Hafta sonu “siyasetten başka şeylerin de hayatımızda var olduğunu” hatırlayalım.Hafta sonu “siyasetten başka şeylerin de hayatımızda var olduğunu” hatırlayalım.
Misal...
Futbol.
....................
Trafiğe takılmıştım.TV’yi açtığımda Galatasaray-Brugge maçında 15. dakikaydı.
1-0 önde olduğumuzu görünce nasıl da sevindim.
Ama...
“Keyiflendim” diyemem.
Çünkü bu skor garanti değildi.
Devrenin sonuna kadar “Bir gol daha atsak, galibiyeti mühürlesek” kaygısı içindeydim.
Atamadık.
İkinci devrede de öyle.
Kaygım artıyordu.
Geriye yaslanmıştık.
Her an kalemizde bir gol görebilirdik.
Sonlara doğru “Eh artık bu iş tamam. Avrupa ligine adım atıyoruz galiba” beklentim artarken...
Korktuğum başıma geldi.18 dışından bir şut.
Gene bizimkilere çarpan top Muslera’nın uzanamayacağı köşeden ağlarda...
Hem de uzatmaların bitmesine iki dakika kala.
Olur şey mi?
Kahrolduk.
Şimdi tek umut Paris St. Germain maçında.
Zor, çok zor ama umut ışığı hâlâ var.
...................
Daha Ankara yıllarımızdan 50 yılı aşkın arkadaşım Hıncal Uluç tüm sayfayı dolduran bir Galatasaray yazısı döşenmiş.Sonuna kadar soluk soluğa okudum.Düşüncelerimin büyük kısmını yansıtan o yazıdan bir bölümü aşağıda sunuyorum...Umut ışığı o satırlar da.....................
HENÜZ BİTMEDİ!.. BİTMEDİ AMA FATİH HOCAM!..
Şimdi PSG 4 puan farkla grup lideri. Yani son maçta yenilse bile, lider bitirecek grubumuzu..
O zaman bizim maçta sakatlık, ceza riskini göze alır mı adamlar?.
Bir gösteri, bir ısınma, bir antrenman maçı yapacaklar..
O zaman iş bize düşüyor.. Yani sana..
Galatasaray ruhu ile oynayacak bir takım seçersen.. Onlara anti değil, gerçek “Futbol” oynatırsan, neden olmasın?. Yan/ Geri/ Muslera futbolu yerine kapar kapmaz en hızlı çıkarak futbol oynarsan, yeneriz, Paris’te, Paris’i Hocam!. Biz kimleri nerelerde yendik, bugüne dek.
Bu maçta Selçuk’un liderliğine ihtiyacın var Hocam.. Onu hazırlamalısın.. Bu maçta Emre Mor’a ihtiyacın var Hocam.. Onu da hazırlamalısın..
Adem’i daha verimli kullanmalısın.
Ömer nefesini 90 dakika için ekonomik kullanmalı..
Öğretmelisin.
Kafanı ve yüreğini verirsen, senden iyi adam hazırlayan Hoca enderdir, dünyada.. Gösterdin, kariyerin boyunca.. 2016’ya, darmadağın olduğun Euro 2016’ya kadar..
Elini öpen Arda’ya sarılman, o günlerin geride kaldığının harika işaretiydi Hocam..Tanıdığım “En Büyük” Galatasaraylılardan ikisini sarmaş dolaş görünce, gözlerim yaşardı Hocam.
Sevgili Hocam, seni sıfırlayan “Yenemezsen yenilme” denen rezil korkaklık simgesinin bu maçta yeri yok..Yenemezsen, yeneceksin PSG’yi Hocam..Yenemezsen, yeneceksin!.
Sen inanırsan ve takımı sana inanan ve formalarının altında “Galatasaray Kalbi” taşıyanlardan kurarsan, neden olmasın, Hocam..
Kazanmak için her türlü riski almanı kolaylaştıran bir puan cetveli var ortada..
Galatasaray için, 0-0 berabere kalmakla, 8-0 yenilmenin, neticeye hiç etki yapmayacağı, hiç farkının olmayacağı bir maça çıkıyorsun...
................
Sevgili Hıncal dostum.
Sadece beni umutlandıran satırlarını yansıttım.
Eleştirilerin, “Dost acı söyler” misali bölümleri zaten adresine vardı.