KORKMA Hakan Başkan, korkma...
Neredeyse 40 gündür, eylemciler yüzünden dilediğin saatte girip-çıkamadığın makamına, başını dik tutarak dilediğin saatte git.
Yumurta mı atacaklar?
Atsınlar...
Lekesi, “kara” değil, inan “altın bir madalya” olarak değerlendirilecektir.
Yuhlayacaklar mı?
Yuhlasınlar...
O sesler bir protesto olarak değil, İzmir halkı tarafından “alkış” olarak nitelendirilecektir.
Başın dik, kararlı olduğun sürece kimse kılına dokunamaz.
Bu kişilerin amaçlarının “iş-aş-ekmek” olmadığını artık herkes biliyor.
Yapmak istedikleri, son günlerin modası “itaatsizlik eylemi(!)”ni Konak Belediyesi üzerinden İzmir’de uygulamaya çalışmaktır.
* * *
Korkma işçi kardeşim, korkma...
Ailenin rızkı için eline aldığın süpürgeyi asla bırakma.
O senin ekmek teknen.
Dövecekler, hırpalayacaklar, hastanelik edecekler diye ürkme.
Emekçi ve işçi olmayan bu sokak adamlarının amacı, Konak Belediyesi çalışanı olarak seni sindirmek, işi bıraktırmak ve yıldırmak.
Yapmak istediklerine asla “boyun eğme”, diren...
Bil ki; temizliğini yaptığın, çöplerini topladığın, çiçeklerini diktiğin cadde ve sokaklarda esnaf da, muhtar da, o bölgenin sakinleri de senin yanında, senden yana...
Başını sen de dik tut ve çalışmaya devam et.
Çünkü onların istediği, seni çalıştırmamak, çalışmanı engellemek, korkutarak kaçırmak, huzur bozmak...
Bu oyuna gelme, boz oyunlarını...
* * *
Bu kenti yönetenlere de bir çift sözüm var:
Dağbaşı mı burası efendiler? Günün her saatinde kimin Basmane Meydanı’nda trafiği kapatmaya hakkı var?
Canı istediğinde gidip bina basmak, işgale kalkışmak, kişileri ofislerde hapsetmek suç değil mi?
Bu ülkede gösteri yapmaya gidiyorlar diye, yollarda otobüsler durdurulup, kişilerin kente girişleri engellenirken, İzmir’de hergün huzuru bozanlara yapılacak hiç bir şey yok mu?
Bir suç, bir eylem varsa, çifte standart uygulamak doğru mu?
Bu da bir ihmal, bu da bir suç değil mi?
Yeter artık!...
Gerçekten yeter...
Bu kişilerin hiçbiri Konak Belediyesi işçisi değiller.
Bir çoğu, Konak Belediyesi’nin hizmet satın aldığı şirketin de işçisi değiller.
O zaman ne diye; “İşçiyiz, hakkımızı arıyoruz” yaygarasıyla eylem yapmalarına izin veriliyor?
Bu kente, bu kentte yaşayanlara haksızlık değil mi?
* * *
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın avukatı değilim.
Seversiniz, sevmezsiniz; oy vermişsinizdir, vermemişsinizdir, ayrı bir konu.
Burada önemli olan bir kamu kuruluşu olan Konak Belediyesi’nin çalışmasının engellenmesidir.
Kamu düzenini bozmaya yönelik bir itaatsizlik ve eylem söz konusudur.
Bu kentte, her önüne gelen; kamuda, belediyelerde, özel şirket ve işyerlerinde, “Ben burada çalışmak istiyorum” diye yol kesip, pankart açıp, sloganlar atıp, adam pataklayarak eylem yapmaya kalkarsa, toplumsal düzen bozulur, onarılamayacak yaralar açılır.
Durdurulmaz ve engellenemezse, Konak’taki eylem de böyle bir yolun başlangıcıdır.