“TERZİ kendi söküğünü dikemez” derler ya; biz gazeteciler de öyleyiz.
Her kesimden çalışanların sıkıntılarını gündeme ve manşetlere taşırız, ama nedense kendi sorunlarımızı yazmayız, kimse de merak edip sormaz.
Bu insanlar rahat mıdır; istediklerini yazabiliyorlar mı?
İktidar ve mahalle baskısı var mı?
Sosyal hak ve güvenceleri ne durumda?
Acaba, bileniniz, ilgileneniniz var mı?
* * *
Dün 10 Ocak’tı. Yani Çalışan Gazeteciler Günü...
Saydım; çalışan kadar çalışmayan bir o kadar da sözde çalışan ama, hiç bir sosyal güvencesi olmayan gazeteci arkadaşım olduğunu gördüm.
Susturulmak için katledilen, cezaevlerine atılan, Silivri’de zorunlu ikamete zorlanan ve haklarında dava açılanları saymıyorum.
Bu meslekte çok başarılı oldukları halde, çalışacak gazete bulamadıkları için pide ve kebapçılık yapandan tutun da, meyhane açan, pazarcılık ve düğün fotoğrafçılığı yapanına kadar onlarca bilinen-tanınan gazeteci ismi sayabilirim.
Ayıp mı?
Hayır...
Ayıp olan, kınanması gereken; ekmek parası, çoluk-çocuğunun rızkı için mesleği dışında çalışmak zorunda kalan gazeteciler değil, onları işsiz-güçsüz sokağa bırakan, pazarcılık ve kebapçılık yapmaya mahkum eden zihniyettir.
Yazmadı demeyin; bugünler biz gazeteciler için iyi günler beyler...
Baskı, sivil dikta, korku imparatorluğu dozunu artırdıkça iş daha da zorlaşacaktır.
Belki de “Yandaş Medya” yanlısı olmaya yanaşmayan, o saflara geçmeyen herkes, Türkiye’deki işsiz gazeteciler ordusunun birer “kalemsiz” mensubu olacaktır.
Bunun içindir ki, ülkemizde 1961 yılında kazanılmış hakları, süreç içinde tek tek elinden alınan çalışan gazetecilerin günü olan 10 Ocak’ı ben, kutlama değil, yas tutulması gereken bir gün olarak görüyorum.
Tüm meslektaşlarım ve gazeteci-yazar arkadaşlarımın Çalışan Gazetecilerin 50. Yas Günü’nü yâd ederim.
blog
NİLGÜN ÖLÇER: Sayın Türkmen; 60 Yaş Kartları ile ilgili yazınıza teşekkür ederim. Ne yazık ki ilgililer bir haftadır suskun. Küçük bir açıklama bile yapmaya tenezzül etmediler. İzmir’de başarılı olmak isteyen Ak Parti’den çıt bile çıkmadı. Lütfen bize sahip çıkın ve çıkmalarını sağlayın...
SEZER AKŞIT: CHP’de İzmir’e il başkanı kim olacak, siz biliyorsunuzdur? Yazarsanız biz de öğrenmiş olacağız. Çok merak ediyoruz. Pek çok isim konuşuluyor ama doğrusunu siz yazarsınız.
SALİHA BONCUKÇU: Başkanımız Aziz Kocaoğlu’nu neden herkes bu kadar eleştiriyor? Elinden geleni yapan bir belediye başkanımız var. Yeter artık, eleştirmeyi bırakalım, onu çalıştırmayanlara kızalım.
GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN