HERKESİN işi-gücü İzmir oldu.
Hoşuma gitmiyor desem yalan olur.
Doğrusu siyasetçiler konuştukça, “keyfim yerine geliyor...”
Haziran 2011 seçim bildirgesinde, önce Başbakan Erdoğan İzmir ile ilgili partisinin projelerini açıkladı.
Tartıştık...
Aşırmaydı, kes yapıştırdı, bazılarını Büyükşehir Belediyesi zaten yapıyordu, falan filan...
Ama somut yapılacakların olduğunu da unutmamak lazım.
AK Parti ve Başbakan Erdoğan, İzmir için 2002’den buyana, dokuz yıldır hiç bu kadar ciddi olmamıştı.
O defter kapandı, bir yenisi açıldı.
* * *
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim bildirgesinden İzmir’in payına “Tayland Modeli” düştü.
O gündür bu gündür, projeyi savunan da, eleştiren de, “Tayland” denince, yayvan-yayvan gülümsemekten kendini alamıyor.
Çünkü bu ülkenin adı geçtikçe herkesin aklına “seks turizmi” geliyor.
“Dervişin fikri neyse, zikri de oymuş” diyeceğim ama olmuyor işte.
Konuşanlar arasında koskoca Bakanlarımız da var!...
* * *
O model-bu model, orasını bilmem ama, CHP’nin İstanbul’a 3 sayfa ayırıp, İzmir’i 8 satırla geçiştirmesini bir İzmirli olarak içime sindiremiyorum.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’e göre, bu eksiklik bir “unutkanlıktan...”
Var mı böyle bişey?!...
Özür, kabahatten büyük...
CHP İl Başkanı Tacettin Bayır, “uykusuzluktan yanlış yazdılar” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yüksel, “unutkanlık” diye geçiştirdi.
İnşallah bu İzmirliler, kendisini unutanları, unutmaya kalkışmaz (!)
* * *
Kılıçdaroğlu’nu suçlamıyorum.
İzmir için elle tutulur sadece sağlık turizmi öngörüsünü de yanlış bulmuyorum.
Burada suçlanacak kişi varsa, CHP’nin programını ve seçim bildirgesini hazırlayanlar olmalı.
CHP’li dostlar; artık başınızı kumdan çıkarıp da İzmir’e şöyle bir bakın.
Hiçbir şey yapamıyorsanız; Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na danışın.
Adamcağız, kenti afişlerle donatıp;
İzmir Tasarım Kenti...
İzmir Akdeniz’in Yıldızı,
İzmir Fuarlar ve Kongreler Kenti,
İzmir, Organik Tarım Üssü diye bas-bas bağırıyor.
Tayland’ı kopyalamak yerine, Kocaoğlu’ndan “tüyo” almak hiç mi aklınıza gelmedi?
* * *
“Çevir kazı, yanmasın...” derler ya;
Şayet bu İzmir-Tayland örtüşmesini, Allah göstermesin AK Parti ya da Başbakan Erdoğan yapsaydı ne olurdu?
Düşünmek bile istemiyorum.
Tüylerim diken-diken oluyor.
Bütün İzmir ayaklanırdı...
“Ey Erdoğan, bize ne demek istedin?” diye sokaklara dökülür,
Kadınlarımız, ellerinde pankartlarla “Biz masöz değil, namuslu kadınız (!)” diye meydanlara çıkar, Ankara’ya yürüyüşe geçerlerdi.
Erkekler efelenir; “Biz seks kenti miyiz? Bize bunu mu layık gördünüz?” der, “Kızlarımız-kadınlarımız güzel ama hepsi o kadar, haddini aşma” sloganlarıyla Gündoğdu’yu mesken tutarlardı.
Yanlış mı?
O zaman, “çuvaldızı başkasına batırmadan iğneyi kendimizde denemeliyiz beyler...”
İzmir’e yakışan, kentin çağdaş ve demokratik, hoşgörülü yapısına uygun olan da budur.