Çok yemek sonucu şişmanlığın nedeni, psikologlara göre; "Bebeklik çağında memeden erken kesilmek."
Çocuk, daha yaşamının ilk aylarında bilinçaltıyla "doyumsuzluğa" itiliyor.
İleriki yıllarda "hep birşeyler yemek - içmek" psikolojisini yaşıyor.
Şişmanlıyor...
Sosyal psikologlar, Türkiye'de siyasetin uçlara savruluşlarını da bir bakıma memeden erken kesilmeyle paralel kurarak açıklıyorlar.
Toplumun özgürlüklerle yeterince beslenmeyişi, doyumsuzluklara ve uçlarda arayışlara neden olabiliyor.
Ayrılıkçılık ve siyasal islam gibi uçlardaki politikalar - hiç onaylamasak da -, bu saptamanın ışığı altında sorgulanabilir.
Avrupa Birliği'ne tam üyelik için insan hakları ve özgürlükler bağlamında taahhütlerimiz, belki de demokrasideki "memeden erken kesilme sendromu"nu giderebilecek.
Askerin "AB üyeliğinin yararına inanıyoruz. Ancak... Avrupa'nın hak ve özgürlüklerinden öteye bile taşılmamalı" yolundaki görüşü gerçekçidir.
Batıda da hak ve özgürlüklerin üst sınırı "demokrasinin kendini ve devletin ulusal yararlarını koruyabileceği çizgiye kadar"dır.
Buna karşılık... Çok alt sınırlarda uygulamalar ise "doyumsuzluk sendromu" oluşturabilir. Uçlardaki politikalara ve söylemlere çanak tutabilir.
O nedenle... Ulusal yararlar ve Anayasal ilkeler çerçevesinde kültür ve inanç çeşitlemeleri yeterince beslenmelidir.
Önce Kanal D'de ve sonra gazetelerde yayınlanan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ümraniye konuşması, uçlara savrulmuş tepkilere oynayan siyaset yapma örneğidir.
Bu siyaset tavrı "Erbakan'ı model alarak, tepki ortamından yararlanmak, o ortamı kaşıyarak siyaset pazarı oluşturmaktır. Uçta söylemlerle ön saflara çıkmak şansı aramaktır."
Gerçi... Erdoğan'ın bu konuşması için daha önce DGM tarafından "takipsizlik" kararı alınmıştı. Ayrıca... Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nın gene bu konuşma için TCK 159'a dayanarak dava açmasına karşın 159.madde suçları, son Erteleme Yasası kapsamına girmiştir.
Ama...
Hadiseyi hukuk değil - çünkü son sözü yargı söyleyecek - sosyoloji ve siyaset penceresinden bakarak irdeliyoruz.
Erdoğan'ı yetiştiren nedenler iyi saptanmazsa, 1991'deki Ümraniye konuşmasını, belki daha da fazlasıyla yapabilecek başka "Erdoğanlar" gelir.
"Siyasi obezite" hak ve özgürlükler bağlamında, memeden erken kesilmenin tepkileriyle oluşmuş rahatsızlık verici, sağlıksız ve aykırı büyümedir.
Psikologlar "obezitenin nedenleri bilindiğinde, hastaların tedaviyi daha rahat kabul ettiklerini" söylüyorlar.
Siyasette de kişiler ve partiler, bu psikolojik gerçeğin bilincine vardıklarında belki demokrasi, Anayasa ve çağdaşlık normallerine dönebilirler.
Sivriliklerini, taşkınlıklarını törpülerler.
Birbiri ardına kapatılan aynı çizginin siyasi partileri için artık "siyaset ve Anayasa normallerine dönmek gereği", kafalara dank etmelidir.
Ama... Dönüşüm "takiyye" olmamalı.
Partinin yönetimi, vitrini, zihniyeti tarafından içe sindirilmeli.
Buna karşılık... Sistem de "memeden erken kesmekle" nelerin oluştuğunu görebilmelidir.
