CHP’deki Kılıçdaroğlu darbesi, partinin İzmir örgütünü ikiye böldü.
Kimine göre devrim, kimine göre partinin vitrinini yenileme, kimine göre de “hukuksuzluk” olarak değerlendirilen CHP’deki son gelişmeler, eski Genel Sekreter Önder Sav’a destek veren Nalbantoğlu yönetimini zora soktu.
Nitekim İstanbul il yönetimi, ilçe teşkilatlarıyla “Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun sonuna kadar yanındayız” açıklaması yaptı, İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, “Tek çare Kurultay” söylemiyle İzmir’in Kılıçdaroğlu’nun yanında yer almayacağı, Sav’a destek olunacağı mesajını verdi.
İlk çatlak burada yaşandı.
Çünkü, aynı saatlerde, Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, Narlıdere ilçe örgütüyle tüm CHP’li meclis üyelerinin son yapılanmada Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alacaklarını yazılı olarak kamuoyuna duyurdu.
Buca örgütü ise bölündü.
Önder Sav ekibinden Parti Meclisi Üyesi seçilen eski Buca İlçe Başkanı Mehmet Süne’ye yakınlığı ile bilinen üyelerle, Kılıçdaroğlu’na destek veren partililer arasında kavga yaşandı.
* * *
Partideki yeni yapılanmanın getirdiği en önemli olay, CHP’nin İzmir’de “patron” değişikliği oldu.
Kurultay sonrası, İzmir CHP’deki tüm sorumluluk, Genel Sekreter Yardımcısı İzmir Milletvekili Abdürrezzak Erten’e verilmişti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK’ya, Erten’in yerine İzmir’den, Aziz Kocaoğlu’nun en yakın arkadaşlarından biri olan Alaattin Yüksel ve yine Kocaoğlu’nun tek samimi ilişki içinde olduğu İzmir Milletvekili Prof. Dr. Oğuz Oyan’ı alması ve bu iki ismi Genel Başkan Yardımcısı yapması, dengeleri alt-üst etti.
CHP’nin eski il başkanlarından Alaattin Yüksel’e, yeni yönetimde verilen Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevi gerçekten çok önemli.
Çünkü bu görevle birlikte partinin yeni İzmir patronluğu da, Sav ekibinin lideri Erten’den, Yüksel’e geçti.
Bunun anlamı şu:
Süreç içerisinde değişim...
* * *
Ne olabilir diye sorarsanız?
Bugünkü il başkanı ve yönetimiyle, Önder Sav yanlısı bazı ilçe başkan ve yönetimlerinin değişimden tutun da, 2011 Haziran’ındaki genel seçimlerde İzmir’deki milletvekilleri listelerine kadar, 360 derecelik bir “eksen kayması” yaşanacaktır.
Kısacası, CHP’nin İzmir’deki patronu artık Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, dolayısıyla da Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’dur.
Tabii Prof. Dr. Oğuz Oyan’ı da unutmamak gerekir.
* * *
CHP İzmir’deki bölünme, krizin patlak verdiği önceki gün Ankara’daki gelişme sürecinde çok açık biçimde yaşandı.
Krizin en sıcak saatlerinde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ile Önder Sav ayrı ayrı basın toplantıları düzenlediler.
Bu toplantılarda CHP yönetiminde görevli İzmirli siyasetçiler de ikiye ayrıldı.
Kılıçdaroğlu, parti genel merkezindeki toplantıda yeni MYK’yı açıkladı.
Bu toplantıyı Alaattin Yüksel’in dışında İzmirli iki siyasetçi de takip etti; Parti Meclisi Üyesi, Kocaoğlu’nun kısa bir süre öncesine kadar danışmanı olan Hülya Güven ile İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan’dı.
Genel Sekreter Önder Sav’ın toplantısında ise İzmirli Milletvekilleri Abdürrezzak Erten, Kemal Anadol ve Karabağlar İlçesi’nden seçilen Parti Meclisi Üyesi Tülay Semra Tanülkü’nün kürsünün hemen yanındaki duruşları, İzmir’deki bölünmenin de göstergesiydi.