Aşağıdaki yazıda ilginç bazı deyimler sunacağım.
“Dünyanın en büyük terör çöplüğü (dumping ground)...”
“Terör üretim çiftliği...”
“Hibrit, savaş laboratuvarı...”
“Küçük Afganistan...”
“İkinci Peşaver...”
Bu deyimler topu topu Suriye’nin yüzde 5’ini oluşturan İdlib için kullanılmakta.
Ancak...
Güney ilimiz Hatay’la 130 km sınırı olduğu için ciddi bir tehlike...
...................
Bir örnek...
Dün Türkiye’ye Suriyeli göçmen kılığında girmiş, sahte kimlikli, Suriye uyruklu 10 kişilik bir terör hücresi yakalandı.
Yakalandıkları mekânlarda 10 kilo patlayıcı fünyeler ve silahlar bulundu.
Hedefleri sabotaj ve suikastlar.
Yani...
İdlib’deki dünyanın en büyük terör çiftliğinden, bir başka deyişle küçük Afganistan’dan, bir diğer söylemle “ikinci Peşaver”den ya da “terörist üretim çiftliğinden” Türkiye’ye sızmış “koronaterör virüsü” bunlar.
Tehlike gerçekten yakın ve büyük.
Türkiye’nin “ulusal güvenlik sağlığı” sorunu diyebileceğimiz bir durum...
Gerçek Gündem’de Dr. Naim Babüroğlu Paşa’nın dünkü yazısı bu konuda önemli tespit ve uyarılar içeriyor.
Bazı bölümlerini sunuyorum.
.....................
Türkiye, ABD ve Rusya güç mücadelesinde İdlib...
İdlib, teröristlerin, radikal unsurların ve muhaliflerin toplandığı “tehdit üreten” bir coğrafya.
BM’nin 15 Temmuz 2019 tarihli raporunda, “IŞİD’in bir bölümünün İdlib’e geçtiği” belirtiliyor.
Raporda, “yabancı terörist savaşçıların en yoğun toplandıkları iki bölgenin İdlib ve Afganistan olduğu” uyarısı var.
Ayrıca, “yabancı terörist savaşçılar açısından dünyanın en büyük çöplüğü (dumping ground) haline geldiği” de kaydedilmekte.
BM raporu, aslında şu gerçeğin altını çiziyor:
İdlib, “küçük bir Afganistan”a dönüşmüş durumda...
BM’nin 27 Aralık 2019 tarihli raporunda ise “İdlib’in El Kaide ve DAEŞ/IŞİD bağlantılı grupların barındıkları bir alan olduğu” vurgulanıyor.
El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) İdlib’de “en güçlü radikal terör örgütü.”
TUZAK
Sovyet ordusu, 24 Aralık 1979’da Afganistan’ı işgal etmeye başlayınca, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Brzezinski, Başkan Carter’a, “Artık Sovyetler’in kendi Vietnam’ını hazırladığını” söyler.
Gerçekten...
ABD, Rusların Afganistan’ı işgal etmeleri için gerekli altyapıyı hazırlamış ve işgal için adeta teşvik etmişti.
Bu faaliyetlerin mimarı, CIA ve Brzezinski’ydi.
Bin Ladin, gönüllü savaşçılar için Pakistan’ın Peşaver kentini seçmişti.
Pakistan’ın Peşaver’i böyle ünlü oldu ve “El Kaide’nin yetiştirme çiftliğine” dönüştü.
CIA, Afganistan’daki radikal unsurlara 10 yıl süren savaş sırasında eğitim, silah ve finans desteği sağladı.
Aslında...
ABD, Afganistan’da Sovyetler’i tuzağa düşürmüş ve Peşaver’i “terör üretme çiftliğine” dönüştürmüştü.
Aynı ABD, 40 yıl sonra Peşaver yerine, İdlib’de Rusya’ya gene aynı dersi vermek istiyor.
Bir bakıma ABD, Afganistan tecrübesiyle “İdlib’i Peşaver’e dönüştürme” çabasında.
Bu amaçla... Suriye yönetimine ve Rusya’ya karşı HTŞ’yi ve diğer örgütleri kullanıyor.
Hatta...
HTŞ’yi terör örgütleri listesinden çıkarma girişimlerini de başlatmış görünüyor.
Böylece, PYD/PKK terör örgütüne açıkça sağladığı desteği, HTŞ’ye de yapmış olacak.
Sonuç...
Fırat’ın doğusunda ve Menbiç’te PYD/PKK terör örgütünü düzenli orduya ve devletçiğe dönüştürmeyi sürdüren ABD, Fırat’ın batısında Türkiye ile 130 km sınırı bulunan İdlib’i de “El Kaide üretme çiftliğine dönüştürmeyi” hedefliyor.
Tarihi tekerrüre zorluyor.
ABD’nin, “İdlib senaryosu” için yeni bir çalışmaya ihtiyacı da yok...
Afganistan ve Peşaver arşivinde zaten var...
....................
Yani...
Türkiye’nin karşısında Suriye Rejim Güçleri ve onu destekleyen Rusya ön planda görünse de arkada gene ABD var.
Türkiye’nin Soçi ve Astana yükümlüklerini yerine getirmesi ve İdlib’deki HTŞ gibi azılı terör örgütlerini silahsızlandırması bu nedenle bir türlü mümkün olamamakta.