VALLAHİ beceremiyorum...
Billahi diyemiyorum...
Nedense ağzımdan “Hayır”dan başka laf çıkmıyor.
Sabah gün ağarırken, 06.30’da bizim Şevki aradı...
“Abi, namaza giderken beni alır mısın?” diye sordu.
“Hayır” diyemedim.
* * *
Allah kabul etsin, namazdan çıktık, gazetelerimi alacağım; kalabalık cemaatla Çeşme Ilıca’nın göbeğinde birbirimizi kutluyoruz:
“Hayırlı bayramlar... Hayırlı bayramlar...”
* * *
Sabah kızım aradı.
Eşiyle üç günlük kısa “mavi yolcuğa” çıkacaklar.
Bayramlaştık...
Onları telefondan uğurladım...
“Kendinize dikkat edin... Hayırlı yolculuklar...”
* * *
Namazdan dönüşte arabayı park ederken Meltem Hanım kapıyı açtı...
Bayramlaştık, sarıldık, gülüştük, “Hayırlısıyla daha nice bayramlara” temennisiyle bahçeye geçtik.
* * *
Sabah kahvaltısında kardeşim Hürcan’da toplandık.
Gelinimiz Serpil, masayı donatmış...
Bir kuş sütü eksik...
Ve bayramın sürprizi...
Afyon sucuğuyla yaptığı “yumurtalı sucuğu” koydu masaya...
Daha doğrusu önüme...
“Abi özlemişsindir. Bugün bayram, birşey olmaz. Afiyet olsun” dedi.
Sucuklu yumurta!..
Dayanamadım, “Hayır” diyemedim...
* * *
Öğleden sonra bayram ziyaretlerine çıktım.
İlk durak Özden Kaptanlar’ın yazlığıydı.
Ünlü astrolog, kahveleri ikram ettikten sonra, 9 Eylül benim doğum günüm ya, “Sana yıldız haritanı armağan ediyorum” dedi.
Anlattı... Anlattı...
Dinleyip hep birlikte “hayır”lısıyla inşallah dedik...
* * *
Geldik 50 küsur yaşına...
Bu yaşta doğum günü mü olur...
Dostlar eksik olmasınlar, unutmamışlar...
Kimi yeni yaşımı telefonla kutladı, kimi çam sakızı çoban armağanı “hediyesiyle” çıkıp geldi.
Ne telefonlara ne hediyelere(!) “Hayır” diyemedim...
* * *
Görüyorsunuz değil mi!
Bayramın ilk günü, ne olduysa hepsinde bir “Hayır”lı sözcük ve eylem gerçekleşti.
Amma da çok “Hayır”lı iş-güç-olay varmış...
Şaşırdım vallahi...
Ne dersiniz, 12 Eylül Pazar günü de, yaşamımıza bu kadar çok giren “Hayır”lı sonuç gerçekleşir mi?
“Hayır” çıkar mı?
Var ya...
Bir “Hayır”lı sonuç çıkarsa; ülkemizin tüm sıkıntılarını aşar, “kurtulmak istediklerimize” en güzel dersi vermiş olur, endişelerimizden-korkularımızdan arınır, yarınlarımıza daha umutla bakmaya başlarız ‘hayır’lısıyla...