Dünya basınında iki ülke manşetlerde; İngiltere ve Türkiye.
İngiltere’de Charles’ın taç giyme töreni…
Türkiye’de 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri…
Türkiye için göz attığım Financial Times, Washington Post, New York Times, Le Monde…
Ayrıca…
The Economist, Le Point ve L’express…
Ancak bir haber/analiz farklı konuda.
Yazının başlığı:
“Depreme Dayanıklı, Yolsuzluğa Dayanıklı Değil; Türkiye’nin Gereksiz Ölümleri.”
Üzücü ve mahcubiyet duygusu veriyor.
Depremde 60 insanımızın yaşamını yitirdiği bir sitenin hazin öyküsünü yansıtan satırlar…
Can acıtıcı…
………………….
Sitenin açılışı “3 metrelik bir altın makasla” yapılmış.
Bu dev makas, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş.
Fotoğrafı sayfada…
Sitenin adını, bulunduğu ili, gazetede yer alan isimleri yazmıyorum.
İsimlerden daha önemlisi, bu 3 metrelik altın makasın arkasında yaşananlar ve gazetede yayımlanan öyküsü.
SİHİRLİ DEĞNEK
Satırlardan seçmelerle anlatayım.
Depremle yıkılan illerimizden biri…
Zamanla değerlenen bir semtteki apartmanda orta halli, aynı soyadını taşıyan akrabalar ikamet etmektedir.
Onlardan birinin oğlu mühendislik eğitimi alır.
Birkaç inşaat işinde çalışır.
Kısa süre sonra aileye “Bu binayı yıkalım, bahçesiyle birlikte geniş arsada bir site kuralım” önerisinde bulunur.
Aile “yaşadıkları ilin deprem kuşağında olduğunun” bilincindedir.
Yeni bir sitede, depreme dayanıklı, sağlam, modern, lüks, daha büyük dairelerde yaşamayı elbette istemektedirler.
Binayı yapacak olan genç mühendis ve onun ailesi de aynı sitede oturacakları için içleri rahattır.
Ayrıca…
Son yıllarda eski binayı yıkıp değerli arsa üzerinde yeni ve lüks daireler yapmak “sihirli değnek” etkisiyle insanları zenginleştirmektedir.
Öneriyi kabul ederler.
Ancak…
Bina yıkılıp, temel atıldıktan sonra, süreç tıkanır.
Çünkü genç mühendiste yeterli mali imkân yoktur.
Ancak o “Sorun değil” der.
Ve kentin en sükseli “proje geliştiricisine” başvurur.
Onun sermaye koymasını sağlar.
…………………...
Genç mühendisi “M” diye analım, proje geliştiricisine de “G” diyelim.
“G”nin devreye girmesiyle inşaat sadece yapım aşamalarıyla değil gerekli proje onayları, belediye ile bürokratik ilişkilerin, denetimlerin aşılmasıyla da sürat kazanır.
SPOR BAĞIŞLARI
Gazete Türkiye’de inşaat sektörünün belediyelerle, onay mercileriyle ilişkilerinde sağlıksız “bağış” gerçeğini vurguluyor.
Gazeteden satırlarla devam…
İnşaat sona yaklaşırken, arsa sahibi aile ve dolarla yüksek sayılabilecek fiyatlardan satılan dairelerin sahipleri, projede bazı farklılıklar olduğunu görürler.
Terasta bir kat fazlalık…
Bazı balkon çıkıntıları, vs…
Bu arada Belediye Başkanı kentin spor kulübüyle ilişkilidir.
Ve…
“G”nin kent spor kulübüne “200 bin dolar karşılığı TL bağışladığı” konuşulur (depremden sonra belediye başkanı bunu kabul etmez. ‘‘G ile konuştuğunu, ancak ‘sizden bir şey istediler mi’ diye sorduğunu ‘istemediler’ cevabını aldığını ‘‘ söyler.)
Siteden daireler alan doktorlara, öğretmenlere, yargıçlara hatta politikacılara “binanın sağlam temelinin, güçlendirilmiş çelik çubuklarının 10 büyüklüğündeki bir depreme bile dayanabileceği” güvencesi verilmiştir.
“Lüks ve güvenlik” sitenin simgesi olarak sunulur.
“G”, “Şu anda bir deprem olsa içeri girerdim” der.
Zaten depremin dehşet içinde yaşandığı uzun saniyelerde yaşamını yitiren 60 kişi arasında yer almayan, kurtulabilenlerin de kulaklarında bu güvence kelimeleri çınlıyormuş.
“Sadece yere diz çökeyim, en güvenli yer burası” diye düşünmüşler.
Sitenin açılış töreninde bulunan resmi görevlilerin sayısı da bu da güvenceyi arttırmış.
MAHKEME SÜRECİ
Depremden sonra yıkılan sitenin durumu yargıya intikal eder.
Mahkemede “binaların son bir incelemeden geçmediği” iddia edilir.
Yapının denetçisi olan “X” ise “yerel makamlara endişelerini dile getirdiğini” ifade etti.
“Tasdik belgesinde de X’in imzası” vardır.
Ancak “X”, avukatı aracılığıyla “imzanın sahte olduğunu” iddia eder.
Sonuç…
Bu dramın sorumluları bulunmuş, kesinleşmiş değil.
Türkiye’de mühendislerin inşaat projelerini yapmak için ayrıca bir “sertifika sınavından geçmeleri” gibi bir uygulama yok. Önemli eksikliktir.
“Her inşaata bir denetçi mühendis” de gerekir ama “inşaatı yavaşlatabilecek” bir fikir olarak görüldüğü için Türkiye İnşaat Mühendisleri Odası’nın bu önerisi kabul edilmemiştir.
Mühendisler için yüksek katlı inşaat projeleri sertifikası fikri de geri çevrilmiştir.
Yapı denetim süreci özelleştirilerek Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları devre dışı bırakılmıştır.
………………….
Ve…
6 Şubat depreminde geniş ailenin ve lüks siteden daire alanların çoğu yaşamlarını yitirdiler.
Hayatta kalanlar ise arsalarını lüks konuta dönüştürerek bir rüya yaşamışlardı.
Şimdi her şeylerini kaybetmiş durumda “bağışlanan kıyafetleri” giyiyorlar.
“G” hapse atıldı.
“M” ise hakkında tutuklama emri çıktığında telefonlara çıkmıyor, mesajlara geri dönmüyordu.
En son temas kurulduğunda ise bölgeyi hızla yeniden inşa etme planının parçası olan proje üzerinde çalışıyordu.
…………………..
14 Mayıs seçimleri, 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük acıların önüne geçerek gündemin ön sırasında.
Oysa yüreğimizde ve hafızamızda çarpıcı gerçekliğiyle yerini korumalıdır.