Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi üyesiyken milletvekili özlük haklarıyla ilgili yasalar için tam 5 kez "iptal" oyu kullanmıştır. Bu altıncı.
O nedenle... Anayasa değişikliğine ve ekspres süratiyle çıkartılan milletvekillerini emekli sandığına bağlayan yasaya karşı tavrı, yadırganmamalı.
Sorun milletvekillerinin maaşı değil, emeklilikleri.
TBMM çatısı altında emeklilik statüleri arasında uçurumlar olan milletvekilleri var.
Memur statüsünde emekli bir milletvekili 1 milyar 300 milyon TL alıyor. Ama... İşçi statüsünde emekli olan 180 milyon TL...
Bir örnek...
Daha önce Meclis Başkanlığı ve Başbakanlık da yapmış bulunan Yıldırım Akbulut, 180 milyon TL aylıklı işçi emeklisi...
Yıllardır o farklılık giderilmek isteniyor.
Ama... Turgut Özal zamanında "kıyak emeklilik" diye etiketlenen öyle abartılı ve talihsiz bir yasa girişimiyle depar yapıldı ki, konu alerjik hale geldi.
Sezer'in tavrı tartışılabilir fakat kendi çizgisinde kırılma yok.
Dün de Ecevit'le konuşmasında geri adım atmayışı, artık tanıdığımız Sezer siyaset doğasında yadırganmamalı.
Sezer'in referanduma gönderdiği madde, hükümet tasarısı değildi.
Her partiden 184 milletvekilinin imzasını taşıyan bir ortak öneriydi.
TBMM'nin büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmişti.
Bütün partilerin ortak yanlışıydı.
Ecevit, kendisini ve hükümetini aradan çekiyor "Cumhurbaşkanlığı'yla TBMM arasındaki bu sorunu TBMM çözsün" diyor.
Top, referandumla güvensizlik oyu almak istemeyen TBMM'de...
Sezer, Ecevit'ten sonra kabul ettiği YSK Başkanı Tufan Algan'a da "referandum kararını değiştirmeyeceği" izlenimini verdi.
Oysa İzgi, Algan'a dün 4 saat süreyle, referandumun tüm olumsuzluklarını anlatmıştı.
Örneğin... "Referandum takviminin yeni ve olası Anayasa değişiklikleriyle 240 güne bile sarkma riskine" dikkat çekmişti.
"Sezer'in daha önce üç kamu bankası ile ilgili yasada düzeltme isteğini" yansıtan yazısını da hatırlatmıştı.
PİAR - Gallup toplumun nabzını tuttu:
"Milletvekili maaş ve özlük haklarıyla ilgili Anayasa değişikliği için toplumun yüzde 84,7'si HAYIR diyor.
Sadece yüzde 11,6'sı olumlu bakıyor."
PİAR - Gallup'a göre; "Kurumlara duyulan güven sıralamasında Cumhurbaşkanlığı, yüzde 78,5 ile birinci sırada yer almakta.
Onu, yüzde 74,6 ile Silahlı Kuvvetler izliyor.
Milletvekilleri ise yüzde 8,8 ile sonuncu sırada."
İzgi'nin Cumhurbaşkanı Sezer'e "bir kez daha düşünün" ricasıyla sunduğu "kısmi veto" formülü işleseydi, yanlışın onarılması daha kolay olabilirdi.
Meclis hiç bir şey yapmamakla yetinecekti.
Madde kadük olacaktı.
"Sezer'in hukuk yorumuyla bu yolu kapaması" üzerine, "B" planı uygulamaya konacak gibi görünüyor; "Milletvekili maaş ve özlük haklarını eski halinde tutan bir Anayasa değişikliğinin süratle oylanması..."
Diğer bazı maddeler de buna eklenebilir.
Belki...
Örneğin... AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı ve SP'nin manevi lideri Erbakan'ı siyaset yasakları gölgelerinden çıkartacak değişiklikler...
Çünkü... Çiller'in "referandumu erken seçime dönüştürmeyi amaçlayan" karşı tavrından sonra AK ve SP oylarını garantilemek önemli.
Yeni Anayasa değişikliği 330 ile 367 arasında kalırsa, bu kez "otomatik referandum" zorunluğu olacak.
İç tüzüğe göre; "Reddedilmiş bir yasa, 1 yıl içinde yeniden görüşülemez ve oylanamaz."
Erdoğan ve Erbakan için böyle bir durum var.
Peki aşılamaz mı?
Belki zorlama yorumlarla...
"O maddeler reddedilmedi ki... Kabul edildi. Ama... Anayasa değişikliği için oy çoğunluğu yetersiz kaldı."
Daha gerçekçi olanı, iç tüzüğün bu maddesinin değiştirilmesidir.
Bakınız öyle bir noktaya geliniyor ki... Siyasetin yol haritasında Çankaya'dan "U" dönüşüyle çok köklü bir değişimin eşiğindeyiz.
İşte dünyanın gündemi... İşte Türkiye'nin gündemi.