İsrail ortadan kalksın diyen mi var?

20 Kasım 2023

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ortadoğu’yu ateşe atmanın bir numaralı sebebi olan Nazi Soykırımı (Holokost) borcunu Avrupa’nın merkezinde ve bu işin bir numaralı sorumlusu ülkenin başbakanına, yüzüne karşı ortaya koyması, malum koroyu harekete geçirdi: Anti-semitik ve anti-siyonist!

“Filistinlileri tümüyle yok edin, geriye anıları bile kalmasın!” diyen 95 yaşındaki İsrailli bir “yedek” asker (İsrail’de muvazzaf ordu yok; ihtiyacı göre yedek silah altına alınıyor) semitik ise, sanırım damarlarında insan kanı taşıyan herkes anti-semitiktir. Siyonist olmak, Filistinlerin anısını bile yok etmek ise, bir nebze insani duyguya, vicdana sahip olan Yahudi, Müslüman, Hristiyan herkes anti-Siyonist’tir. Ama BM’nin 29 Kasım’da 76. yıldönümü olacak Filistin topraklarında bir İsrail oluşturma planının ruhunu benimseyen hiç kimse ne semitizme ne de siyonizme karşı çıkmaz. Tabii bu terimlerden anlaşılan ırk ayrımı (apartheid) ve soykırımı ideolojileri değilse.

BM’nin Filistin’i Museviler ve Müslümanlar arasında paylaştırma kararının

Yazının Devamı

Hayır, böyle olmak zorunda değil!

16 Kasım 2023

Sovyetler Birliği’nin ve komünist rejimlerin yok olmasıyla ortadan kalkan şeylerden biri de Karl Marx’ın sınıf tabanlı ekonomi-politik analizi oldu. Oysa bu yöntemi kullanarak dünyayı anlamak çok kolaydı.

İçlerinden biri ülkemiz olmasa, insanın çok şey söyleyeceği 57 koca ülkenin koca liderleri bir araya geliyor, İsrail’in haksızlığı çok açık Filistin soykırımını görüşüyor ve karşılarındaki 7’li cepheye (ABD-Batı Avrupa) doğru dürüst bir laf bile edemeden dağılıyor. Bunu anlamak çok zor. En azından küresel bir boykot çağrısında bulunabilirdi İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT).

Bu hareketsizliği, bu pasifliği, İsrail’e karşı tepkinin lafta bile anlamsız kalmasını anlamak çok zor ama imkansız değil. Sınıf tabanlı ekonomi politik analiz yöntemi, Erich Fromm, Herbert Marcuse, György Lukacs ve daha bir çok benzeri felsefecilerle birlikte tarih olmamış olsaydı, bugün İstanbul’da veya başka bir ülkede satılan kolalı içeceğin, nasıl Gazze’ye bomba olarak yağdığını daha iyi anlardık. Frankfurt

Yazının Devamı

Bu işte bir iş var... Ama ne?

13 Kasım 2023

Türkiye’de medyada gördüğümüz Gazze manzaraları, parçalanmış bebek videoları, çocuğunun cansız bedenini kameralara doğru sallayan ve “Ey insanlık, ölen benim yavrum değil, sensin!” diye haykıran genç Filistinlinin zerresi yok ABD TV’lerinde, Fransız gazetelerinde, Alman medyasında, İngiliz internet sitelerinde... Elbette bu ülkelerde de arzu eden, internet yoluyla Filistinlilerin ve diğer vicdanlı insanların sosyal platformlarına girerek, sizin-benim kalbimizi acıtan görüntülere, Hamas katliamının gerçek verilerine, İsrail ve iş birlikçisi batı hükumetlerinin işlediği insanlık suçlarının kanıtlarına ulaşabilir.

Ama burada ifade etmek istediğim, batı kamuoyunun çoğunluğu itibariyle, bir bütün olarak ne bildiği ve ne bilmediği sorusu. Batı medyası, batı kamuoyu nezdinde iki şeyi örtmeye çalışıyor: 7 Ekim’de ne oldu; bir aydır neler oluyor?

Washington Post’un en dengeli yazarı dediğimiz Colbert King bile “Gazze’den gelen vahşi görüntüler” dediği şeyin “Hamas’ın marifeti”

Yazının Devamı

Çözüm yine İsrail’in içinde

9 Kasım 2023

Dünyada en zor durumda olan yazarlar-çizerler, gazeteciler kimlerdir derseniz? Hiç duraksamadan “İsrailli gazeteciler” derim. Bu gazeteciler arasında hala Avrupalıların “Yahudi Sorununa Nihai Çözüm” diye adlandırdığı, toplama, gaz odalarında toplu öldürme ve fırınlarda yakma işleminin yapıldığı kamplardan sağ kurtulan kimse kaldı mı bilmiyorum (İsrail’de şu an Nazi soykırımı/Holokost’tan sağ kurtulmuş 147 bin 199 kişi var). Nazi soykırımı, Yahudi ruhuna o denli işlemiştir ki, özellikle şu son 35 günde İsrail medyası, bu ruha atıf yapan, onu “Gazze katliamı” açısından ele alan yazılar ve konuşmalarla dolu. 7 Ekim’den bu yana olanları değerlendiren yazarlardan kimi, işgal altındaki topraklara kurulmuş Kibutzlardaki sivillere yapılanları kimi de İsrail’in (daha doğru ifadesiyle Netanyahu’nun) misillemesini Nazilik olarak değerlendiriyor.

Bir Yahudi yazar, bir başka yazarın İsrail ordusunun Gazze’de katliama varan operasyonunun “orantısız” olduğunu ifade etmesini kınıyor, “Savaşı orantıyla kazanamazsınız. ABD Almanya’ya,

Yazının Devamı

‘İki devletli çözüm’ neden duyulmaz oldu?

