, İzmir’de “Yılın Adamı” ilan ediyorum.
Neden mi?
Ege Sanayici ve İşadamları (ESİAD) ile İzmir Sanayici ve İşadamları (İZSİAD) Dernekleri’nin başkan ve üyelerine öyle okkalı, “tokat” gibi bir yanıt verdi ki, yenilir-yutulur cinsten değil.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in,”İzmir’i sümüklü, pis bir çocuk” olarak tanımlayan talihsiz benzetmesine verdiği şu yanıt, zaten böyle bir ödül için yeterli:
“İçimizdeki İrlandalılar İzmir’imizi Sayın Çelik’e anlatmamışlar, alkışlamışlar, gelsin, biz anlatırız...”
Ohhhhhh be!...
Nihayet bir sivil toplum kuruluşu başkanı çıkıp, “sinmişlere” bir ders verdi.
Demirtaş’ın bizim İrlandalılar(!) ile İzmir’i kötüleyenler için yaptığı benzetme de muhteşem:
Hariçten Gazel Okuyan Devekuşları...
Ekrem Bey’in sözleri şöyle:
“Ama gelin görün ki kafasını devekuşu gibi kuma gömen kişiler bunu görmüyorlar. Görmedikleri gibi devamlı olarak da İzmir’i haksız yere eleştiriyorlar, aşağılıyorlar.
Hele bu eleştiriler, İstanbul’a giden İzmirlilerden daha üzücü oluyor. Herşeyin modası geçiyor ama ‘İzmir’e vurmanın’ modası asla geçmiyor. İzmir’le ilgili gerileme iddiaları gerçeği yansıtmıyor...”
Ağzına sağlık; söylediklerinizin her kelimesine, her satırına bir İzmirli olarak katılıyorum.
Sizi kutluyor, o alkış tutan ve kalkıp bir çift söz edemeyen bizim İrlandalıları da kınıyorum...
Ne olacak şimdi?
Büyükşehir Belediyesi’nde “ikinci adam krizi” hep yaşanmıştır.
Burhan Özfatura-Galip Halıcı...
Yüksel Çakmur-Şeref Günduru...
Özfatura-Uygun Erçevik...
Ahmet Piriştina-Hasan Fehmi Mani...
Ve Aziz Kocaoğlu.
Kocaoğlu’nun, Piriştina’nın vefatından sonra göreve geldiğinde Genel Sekreteri Cumhur Utkan’dı.
Utkan’ı Piriştina’nın ekibinden diye istemedi, Hasan Fehmi Mani’yi bu göreve getirdi.
Ardından Mani ile anlaşamadı, Ersu Hızır’ı Genel Sekreter yaptı.
Kocaoğlu, Ersu Hızır’ın da yetkilerini; henüz söylenip söylenmediği kesinleşmeyen iddialar ile yenilip-yenilmediği tartışılan bir bir yemek sonrası aldı.
Hızır, onca suçlama ve söylemler karşısında bürokratlığın gereğini yaptı, hep sustu.
Haksız görevden almaya karşı Büyükşehir’e dava açtı ve kazandı.
Bu, sonu nerede noktalanacağı belli olmayan bir krizdir.
Yasa gereği Ersu Hızır’ın Genel Sekreterlik makamına tekrar oturtulması, odasının ve imza yetkisinin iade edilmesi, Büyükşehir Encümeni’ne Başkanlık yapması gerekir.
Bu haklarının verilmemesi, yani aksi; suçtur, hukuka aykırıdır.
Çünkü bu saatten sonra Hızır’ın yerine Genel Sekreter adına başkaları tarafından atılacak imzalar geçersizdir, dava konusu olur.
Anlayacağınız işler iyice karışık.
En önemlisi de böyle bir ortamın, Büyükşehir’de işleri aksatacak olmasıdır. Ne olacağını, izleyip göreceğiz.
BLOG
İLKNUR DENİZLİ: İZSİAD olarak Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i davetimizle ilgili yorum ve görüşlerinizin bir yanlış anlama nedeniyle olduğuna inanıyorum. Burada amacımız iki kent insanını yakınlaştırıp, kurulacak diyalog ile terörün son bulmasına katkı koymak. Diyarbakır ile İzmirli işadamları arasında karşılıklı ticari ve ekonomik işbirliğini sağlamak ve geliştirmektir. Çünkü hepimiz inanıyoruz ki, kurulacak bir fabrika, açılacak bir işletme o bölgede bir gencin elinde silahla dağa çıkmasını önleyecektir.
Benimle ilgili bölüme gelince: Bu görevimi basamak yaparak hiç bir zaman bir yerlere gelme, aday gösterilme gibi düşüncem olmadı, olmayacak da. Milletvekili adayı olacağım hep söylendi, yazıldı ama hiç biri gerçek değildi. Bunu sizinle paylaşmak istedim.