“İzmirli” deyince az biraz durmalı.
İzmirli olmayan asla ve asla İzmirliyi anlayamaz...
Havasından mıdır suyundan mıdır bilemem ama, İzmirli her şeye öyle hemen inanmaz, her konuya da sazan olmaz.
Önce geriden izler, takip eder.
Söyleceklerini öyle pat diye söylemez.
Biraz karnından konuşur ama, beyninden geçenleri asla belli etmez.
Sabırlıdır. Yerini ve zamanını kollar, bu konuda uzmandır.
Öyle her ortamda rengini belli etmez.
Bırakır, millet kapışsın ister.
O, en son bir orta yapar ve golü atar!..”
* * *
Cihat Gürgen adlı okuyucumun satırları bunlar.
İzmir’i, İzmirlililer’i öylesine güzel tanımlamış ki; bu görüşlerinin tümü Başbakan Erdoğan’ın, 12 Haziran 2011 seçim beyannamesinde yer alan “İzmir’e yapılacaklar” başlıklı projelerle ilgili üç gündür yaşadığımız tartışmaları pek güzel özetliyor.
Başbakan İzmir’e yapmayı düşündüklerini açıkladı.
Hangi siyasi parti olursa olsun, kim İzmir’e hizmet ediyor ya da etmek istiyorsa, başımızın üzerinde yeri var.
Bu bir siyasi yarış...
Tabi ki, her siyasi lider, İzmirliler’in gönlünü kazanmak için “hamle” yapacak, cazip projeler üretecek, “Biz bunları yapacağız, bize oy verin” diyecek.
Bunda kızmak-sinirlenmek olmaz...
Başbakan açıkladı.
CHP’de, MHP’de söyleyeceğini söyler, bu kadar basit...
* * *
Ancak, Cihat Gürgen’in dediği gibi; “İzmirli öyle her şeye hemen inanmaz, her konuya da Sazan olmaz...”
Alsancak Limanı’na kruvaziyer rıhtımı yapılacak diye, CHP’ye oy veren seçmen gidip AK Parti’ye mi oy verecek sanıyorsunuz?
Ya da; Çevre Yolu uzatılacak, Çandarlı’ya liman, Körfez’e tüp geçit ya da köprü yapılacak diye...
Böyle düşünen varsa, İzmir’i ve İzmirliler’i hiç tanımıyor diye düşünüyorum.
Çünkü, İzmirli seçmen kendisine uzatılan “havuç”a kanmayacak kadar uyanıktır, bilinçlidir, akıllıdır.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
AK Parti’ye oy verecekse, üç-beş inşaat projesi için değil, inandığı için verecektir.
Vermeyecekse de, zaten vermeyecektir...
* * *
Gelelim tartışma dozu gün be gün sertleşen İzmir ile ilgili projelere...
Bazıları gerçekten, “eski” ve “yürüyen” yatırımlar.
Örneğin; Aliağa-Menderes Raylı Sistemi’nin Bergama ve Torbalı’ya uzatılması, Büyükşehir Belediyesi ile TCDD arasında imzalanan protokolla yapılacak ortak bir proje.
Kruvaziyar Limanı, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu; “Bayraklı’ya yapacağım” dedi.
Ne zaman?
Aylar önce...
Fuar ve Kongre Merkezi’ne gelince.
Bu projeye Kocaoğlu zaten başladı. Gaziemir’de kamulaştırma bitti, planları çizildi, bu ay sonunda ihaleye çıkacak.
Kültür Sarayı’nı Büyükşehir öz kaynaklarıyla Mavişehir’de yapacak.
Stat projeleri; İzmir’in iki yakasına deniyor ama, Kuzey’de Karşıyaka Stadyumu’nunun arsası bile belli.
İzmir Körfezi’nin su yolunun derinleştirilmesi zaten devletin işi.
Buna rağmen Büyükşehir Belediyesi, yine devletle çamur temizliğini ortak yapmak için bütçesinden harcama yapacak. Sırf bu iş için özel gemiler satın alıyor.
Körfez taşımacığı, Büyükşehir Belediyesi’nin görevi. Hem hızlı yolcu taşıma hem de arabalı vapur siparişleri verildi, kredi için hükümetin onayı bekleniyor. O zaman bu onay derhal verilmeli.
* * *
Neyse; bırakalım oydu, buydu diye tartışmayı. Sonuçta İzmir de Türkiye’nin bir parçası. Hükümet ise hepimizin hükümeti.
Başbakan, partisine oy verseniz de vermeseniz de bu ülkenin Başbakanı.
Tabi ki İzmir’e yatırım yapacak, yaptırtacak.
Bunları siyasetle neden karıştırıyoruz ki?
O başka, bu başka...
Ama şu bilinmeli ki; boş vaadlere karnımız tok. Laf değil, yapılanı görmek istiyoruz.
Hem CHP’den hem de AK Parti’den...