Gürkan Akgüneş

Gürkan Akgüneş

gurkan.akgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TOBFED bir proje başlattı. İstanbul Üniversitesi Çevre ve Yer Bilimleri Uygulama Merkezi’yle iş birliği yapan dernek, oto yıkama suyunun 10 kez kullanılmasını hedefliyor.

Biz sudanız. Yaşam suyun içinde filizlendi. Irmaklar toprağı besleyen kandır ve bizi ağlatan gözyaşları sudan yapılmıştır...

Latin Amerikalı yazar Eduardo Galeano’nun bu sözleriyle noktaladım suya dair sunumumu geçtiğimiz hafta sonu. TedxReset 2019’da suyu anlattım, suyun aslında yaşam olduğunu... Ancak sahneden indiğimde 18 dakikaya sığdıramadığım o kadar çok şey vardı ki, bu yazıyı yazmak farz oldu.

Haberin Devamı

Suyla ilişkimiz maalesef çok hoyratça. Suya hayrat olarak bakan bir kültürden hoyratlığa evrilmemiz ise dramatik. Hiç eksilmeyecek hep var olacak bir meta olarak algılıyoruz bu coğrafyada suyu. Ancak gerçek, hiç de öyle değil. Mevcut tablo değişmezse 2050 yılında ‘su fakiri’ olmamız yüksek olasılık. 2030 yılı itibarıyla “su stresi” yaşamaya başlayacağız. Buna rağmen var olan suyumuzun yüzde 79’unu vahşi sulamayla tüketiyoruz. Şehirlerde özensizce su tüketip, dereleri, nehirleri atıklarla kirletiyoruz. Sonuç; Meke Gölü gibi kuruyan 30’u aşkın göl, yüzlerce obruk ve suya bağlı ekosistemlerin çöküşü. Aslında bugün Türkiye’nin birincil çevre sorunu su ve su kirliliği. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın geçen yıl açıkladığı rapora göre, 158 yüzey suyunun yüzde 21’i kirlenmiş, yüzde 33’ü çok kirlenmiş su sınıfında. Bu yazı yazılırken bile ajanslar, Ergene’deki Kuru Deresi’nde kirlilik nedeniyle balıkların öldüğü haberini geçiyordu. Önlenemeyen bir gidiş var. Suyla ilgili radikal kararlar alınmazsa, iş işten geçmiş olacak.

Araba sevdası suyu bitiriyor

150 litreyle 10 kez

Mesela oto yıkama istasyonları. Günlük 200 bin ton su, oto yıkamaya harcanıyor. Bu 1 milyon 600 bin kişinin günlük su ihtiyacı demek. Yılda 300 milyon aracın yıkandığı Türkiye’de 5 yılda oto yıkamaya 1 baraj su gidiyor. Bu hacimde su, motor yağı, çamur, deterjan ve kimyasal atıklarla kirletilerek yer altı kaynakları, kanalizasyon ve yağmur suyu giderlerine deşarj ediliyor.

Bu durumu değiştirmek için TOBFED bir proje başlattı. İstanbul Üniversitesi Çevre ve Yer Bilimleri Uygulama Merkezi’yle iş birliği yapan dernek, oto yıkama suyunun 10 kez kullanılmasını hedefliyor. Projenin ilk uygulaması Bakırköy’deki bir oto yıkama istasyonunda hayata geçirilmiş. Şimdi orada, 1 otomobil için kullanılan su, geri dönüşümden geçirilerek 9 kez daha kullanılıyor. Kurulan sistemle ayrıştırılan katı kimyasallar da belediyenin katı atık birimlerini veriliyor. Projeyi hayata geçiremezlerse 10 yıl sonra perişan olacaklarını belirten TOBFED Başkanı Serkan Bakırtaş, “Almanya’da tüm oto yıkama birimlerinde suyun yeniden kullanımı ve arıtma zorunlu. Almanya, 20 yıldır bunu uyguluyor ama biz giden suya bakıyoruz. Suyla birlikte aslında bütün hayatımız bitiyor. Su sorunu yaşandığında sektörümüz de biter. Türkiye’de araba yıkanan 80 bin işletme var. Araç başına ortalama 150 litre su harcanıyor. Orada kullanılan kimyasallar denize ve toprağa karışıyor. Bunu önleyecek cihazı geliştirdik ve kullanımını yasal zorunluluk haline getirmeye çabalıyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla bunu görüşüyoruz. Satın alabilen sistemi satın alacak. Alamayan da kiralayıp kullanacak. Zaten su faturaları da yüzde 40-50 oranında azalacak” diyor.