CHP İzmir Milletvekili ve MYK Üyesi Mehmet Ali Susam, esnaf ve tüccarın devlete olan borçlarının yeniden yapılandırılmasını istiyor.
Doğru...
Hükümetin, ülkenin gerçek gündemini gözlerden saklamaya çalıştığını söylüyor.
O da doğru...
“Anayasa değişikliği bu ülkenin öncelikli sorunu değil. Ülke gündemini bu şekilde oyalamayı sürdürürseniz seçimde esnaftan, tüccardan, köylüden, sanayiciden gerekli dersi alacaksınız” diyor.
Bu da doğru...
“Esnaf, sanatkar, tüccar ve sanayici borçlarını ödeyemiyor. Devlete olan borçlarının tutarı 130 milyar lira seviyesine ulaştı” diye yakınıyor.
ESİN Ağabey’i 71’inci doğum günü olan 12 Mart’ta kaybettik.
Ve dün yokluğunun ikinci yılında andık.
Esin Özgener, İzmir için simge isimlerden biridir.
Sadece spor camiası için değil, iş dünyası için de “bilge” bir kişidir.
Özgener soyadı, Altay camiasıyla özdeşleşse de, kent sporunun ve futbol kültürümüzün öncü-önder-lider ve “ağabeyi”dir.
Esin Özgener için, Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden tütünün “duayeni” denir.
Doğrudur.
ADI kriz değil.
Kavga hiç değil.
Ama araları pek “sıcak” da değil.
Peki ne?
Soğuk... Adeta buz gibi!..
Bunu görmek, hissetmek için kâhin olmaya gerek yok.
Çünkü tablo apaçık ortada.
SEÇİLDİLER ama belli ki sokağa çıkmıyorlar.
Makam arabaları, etkinlikler için hazırlanan salonlar onlara yetiyor.
Çevrelerinde de bir sürü “evet efendimciler” var.
Dalkavukluk yapıp, poh pohlamaktan başka bir işe yaramıyorlar.
Zannediyorlar ki sokaktaki insan, kendilerini başarılı buluyor!..
* * *
Maaşlı basın müşavirlerinin her gün mail yoluyla servis bombardımanına tuttukları gazetelerde boy boy resimleri çıktıkça çalışıyor ya da çok başarılı olduklarını sanıyorlar.
DİRENME Başkan...
Çünkü haksızsın!...
Ver ve kurtul!..
Çünkü engelliler haklı...
ESHOT başından beri yanlış yapıyor.
Engellilerin, engelleri yetmezmiş gibi, bir de ESHOT engel çıkarıyor.
Bu kurumun başındaki “zat”ın hiç bir şeyden haberi yok.
Yıllar önce bulaşmamaya yemin etmesem de “tövbe” demiştim ama yine dayanamadım. Bugün spor yazacağım...
İzmir, yıllardan beri Süper Lig’de temsil edilememenin sıkıntısını yaşıyor.
Son olarak Göztepe’yi 2001-2002 Sezonu’nda Lig 7’ncisi olarak bırakmıştım.
O yıl Süper Lig’e çıkan Altay ile Göztepe, 2002-2003 Sezonu’nda el ele küme düştüler.
O gün, bu gündür İzmir bir daha Süper Lig yüzü görmedi.
Altay iki kez , Karşıyaka da geçen yıl son anda kapısından döndü.
Bu yıl çok farklı bir trend yakaladık.
Gündemim değil ama, ‘yaz’ diye çok ısrar edilince dayanamadım. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün amacı da, etkinliklerinin içerikleri de çok farklı ama, adı kadın olunca, iş getirilip erkeklerle ilişkiye, ilişkilerine ya da beklentilere dayandırılıyor.
Oysa yanlış!
Her erkeğin hayatında en az iki kadın vardır: Anne ve eş...
Sayı daha da artabilir. İkinci eş, halalar, teyzeler, anneanne, babaanne gibi...
“Kadının Adı Yok” söylemine katılmıyorum. Ne demek şimdi bu?
Yani, toplumda ezilen kadın var da erkek yok mu?
Dayak yiyen, şiddete maruz kalan kadın var da erkek yok mu?
İNŞALLAH bu işin sonu karakolda bitmez...
Temennim bu ama, CHP İzmir Kurultay Delege Listesi, iki İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan ve Canan Arıtman’ı birbirine düşürdü.
İki milletvekili de kavgada söylenmemesi gereken “ağır suçlamalarla” gündeme oturdular.
Olayın nedeni belli.
İl Kongresi’nde seçilen Kurultay Delege Listesi’ndeki tek bayan üye olan Aliağa CHP İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan’ın son anda listeden çıkarılması.
İzmir’in Kurultay’a tek bir bayan üye dahi gönderememesi.
Selçuk Ayhan, çok tartışılan listelerin nasıl yapıldığını anlattı.