Hindistan, Bangladeş üzerinden gelen Bangladeşli ve Myanmarlı birkaç bin ekonomik göçmeni cezalandırmak için iki yıldır çareler düşünüyordu. Ama kâğıt üzerinde taşıdığı “İngiliz demokrasinin İngiltere dışında yaşadığı tek ülke” sıfatına leke konduracak olan bir tasarıyı yasalaştıramıyordu. Ancak beş yıldır başbakanlık koltuğunda oturan Narendra Modi, mayıs ayındaki seçimleri kazanınca, artık yerinin sağlamlığına iyice güvenmiş olmalı ki faşist hükümler içeren yeni vatandaşlık yasasını meclisten geçirdi.
Hindistan, bölgenin en gelişmiş ülkesi olduğu cihetle, çok ekonomik amaçlı göç alıyor. Ülkede çeşitli yerlerden gelen Hindular, Parsisler (Pers kökenliler), Sihler, Budistler, Jainler, Hıristiyanlar ile Afganistanlı, Bangladeşli ve Rohingya Müslümanları var. Yeni yasa, bu insanların hepsini, 31 Aralık 2014 tarihinde Hindistan’a gelmiş olmaları şartıyla vatandaş sayıyor ve hepsinin nüfus kaydının yapılmasını öngörüyor. Müslümanlar hariç!
Müslümanlar, 1951’den önce kendisinin veya ailesinin Hindistan’da oturduğunu kanıtlamak zorunda. Kanıtlamak için resmi bir kayıt göstermeniz gerekiyor. Hindistan’da 1 milyar 300 milyon insan yaşıyor. Bu insanların yarısının bugün bile kaydı yok!
Fakat yasa Müslümanların böyle bir kayıt gösterememeleri halinde derhal ülkeyi terk etmelerini, aksi takdirde, hapisle zorlanmalarını öngörüyor.
ABD’den Fransa’ya, hatta son seçimlerin gösterdiği gibi İngiltere’ye kadar dünyanın hemen her ülkesini giderek etkisi altına alan popülist (halk dalkavukluğu yapan, milliyetçi mesajları olan, biraz da soytarılık yapabilen) adayları işbaşına getirme eğilimi Hindistan’da da var. Nitekim Modi seçim kampanyası boyunca ırkçı tehditlerini tekrar ettiği gibi, ülkede sanki yeni bir yağ veya sabun markası pazarlanıyormuş gibi, yapay zekâdan tutun, Facebook ve benzeri sosyal medya iletişim stratejilerinin en pespaye teknikleriyle pazarlandı. Fakat hesaba katmadığı, kendisine parlamentoda rahat bir çoğunluk kazandırmasına rağmen seçimlerde özellikle gençlerden alamadığı oylar oldu. Seçim sistemi gereği 545 sandalyeden 303’ünü almakla birlikte oyları
yüzde 37’de kaldı. Gençler ona oy vermediler.
Bu Müslüman düşmanı yeni vatandaşlık yasasının Hindu halkın beğenisini kazanacağını sanan Modi çok yanıldı. Keşmir’i durduk yerde karıştırarak, Hindu halkı Müslümanların aleyhine kışkırtması bile özellikle gençlerin yeni yasayı protestosuna engel olamadı.
Hindistan tarihinde ilk defa polislerin göstericilere karşı şiddet kullanmasına rağmen, her ırk ve dinden gençlerin yeni yasayı protestosunu durduramıyor. Vatandaşlık hakkı verilmeyerek ülkeden atılacak olan 2 milyondan fazla Müslüman arasında sadece yoksul Bangladeşli ve Rohingya Müslümanları yok; iş adamları var, esnaf var, üniversite öğrencileri var. Tanınmış doktorlar, bilgisayar uzmanları, hukukçular ya hapse girecekler ya Bangladeş’e sığınacaklar.
Protestolar ise artarak sürüyor; bitecek gibi görünmüyor, şiddetini artırıyor.
Modi er geç hatadan dönmek zorunda kalacak.