ADI kriz değil.
Kavga hiç değil.
Ama araları pek “sıcak” da değil.
Peki ne?
Soğuk... Adeta buz gibi!..
Bunu görmek, hissetmek için kâhin olmaya gerek yok.
Çünkü tablo apaçık ortada.
* * *
Büyükşehir kararlarının büyük çoğunluğunu, valiliğin sürekli yargıya taşıması ve engellemesi bir gösterge.
Jeotermal A.Ş.’nin Genel Müdürü Ali İçhedef’in Vali’nin isteği ile görevden alındığının ertesinde Aziz Bey’in Büyükşehir’de İZBETON’un başına ataması bir diğer gösterge.
Vali Kıraç’ın deniz ulaşımıyla ilgili Büyükşehir’i iğneleyen, denizden yeterince yararlanılamadığı açıklamalarının ertesi günü, 10 adet katamaran hızlı deniz otobüsünün 2012’ye kadar satın alınarak çalıştırılacağı, Körfez’e yüzer iskeleler kurulacağı haberinin Büyükşehir’den fotoğraflı olarak servis edilmesi bir başka gösterge.
Birleştirin hepsini, görüntü şu:
Vilayet ile Büyükşehir’in arasında adı konmamış bir soğukluk yaşanıyor.
* * *
Bu soğukluk İzmir’e zarar verir.
Devletin atanmış valisiyle, kentin seçilmiş büyükşehir belediye başkanı, yasal çizgiler çerçevesinde kent yararına olacak her işin kararını “ortak” almak zorundadırlar.
Korkum şu:
İki tarafın bürokratlarının da, “buz gibi havayı” fırsat bilip, var olan dengeleri bozmaları.
Bu yüzden “dikkat!” diyorum...
* * *
Yönetici, başarılı bürokratına sahip çıkarsa iyi yönetici olur.
Aziz Bey bunu yaptı.
Ali İçhedef, Jeotermal A.Ş.’nin başında, kim ne derse desin başarılı bir yöneticiydi.
Şirkette Büyükşehir ile ortak olan Valilik kanadı ise, farklı görüşteydi.
Aziz Bey, çok direndi.
Ama, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yakup Vatan başta olmak üzere bazı AK Partili il genel meclisi üyelerinin ısrarı, şirketteki sıkıntıyı tırmandırdı.
Vali Kıraç’a da bu konuda hak veriyorum.
Son sözü “istifa etsin” oldu. Başkan Kocaoğlu da kırmadı.
Ama Ali İçhedef’i de harcamadı.
İZBETON’un başına genel müdür yaptı.
Severim böyle “cesur yürekleri.”
Mahmut Bey’in “güzel” yatırımı
OPR. Dr. Mahmut Bey yaptıysa, o en iyisi, en mükemmelidir.
Şifa Hastaneleri’nin kurucu başkanının, İzmir’deki yatırımları dışında, Erzurum’u gezdiğimde bende böyle bir imaj oluşmuştu.
Şimdi, en iyinin, en mükemmelin yanına bir de “en güzel”i ekliyorum.
Opr. Dr. Mahmut Akdoğan, Forum Bornova’nın hemen karşısına tam 1.2 milyon dolar harcayarak “güzellik enstitüsü” kurdu.
Yok, yok...
Bu merkezden içeri girenin ya da ABD’den getirtilen özel cihazlardan yararlananlar için yaşlanma, kırışıklık ve yok belim kalın, kilolarım fazla, basenlerim geniş, kollarım kalın, yüzüm kırışık ya da gözlerimde torba var gibi şikayetleri olması mümkün değil.
Adı Pretty’iz Beauty ve Spa.
Göreceksiniz, tüm İstanbul sosyetesi ve sanatçılar, film yıldızları, bu merkez için İzmir’e akacak.
Çünkü Türkiye’de böyle bir güzellik merkezi ve kliniğinin benzeri yok.
Yarın resmi açılışı yapılacak.
Şifa’yı kurarak yıllarca insanlara sağlık hizmeti veren, hayat kurtaran Opr. Dr Mahmut Akdoğan, bugün de oğulları ile her insan için (kadın-erkek) önemli ve kendine güven kazandıran gençlik-dinçlik ve güzellik için uğraş verecekler.
İzmir için iyi ki varsın Mahmut Bey...