O FELAKET gününü unutmam mümkün değil.
İzmir onbeş yıl önce, yine bugünkü gibi kesintisiz bir sağanak tufanı yaşamıştı.
Paris’e gitmek için İzmir-İstanbul uçağına binmiştim.
İstanbul’a indiğimde, sel sularına kapılarak hayatlarını kaybedenlerin sayısı 68’i bulmuştu. Ve bunlardan 61’i, Karşıyaka-Çiğli’deydi.
İlk uçakla İzmir’e geri döndüm.
Yıl 1995, aylardan kasım; Büyükşehir Belediye Başkanı da Dr. Burhan Özfatura’ydı.
* * *
Bugün 2010 yılındayız.
Aralık ayının sonu ve yine aynı bölgede, aynı şekilde bir sel baskını yaşandı.
Allaha şükür ki bu kez faciaya dönüşmedi, can kaybı olmadı.
Şüphesiz bunda, yaşanan o kara günden sonra alınan önlemlerin payı var.
Özfatura, 6026 Deresi’nin içine ve kenarlarına kaçak yapılan gecekonduları yıktı, istinat duvarları çekildi, dere ıslahı yapıldı.
Rahmetli Ahmet Piriştina da, Maltepe, 6026, Örnekköy ve Soğukkuyu Dereleri’nin kaynaklarına kadar ulaşarak, aşırı yağışlarda sel ve su taşkınlarını önlemek için, derelerin yatakları üzerine suyun debisini azaltacak mini barajlar inşa etti.
Böylelikle bu bölgedeki taşkınların önüne geçildi.
* * *
Dün ne oldu da, Çiğli ve Bostanlı’nın sırtlarında cadde ve sokaklar, apartmanlar, işyerleri sular altında kaldı?
İki binden fazla aile evlerinde mahsur kaldı. Çoğu itfaiye ve AKS ekiplerince bölgeye sevk edilen botlarla evlerinden tahliye edildi.
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, cumartesiyi pazara bağlayan gece başlayan ve 48 saat aralıksız devam eden yağış nedeniyle önceki gece sabaha karşı 6026 Deresi’ne ait istinat duvarlarında çökme meydana geldiğini söyledi.
Durak, “Saat 04.30 civarında bilgimiz oldu ve derhal müdahale ettik. İş makinalarıyla girdik. Belediyemizin dışında Karşıyaka’daki özel iş makinalarını da seferber edip, bölgeye sevk ettik.
Böylelikle su taşkınını kontrol altına alarak, bina ve işyeri yıkımlarıyla araçları sürüklemesinin önüne geçtik. Zarar buna rağmen büyük. Tek tesellimiz can kaybı olmaması” diye konuştu.
* * *
Onbeş yıl, on yıl ya da her yıl...
Bu korkuyla yaşamamalıyız. Bu bölgede dere taşkınları ve sel kaderimiz olmamalı.
Çüzüm, acil olarak Bostanlı Barajı’nı yapmaktır.
Aksi, “Ne zaman sular altında kalacağız?” diye beklemektir ki, bu da İzmir’e yakışmaz.
BLOG
TURGUT PEKCAN: Yazılarınızı tutarlı ve cesur buluyorum... Emekli bir Ziraat Yüksek Mühendisiyim. “Sümüklü ve pis çocuk” benzetmesi için bir şiir yazdım.
Böyle ağıza gem yakışır
Ne validen, ne başkandan cevap var,
Böyle ağıza gem yakışır dostlarım.
İt ürür, kervan yürür; karnım tok,
Böyle ağıza gem yakışır dostlarım.
Ağzından çıkanlar söz olmadı hiç,
Sadece tükürdün, dilin oldu piç,
Gargara yap, istersen de iç
Böyle ağıza gem yakışır dostlarım.
(İzmir, 24.12.2010)