6 Kasım 2023

Filistinli yiğitlerin kahramanlığı bir kenara, siyasal hatta askeri kararlarının derinliği ile (Netanyahu hariç) dünyayı hayrette bırakan Hamas yönetiminden de içine düştüğü akıl dışı çılgınlık ile (Biden ve AB liderleri hariç) tüm dünyayı nefret içinde bırakan İsrail yönetiminden de çoktandır “iki devletli çözüm” ifadesini duymuyoruz.

Filistin tarafı için, katliamın ortasında, insani ateşkesten ve çoğu bomba yanığı için ilaç bekleyen 20 bin yaralının tedavisinden başka bir şey düşünmenin mümkün olmaması normal. Vücudu yanık içinde, karanlık hastanenin koridorlarında yerlerde çığlıklar içinde kıvranan on bine yakın bebek ve çocuk için bir an önce Mısır’a kapıların açılması, Türkiye ve başka ülkelerden gelen hastane gemilerinin Gazze’ye yanaşmasını bekleyen yöneticilerin, Siyonistlerin ağzından “barış” kelimesini bile duymak istediklerini sanmıyorum.

Ama devlet yönetimi böyle bir şey: öfkenizi boğazınıza kilitleyip,

Yazının Devamı

O sarı yıldız sizi Nazilikten kurtarmıyor

2 Kasım 2023

Uzun yıllar ABD’de çalışmış bir kişi olarak, doğal ki çok sayıda Musevi ve Hristiyan tanıdığım var. ABD’de doğmuş, büyümüş buna karşın İngilizce kadar iyi İbranice bilen Yahudi arkadaşlarım oldu. Aileleri, dinlerini öğrenebilmeleri için onları her yaz İsrail’deki kurslara, kamplara yollamıştı. Bunlardan biri, bir gün kendi çocuğunu yollamak için kamp seçerken çok uğraşıyordu. Nedenini sordum; “Bu kampların bir kısmını Siyonistler işletiyor. Çocuklara İbranice ve Tevrat değil, Siyonizm öğretiyorlar. Bu çok tehlikeli, dikkatli olmak gerekiyor!” demişti. 

Bu kıssadan alınacak hisse, her Yahudi’nin Siyonist olmadığı, hatta, bu tanıdığım gibi, kendisi ve ailesi “Ortodoks Yahudi” olduğu halde Siyonizm’e karşı ve Siyonizm’i tehlikeli bir macera olarak görenlerin bulunduğudur. Ortodoks Yahudileri “aşırı kuralcı” sayabilirsiniz; bu kişiler Tevrat’ı, örneğin Cumartesi günleri günah korkusuyla asansöre binmeyecek kadar katı yorumlarlar. 

Bu kadar koyu dindar bir Musevi’nin, Siyonist

Yazının Devamı

Bu daha birinci yüzyıl, ilk günü kutlu olsun...

30 Ekim 2023

Daha nice yüzyıllara erişecek Türkiye Cumhuriyeti. Osmanlı İmparatorluğu’nun son yüzyılı çok karışık olaylara sahne oldu. Devlet yönetimini ele geçiren İttihat Terakki Partisi, deneyimsiz ve yabancı ülkelerin adeta bordroya geçirip maaş bağladığı insanlardı. Bu beceriksiz, kişisel çıkarı ve hırsı vatan sevgisinin çok önünde giden siyasetçiler, imparatorluğu, birçok komutanın ve devlet adamının karşı çıkmasına aldırmadan Dünya Savaşı’na soktu.

O savaş ki, Osmanlı’nın parçalanıp, paylaşılıp yok edilmesi konusunda İngiltere, Fransa ve Rusya arasındaki ihtilaf üzerine çıkmıştı. Osmanlı, ne pahasına olursa olsun bu savaşa girmemeliydi. Ama İttihatçılar, son icraat olarak, ülkeyi 7 parçaya bölen Sevr Antlaşması’nı imzalayıp Almanya ve Kafkaslar’a kaçtı. Onlarla birlikte, Osmanlı İmparatorluğu da 624 yıllık tarihine veda etti.

Mustafa Kemal Atatürk, bu vedayı kabul etmedi. Osmanlı Genel Kurmay Heyeti’nin, birkaç yüksek rütbeli komutanının dışında, muhalefetine rağmen onları ve İngiliz

Yazının Devamı

Amaç Filistinlerin olmadığı bir Filistin

26 Ekim 2023

İçimde bir korku var... Bütün Batı, 1916’da tasarlanan “Yahudilere Filistin’de bir yuva kurma” projesinin işlemediği, “Müslümanların Musevilerle ortak yaşadığı bir ülke” fikrinin başarıyla hayata geçirilemeyeceği kanısına kapıldı, ortaya Filistinsiz Filistin veya “Arapların ortak olmadığı İsrail” fikri atıldı, aralarında tartışıldı ve uygulamaya konuldu. 

20 günden beri soluğu İsrail’de almayan Avrupalı lider kalmadı. Neden? 

Gösterilebilecek her türlü tepkiyi de peşinen kabul ediyorum ki, 7 Şubat Şabat Baskını sivillere yönelik bir katliamdı. Amasız, fakatsız gerçek bu. Bir başka gerçek de şu: Gazze’ye 3 kilometre mesafede 20’ye yakın kibbutz (çocukların ortaklaşa büyütüldüğü köy modeli), çevresini silahlı sivillerin (İbranice “mitnahel” veya “hamuş”) çevirdiği yerleşimler. Hepsi işgal bölgesi. Eğer 1967 sınırlarının bir metre ötesinde yaşıyorsanız, dininiz ne olursa olsun, başka birine ait toprakları zorla işgal ediyor, o kişileri

Yazının Devamı