YAŞAMINIZDA hiç, hesap yaparken; “Pardon 53 milyon liralık hata yapmışız” dediğiniz oldu mu?
Olmamıştır herhalde...
Ama böyle bir hata, İzmir Kalkınma Ajansı’nın proje bazında parasını ödeyeceği bir laboratuvar ihalesinde yapıldı.
İlginç olan şu: İstanbullu firmanın, İzmir’de Koyun-Keçi Soğuk Süt Zinciri ve Mobilize Laboratuvar Projesi’nde yaptığı bu milyonluk hatayı, “Aaa; öyle mi vah-vah” diyerek kabul ettik ve 387 milyon liralık işi, tıpış-tıpış bu firmaya verdik.
Ama hiç kimsenin, başta ihaleyi yapan İzmir İli Damızlık Koyun Yetiştiricileri Birliği yöneticilerinin aklına, “Yahu, toplama çıkarmada ve fizibilite hesabında 53 milyon lira hata yapan bir firma, insan sağlığı açısından büyük önem taşıyan 387 milyon liralık işi nasıl yapacak?” diye sormak gelmedi?
Ya da bazı nedenlerden(!) “sormamayı, sorgulamamayı” uygun gördü!...
* * *
Beyler; ister koyun, ister keçi yetiştirin, ama yaptığınız ihalenin parasını, siz değil, biz İzmirliler ödüyoruz.
İzmir Kalkınma Ajansı’nın bedelini ödediği projelerde, birileri çıkıp “şaibe” yaratacak yöntemlerle ihale yapacaksa, bu işin sonu gelmez.
Çünkü:
Söz konusu ihale 25.10.2010’da yapıldı.
Katılan firmalar arasında geçerli üç teklif değerlendirilmeye alındı.
Ve en düşük teklifi İzmirli bir firma verdi.
İhalenin de bu firmada kaldığı sözlü olarak taraflara bildirildi.
Ne olduysa 20 gün sonra, hem de arife günü, mesai saati bitiminden sonra görderilen bir faksla, ihalenin yüzde 12 daha fazla fiyat verdiği bilinen İstanbullu firmada kaldığı duyuruldu.
“Nasıl olur?” dendiğinde de şu yanıt verildi:
“İstanbullu firma 440 milyon lira fiyat vermişti ama, sonradan hata yapıldığını bildirerek fiyatlarını 387 milyona çektiler. Sizin teklifiniz 389 milyondu. İstanbul daha ucuz kaldı. İhaleyi onlar kazandılar...”
Var mı böyle bir iş efendiler?
İlköğretim okulu mu burası; kara tahtaya yaz, yüksek kalınca “pardon” diye sil yeniden yaz!...
Ve 387 milyonluk işi kazanan İzmir’den al, İstanbul’a ver...
Acaba hasabını soran biri olacak mı?
BLOG
İBRAHİM ORMANCI: Ben Ulukent 2’de oturuyorum. Özellikle yazları, her tarafımız sivrisinekler tarafından ısırılıyor. Hele hele bir de, Harmandalı’da çöpler yakıldığı zaman bir kahvehaneye, bir internet kafeye güpegündüz bile gittiğinizde oturamıyorsunuz. Çünkü her tarafınız sivrisinekler tarafından ısırılıyor. Neler çektiğimizi bir Allah, bir de biz biliriz. Bir Alsancak, bir Konak, bir Bornova’daki insan şikayetçiyse, ya biz ne yapalım?
Sevgilerimle!...
FEVZİYE AKGÜN: Alsancak Liman arkasında oturuyoruz. Siz bir de gelin bizim buraları görün. Kordon’da oturup-oturacağınıza pişman olursunuz? İzmir’i yönetenler hiç mi görmüyor, hiç mi şikayet duymuyorlar. Bütün yazı sineklerle geçirdik, kış geldi yine kurtulamadık.
SÜLEYMAN HAKKI ÜNAL: Ne güzel yazmışsınız. Dün bir internet sitesinde Başkanımızın CHP Kurultayı için Ege illerini dolaşmaya çıktığını okudum. Biz Kocaoğlu’na kurultay için mi oy verdik, İzmir’e hizmet için mi? Bıraksın orayı burayı dolaşmayı da, şu sineklerin kökünün kazınması için müdürlerini toplayıp emirler versin.
LALE COŞKUN: Sinek konusunda size katılıyorum. İnşallah sorumlu olanları o sivrisinekler iyice sokar da, oraları buraları şişip, çektiğimiz sıkıntıyı anlarlar.