Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Atina’daki “oylamayla yöneticileri seçmek” sistemi hemen hemen aynı zaman diliminde Roma Cumhuriyeti’nde de uygulanıyordu.

Ancak…

Aralarında önemli farklar vardı.

Örneğin…

Atina’da Meclis 6 bin kişilikti.

Roma’da ise daha az sayıda üyeden oluşan 3 Meclis vardı.

1- CenturIate Meclisi:

Bu Meclis Konsüller, Praetorlar ve Censorlar dahil olmak üzere Roma’daki en yüksek mevkilerdeki yöneticileri seçerdi.

Ayrıca…

“Savaş kararı almak” yetki ve sorumluluğuna sahipti.

Centuriate Meclisi’nde oylama “en zengin” sınıfla başlardı.

Haberin Devamı

193 üyeli Meclis’in çoğunluğuna ulaşılır ulaşılmaz oy sayımı durdurulurdu.

Böylece bir yasa tasarısının geçmesi veya bir konsül seçiminde blok oy kullanabilen zenginler ağırlıklı durumdaydı.

Alt sınıfları bir kenara itebilirlerdi.

Latincede bu -öncelikli oy verme imtiyazına- “praerogativa (başkalarından önce görüşünün istenmesi) denirdi. Bu sözcük İngilizce “ayrıcalık (prerogative) kelimesinin kökenidir.

“Kabile Meclisi” ve “Plebler Konseyi” ise Roma Cumhuriyeti’nin diğer iki Meclisiydi.

Oylama sırası kurayla belirleniyordu.

Atina’da olduğu gibi Roma Cumhuriyeti’nde de kabileler kan ve etnik kökene değil coğrafi bölgeye dayalıydı.

Kabile Meclisi bir anlamda her eyaletin eşit temsile sahip olduğu Amerika Birleşik Devletleri Senato’su gibiydi.

Seçimin miladı 2

Floransa’daki Uffizi Galerisi’nde sergilenen Cicero büstü. Cicero, Roma Cumhuriyeti’nin değerlerini güçlü bir şekilde savunmasıyla ve Iulius Caesar’ın ve ardından Marcus Antonius’nin somutlaştırdığına inandığı tiranlığı reddetmesiyle hatırlanıyor.

GİZLİ OYLAMALAR, KAMPANYALAR

Meclislerde oylama Atina modelindeki gibi Meclis’in her üyesinin elini kaldırıp halka açık irade beyanıyla başlamıştı.

Ancak zamanla zengin kesimlerin Romalı Meclis üyelerine belirli bir şekilde oy kullanmaları için baskı yaptıkları anlaşıldı. Oylamanın gizli yapılması gerektiği görüşü uygulamaya konuldu.

MÖ 139’da yapılmaya başlanan gizli oylama şöyleydi.

Meclis üyelerine etrafı mumla kaplanmış ahşap tabletler veriliyordu.

Meclis üyesi bu mum tabaka üzerine iradesini yazardı. Ve diğerlerinin görmeyeceği bir düzenekte torbaya atardı.

Haberin Devamı

Aristokrasi bu yeni “gizli oylamadan” memnun kalmamıştı.

Çünkü…

Kontrolü kaybetmişti.

Seçimin miladı 2

“Cicero dosyasını bir centilmen gibi fırlatıyor.”

Seçimin miladı 2

Roma’dan Londra’ya Catilina komplosu tarih boyunca siyasi mücadelelere ilham verdi. 1850’lerde yayımlanan karikatürde, İngiliz Avam Kamarası’nda Cicero kılığındaki bir milletvekili, Catilina kılığındaki bir başka milletvekilini sıkıştırıyor. John Leech’in yaptığı karikatür, “Roma’nın Komik Tarihi” kitabında yer alıyordu (1851).

SEÇİM RÜŞVETİ

Dönemin Roma hukukundaki “Ambitus” suçu için de birkaç satır.

Kabaca “seçilmek için rüşvet verme suçu” diye tanımlanabilir.

“Seçim yolsuzluğu/politik yolsuzluk suçları” diye de çevrilebilir.

Adaylar seçilmek için şarap ve zeytin, sonraları da para vererek rüşvete başvuruyorlardı.

Zamanla -rakibi ortadan kaldırmaya kadar giden- karanlık ve kanlı eylemlerle devreye sokuldu.

Bireysel ve toplumsal ahlak Cumhuriyet’in temelleri olmasına karşın sonlarına doğru yozlaşmıştı.

Haberin Devamı

Seçimin miladı 2

Cesare Maccari’nin (MS 1840-1919) Roma senatörü Cicero’yu (MÖ 106-43) Roma senatosunda komplocu Catilina’yı suçlarken betimlediği bir fresk.

