GÜNLERDEN bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş.
Keyfi yerinde olan şeytan sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.
Şeytan kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.
Buzağı az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış, debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş.
Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş.
Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılmış.
Yavrusuna saldırılan inek kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.
Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş.
Silah sesini duyan koca, karısını yerde cansız yatar, babasını da elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam, bu acıya dayanamayıp intihar etmiş.
Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan:
“Bu felaketi de bana yüklerler. Buzağının ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım?” demiş...
* * *
Şimdi, bugüne bakıp, siyasetçilerin söylemlerini dinledikçe, bu ülkenin tüm bu yaşananları hak etmediğini düşünüp milletçe; “Biz ne yaptık ki?” diye sorabilirsiniz.
Milletçe ne mi yaptık?
Beş ay önce Refedandum’da sadece “Evet” dedik, o kadar!...
Ve bir uyarı...
Gün geldiğinde, şayet aklınızı başına toplamaz ve sonrasında yaşanacak olanları gördüğünüzde isyan edip, yine “Aaaaaaaaaaaaaaa; biz ne yaptık ki?” diyecekseniz;
Başa tekrar dönün ve “Şeytan Hatasını Nasıl Bilmez?” masalını bir kez daha okuyun...
(Not: Öykü için Erol İnan’a teşekkürler)
Çok komik...
İzmir’de otopark varmış ama araç sahipleri kullanmıyormuş!...
Açıklamayı yapan Büyükşehir Belediyesi. Yazan da bizim Kemal Hoca...
Aynı Büyükşehir, “İzmir’in havası kirli” dendiğinde, “Hava kirliliği havadan değil” diye açıklama yapmıştı.
O zaman da sordum: “Hava kirliliği havadan değilse, denizden mi?”
Şimdi de otopark var ama kullanılmıyor diyor.
Güldürmeyin Allahaşkına...
Kör müsünüz beyler?
Ya da Ay’da falan mı yaşıyorsunuz?
Bulvarlar, caddeler, sokaklar, hatta yaya kaldırımları sağlı-sollu park eden araçlardan geçilmez, yürünemez durumda.
İzmir bu haldeyken, “Bu millet otopark var ama park etmiyor” demek, abesle iştigal etmek...
Beceriksizliğe “kılıf” uydurmaktır.
BLOG
Dr. SEYFETTİN AYABAKAN: Sayın Türkmen; Milliyet Ege’deki yazınız için teşekkür ediyorum. Gerçekten köylere ve beldelere kadar ulaşan hava kirliliği tabiatı, insanları ve canlıları tehdit ediyor, her geçen gün de daha kötüye gidiyor.
Burada yaşayan insanlar adına rica ediyorum, bu konudaki yazılarınızın aralıklarla tekrarı ancak ilgilileri uyandırır, bizlerin şikayeti zaten hiç dikkate alınmıyor, sizlerin yazılarınıza çok ihtiyacımız var.
Memlekette sanayi olmasın demiyoruz, ancak dağlar gibi atıkları bir kenara atıyor, öyle bırakıyorlar ve hiç ilgilenmiyorlar.
Düzenli filtre kullansalar bu tahribatlar olmayacak; Aliağa, Yeni Foça ve çevresindeki alanlar maalesef ilgilenen ve takip edeni olmayan bir sanayi bölgesi oldu. Bu güzel koylarımızı biran önce koruyalım.