Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

UZUNCA bir süredir dikkatle izliyorum.
O da yaklaşık birbuçuk yıl kadar sessiz-sedasızdı.
Ne yalan söyleyeyim, Bornova adam olmaz diye düşünüyordum.
Yanılmışım...
Meğer Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın sessizliği, iş bilmezliğinden, işi öğrenmeye çalışmasından değil, yerel hizmetlere de bir “bilim adamı” gibi, “bilimsel” olarak yaklaşmasındanmış.
* * *
Sevindim...
Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Sındır, genel eğilimin aksine, belediye başkanlığında sadece politikacıların değil, siyaset dışından gelenlerin de başarılı olabileceklerini, hatta onlara göre halka daha yakın bir politika izleyebileceğini gösterdi.
Siyaset kökenli, örgütçülükten gelip belediye başkanı seçilenler alınmasın;
İzmir’de ilçe belediyeleri arasında Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Sındır, CHP’nin gerçekten en başarılı isimlerinden biri.
Borcunu, alacağını biliyor, bu yüzden kasasında parası var.
İnanılmaz bir tasarruf politikası uyguluyor, boşa, oto-buna para harcamıyor.
Gösterişi sevmiyor, mütevazı sosyal etkinliklerle, şov değil, ilçe halkının beklentileri doğrultusunda; tiyatro-sinema-konser-sergi ve panellerle aydınlık işler yapıyor.
Kadınlara ve çocuklara büyük önem veriyor.
Organik tarım ve dengeli beslenme konusunda bilgilendirmeyi sık sık gündeme getiriyor.
En önemlisi de, haftanın en az iki günü, tek başına, makam otosuz, korumasız, zabıtasız, müdürsüz Bornova’nın mahallelerini sokak sokak dolaşıp, halkın birebir sorunlarını dinliyor.
Evlerine giriyor, çay içiyor, karnı açsa, önüne konulan bir tas çorbayı içiyor ya da Allah ne verdiyse, ev halkı ile sofralarını paylaşıyor.
Tıpkı yıllar önce bizleri ekran başına kilitleyen Anthony Quin’in “Şehir ve Başkan” dizisinde canlandırdığı, belediye başkanı profili gibi...
* * *
Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ı ben CHP’nin yeni profiline örnek bir belediye başkanı ve CHP’nin “yeni nesil” siyasetçisi olarak görüyorum. Sındır, Bornova’ya, Deniz Baykal’ın tercihi idi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ilçesi Bornova’da, belediye başkan adayı olmak öyle kolay bir iş değildir.
Nitekim, bunun sıkıntıları hem adaylığının belirlenmesi, hem de seçim sonrasında, ilçe kongrelerinde yaşanıldı.
Ama CHP’nin bugünkü yönetimindeki “lider” isimlerle İzmir’de ilk dirsek temasını sağlayan da yine Sındır oldu.
Kılıçdaroğlu ile, düz milletvekilliği sürecinde sıcak ilişkiler kurdu, Bornova’da ağırladı.
Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’i, sadece İstanbul İl Başkanlığı kimliği taşırken, İzmir’e her gelişinde yalnız bırakmayan tek kişi oldu. Bu da belediye başkanlığının yanında, siyasette de ileri görüşlü bir yapısı olduğunun işaretiydi.
Bornovalılar gerçekten şanslı.
Çünkü; bir sanayi ve üniversite kenti olan yapısıyla bütünleşen belediye başkanları var.

BLOG
OLCAY ALTUĞ: Karşıyaka Çarşı’dan Mavişehir’e trenle gidelim dedik. İstasyonlar temiz, güzel, vagonlar iyi. Yolculuk rahat, ancak Şemikler’e gelince tren duracak gibi yavaşladı. Çünkü Şemikler hemzemin geçidi henüz kalkmamış, herhalde kalkacak.
Mavişehir İstasyonu’nda indik, bekleyen otobüse binmek için kapısına yaklaştık, şoför bu otobüs 200 nolu, havaalanına gider, çift kontör geçerli, 90 dakika kuralı da bu otobüste uygulanmıyor dedi. Yani Karşıyaka’dan 170 kuruşa geldik, Mavişehir İstasyonu’ndan Egepark’a 340 kuruşa gideceğiz. Binmedik. Sonra bu havaalanı otobüsüne Mavişehir İstasyonu’ndan kim, neden binsin? Tren zaten havaalanına gidiyor. Trenle gitmek çok daha rahat, hem de ucuz. Bu otobüsün bu hatta uzatılmasını bir türlü anlayamadık. Sadece bir bayan benim 60 Yaş Kartım var, zaten 750 kontörü doldurmama imkan yok bari böyle gitsin dedi ve bindi. Bizler biraz bekledik, sonra 121 nolu otobüs geldi, ona ek ödeme yapmadan binerek Egepark’a vardık.