İZMİR olarak ne yaptığımızı ya da yapmaya çalıştığımızı çözdüğüm gün; “Tamam artık, bu kent kefeni yırttı, siz bundan sonra bizi görün...” diyeceğim.
Ama bugün diyemiyorum.
Tıpkı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay gibi.
Biz daha iki ay önce, İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’ın öncülüğünde, Bakan Günay’ın da katıldığı bir Turizm Zirvesi yapmadık mı?
Yaptık...
Ekrem Bey’in burnundan fitil fitil getirip, böyle bir toplantı düzenlediğine, düzenleyeceğine bin pişman etmedik mi?
Ettik...
Bakan Ertuğrul Günay, o gün kentin yöneticilerine ve belediye başkanlarına, turizme sahip çıkmadıkları için çıkışmadı mı?
Haklı olarak, “Turizm Bakanı burada, siz neredesiniz beyler?” diye azarlamadı mı?
Azarladı...
Ve; turizmcilerin ısrarı üzerine, sırf İzmir için Ertuğrul Bey, iki ay sonra hem Turizm Fuarı’nın açılışı hem de ikinci bir “Zirve” için İzmir’e geldi.
Sabah yapılan açılışta yine kimsecikler yoktu!...
Büyükşehir’i, Aziz Kocaoğlu’nun yerine vekili Sırrı Aydoğan temsil etti. Bir de İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen gözüme ilişti.
İş dünyasını temsilen de yine Ekrem Demirtaş oradaydı.
Bir de Ege Bölgesi’ndeki 7 ilin valisi geldi.
Diğerleri?
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile beraberdi.
Ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir Turizm Fuarı’nı, kentin seçilmişleri yerine, tek başına valilerle dolaştı, stantları tek tek gezdi.
Doğrusu ne diyeceğimi bilemiyorum...
* * *
Ertuğrul Günay, bu lakayıtlık ve bu ilgisizliğe ister istemez tepki gösterdi.
Hele, Ticaret Odası Başkanı Demirtaş’ın kruvaziyer turizm ile ilgili konuşmasına, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Sırrı Aydoğan ters bir söylemle yanıt verince, demediğini bırakmadı:
“Biz İzmir için Ankara’da gece-gündüz çalışıyoruz. Çeşme ve Yarımada’da iki büyük yabancı yatırımcı için başta Sit Kurulu olmak üzere orasıyla-burasıyla boğuşuyoruz. Peki siz İzmir’de ne yapıyorsunuz? Sadece birbirinizi yiyorsunuz.
Takip ediyorum. Kavga etmekten başka yaptığınız bir şey yok.
Turizmi konuşuyoruz, yine belediye başkanları yok.
Açıkça söylüyorum. Bu İzmir’e son gelişim.
Bana hep dert yanıyor, şikayet ediyorsunuz, bitip-tükenmeyen isteklerle karşıma geliyorsunuz. Ama üzerinize düşeni yapmıyorsunuz.
Ben Bakanlık olarak İzmir’e yapacaklarımı söylüyorum. Bir ay sonra açıp, siz ne yaptınız diye soracağım?
Bir şey yapılmadığını görürsem, kendi bildiğimizi yapacağım!...”
* * *
Bakan Günay bir değil, beş değil, yüz kere haklı...
Zaten bunun için “İzmir ne yapmak istiyor?” diye soruyorum ya!
Başkaları, Turizm Bakanı’ndan bir şey kopartabilmek için kapısına kamp kuruyor...
Bakan bey, “Ne istiyorsanız vereyim” diye İzmir’e, ayağımıza kadar geliyor, biz yanına bile gitmiyoruz.
Ya bizim aklımızdan zorumuz var, ya da bu kenti sevmiyoruz...
BLOG
SEZİN KUMBARACI: Yazınızı hayretler içinde okudum. Bir CHP’linin bunu yapacağına inanmıyorum. Ne demek özel bir görüşmenin başkalarına dinletilmesi? Konak CHP İlçe Başkanı’nı tanımıyorum ama bunu gerçekten yaptıysa kınıyorum.
ALİ SÖNMEZ: CHP Konak İlçe Başkanı kadar sanırım gazeteci olarak sizin de kusurunuz var. Ama ne olursa olsun, böyle bir yol izlememeliydi. İnsanlar birbirlerine; kim olursa olsun saygılı olmak zorundadırlar.