Seçimin miladı 2

 Cesare Maccari’nin Catilina’yı suçlayan Cicero tablosundaki depresif ve endişeli Catilina’nın tasviri.

 

VALİLERİN SERVETİ

Bugün olduğu gibi o gün de adaylar seçilmek için kampanyalar yaparlardı.

Bu kampanyalar epeyce pahalıya
mal olurdu.

Ayrıca kent meydanlarında yüz yüze bugünün mitinglerine benzer toplantılar da düzenlenirdi.

Roma’da ülkeyi yönetmek üzere bir değil iki konsül seçilirdi.

Birinin doğruluktan sapması halinde onu ikincisinin denetlemesi düşünülmüştü. Çağımızdaki ileri demokrasilerin “denge ve denetim” ilkesi gibi. Sınırsız yetkiye de önlemler alınmıştı.

Konsüller 1’er yıl için seçiliyordu.

………………….

Ancak sistemin topallamadığı söylenemez.

Bir kere konsül olan kişi ertesi yıl bir eyalete vali olarak atanırdı.

Romalılar eyalete vali olan eski konsüllerle şöyle dalga geçerlerdi.

“Üç amaçlı servetle döneceksin:

1 Konsül seçim kampanya harcamalarını karşılamak üzere aldığın borçları kapatmak için…

2 Valilik bittikten sonra hakkında açılacak yolsuzluk davalarında jürilere rüşvet vermek için…

3 Kendin için!”

Yani yozlaşma mizah konusu olacak kadar ilerlemişti.

O nedenle de yüksek mevkilerde görev yapanların yargılanması için MÖ 139 yılından 107 yılına kadar dört önemli kanun çıkarılmıştı.

Seçimin miladı 2

Roma Meclislerinde oy olarak kullanılan mum kaplı tahta tablet. Üzerindeki metal kalemle mum tabaka kazınarak Meclis üyeleri oy kullanmış olurlardı.

CATILINA KOMPLOSU

Roma tarihinde “Catilina Komplosu” önemli bir kilometre taşıdır.

Olayın bir tarafında ünlü hatip Cicero vardır.

Çocukluğunda kekeme olan Cicero politikaya geçmiş ve Roma tarihinin en büyük hatibi olmuştur.

Cicero “optimates” yani düzenin devam etmesini isteyen muhafazakâr seçkinleri, “beyaz Romalıları” temsil ediyordu.

Ve konsül seçilmişti.

Beyaz Romalılar onu “homo novus (yeni adam, sonradan görme) olarak hor görürlerdi.

Ama…

Kendi davalarını savunmaktaki ustalığı karşısında istemeye istemeye desteklemişlerdi.

Olayın diğer tarafında ise Catilina vardı.

“Populares (halkçılar) tarafındaydı.

Catilina yakışıklı, zengin ve soylu bir ailedendi.

Skandalları mıknatıs gibi çekerdi.

Fabia adlı bir Vesta rahibesiyle ilişki kurduğu için dava edilmişti.

3’üncü eşi güzel Aurelia’yı evliliğe ikna edebilmek için ilk eşinden olan oğlunu öldürdüğü söyleniyordu.

Catilina bir sonraki yılın konsüllerinden biri olmak için girdiği seçimi kaybetmişti.

Art arda kaybettiği ikinci seçimdi bu.

Bir daha şansının olmayacağını biliyordu.

Çok borçlanmıştı.

O nedenle Meclis’e “halkın da borçlarının silinmesi için” bir yasa teklifi getirmişti.

Böylece kendi borcu da silinecekti.

Diktatör Sulla döneminde halkın çoğunun mallarına el konulmuş ve askerlere onların toprakları dağıtılmıştı.

Catilina işte bu haksız yere mallarını kaybetmiş, borç içinde yüzen sefil vaziyetteki halkın yanında yer alıyor görünüyordu.

Jüpiter Tapınağı’nda Senato’yu toplayan Cicero onu vatan hainliğiyle suçladı.

Öyle etkili bir konuşma yaptı ki Catilina için oradan ayrılıp sürgüne gitmekten başka
çare kalmamıştı.

Cicero ise “pater patriae (vatanın babası) ilan edildi. Ama ne yazık ki Cicero da “yargısız infaz” suçlamasıyla yıllar sonra “sürgüne mahkûm” edildi.

Yunanistan’a gitmek zorunda kaldı.

Ve…

Julius Caesar MÖ 49’da iktidarı ele geçirince Catilina’nın programını uygulayarak bütün borçların 4’te 1’ini sildi.

Kazandığı popülariteyle Cicero’nun yıllar boyu savunmaya çalıştığı Cumhuriyet’i tarihin çöp sepetine atarak imparatorluğa giden yolu açtı.