Hamdi Türkmen

Hamdi Türkmen

hamdi-turkmen@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

AZİZ Kocaoğlu’nun 7 yıllık başkanlık süresince yaptığı hizmetleri ya da “7 yılda İzmir’de neler değişti?” diye yazmaya kalksam, sayfalara sığmaz.
Bir ton iş, yüzlerce proje gerçekleştirdi.
Bunlar, tek tek sayılamayacak kadar çok...
Ama bana göre önemli olan bu değil.
Yapacak tabii ki!
Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna “yan gelip yatmak” için değil, çalışmak için seçildi.
Şikayetçi olmaya hakkı yok.
İşte, Aziz Bey’in dün Varyant’taki Şato’da düzenlediği toplantısını bu bakış açısıyla izledim.
Bir; çok mütevazı buldum...
İki; İzmir’in gelecek vizyonunu, bizlere çok iyi anlatamadı.
Üç; un stoklamış, şeker depolamış, İzmir’i 21. Yüzyıl’ın ikinci yarısına taşıyacak projeleri kafasında oluşturmuş, yani helvayı karacak, ama çevresindeki “aşçı yamakları” (bürokratlar) çok yetersiz...
“İlk hedefimiz Akdeniz”; diyor ama, İzmir’i Akdeniz’in marka kenti ve bir cazibe merkezi haline bu “Bacılar Ordusu (!)” ile taşıması mümkün değil.
* * *
Aziz Bey, Piriştina’nın ani ölümünden sonra, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na, 2004’te Meclis tarafından seçilmişti. 2009’da da rekor bir oyla; İzmirlilerin yüzde 57’sinin tercihiyle, ikinci dönemine başladı.
Dün gördüm ki, Aziz Bey için “çıraklık” dönemi bitmiş.
“Ustalık” süreci başlamış...
Çırak Aziz gitmiş, Usta Aziz gelmiş...
Örneğin, bir daha bir metro projesi yapacak olsa ya da yeni bir metro güzergahına başlayacak olsa, Hatay’daki gibi asla “çamura” saplanmaz.
Başlar, temelini atar ve teknik zamanlaması ne kadarsa o süreçte bitirir ve açar.
Bunun gibi onlarca örnek verebilirim.
Bilin ki artık İzmir; bir “usta”nın yönetiminde.
Göreceksiniz; bunun farkını, 2014 yılına kadar elle tutulur, gözle görülür biçimde yaşayacak ve tanık olacağız.
* * *
“Aziz Bey’in ‘çıraklık’ dönemi nasıl geçti?” derseniz;
Bir çırak olarak Kocaoğlu, bu 7 yıllık süreci, daha çok kentin eksiklikleri ve alt yapısını tamamlayarak geçirdi.
Büyükşehir’i teslim aldığında, devlete olan belediye borcu 1.8 milyar liraydı.
Ödeye ödeye bugün, o da vadesi gelmemiş sadece 211 milyon lira borcu kaldı.
Şu an İzmir Büyükşehir; hem hizmet ve yatırımlarını öz kaynaklarıyla karşılayan, hem devlete vergisini ödeyen, hem de borcuna sadık Türkiye’nin tek belediyesi.
Türkiye’ye örnek proje; ülkemizin kent içi en uzun raylı sistemi; Aliağa-Menderes’i Devlet Demiryolları ile tamamladı. Arıtmasız tek bir belde kalmadı. Kentin yarım asırlık su ihtiyacını garantiye aldı. Büyük Kanal Projesi’nin güney aksındaki eksiklikleri tamamlayarak Körfez’e tek bir gram atık karışmasını durdurdu.
Kente yapılacak projeler için 550 milyon liralık kamulaştırma gerçekleştirdi. Kadifekale sırtlarını temizledi. Yeni Fuar Kompleksi ve Kongre Merkezi projelerini ihale aşamasına getirdi. Tarihi Kemeraltı’nı adeta yeniden yarattı. Mega Müze için Agora’daki tarihi ve kültürel mirasa sahip çıktı. İzmir’in tüm planlamasını bitirdi. Borç ödemesine rağmen yatırımları 10 kat artırdı.
Çıraklık dönemi için yetmez mi?
* * *
Gelelim “ustalık” sürecinin ilk dönemi; 2011-2014’e...
İlk dönem diyorum;
Çünkü, dünkü toplantıdan anladığım kadarıyla Aziz Bey İzmir halkından 2014-2019; kendisinin üçüncü, “ustalık dönemi”nin ise ikinci devresi için görev isteyecek.
“Âyinesi iştir kişinin; lâfa bakılmaz” der Ziya Paşa...
Biz de Aziz Bey’in “ustalık” dönemini görecek ve vereceğiz kararımızı...
Ama lâfa değil, işe bakarak...