İSMET Paşa’nın (İnönü) asker için bir söylemini hatırlıyorum:
“Mahfillerin (bugünün orduevleri) genç subay masalarında daima ihtilal konuşulmuştur. Şimdi de konuşuluyor olabilir ama orada kalır.”
TSK içinde hâlâ böyle masa muhabbetleri yapılıyordur herhalde...
Ancak... 21. yüzyıl Türkiye’sinde askeri darbe olmayacağını, olamayacağını görebilmek için siyaset dehasına gerek yok. Bir sabah TRT’yi basıp, Hasan Mutlucan’dan kahramanlık türküleri söyleterek, “NATO’ya, CENTO’ya, uluslararası antlaşmalara bağlıyız” güvence anonsuyla, “ülke idaresine el konulduğunu” ilan etmek, artık mümkün mü?
“Mümkün” diyenler ya hayal görüyorlardır, ya da nostaljik takılıyorlardır.
Öyle olmasa... “Günce” olduğu iddia edilen satırlara göre, koca koca komutanlar, aralarında toplanıp, müdahale seçeneği dahil her şeyi konuşmuşlar da, neden harekete geçmemişlerdir?..
Çünkü...
Aralarından belki bir ikisi bu macerayı göze almışlarsa bile çoğunluğu 21. yüzyıl Türkiye’sinin ve dünyasının artık 12 Eylüller, 12 Martlar, 27 Mayıs’lardan çok ama çok farklı olduğunu görmüşlerdir. Her şey bir yana...
O zamanlar sabah erken uyanıp, TRT’yi ele geçiren, işi bitiriyordu. 2009 Türkiye’sinde kaç TV var?..
Hepsine Hasan Mutlucan CD’si yetiştirmek bile bir lojistik sorun...
Motosikletli kurye servisi tutulacak değil ya(!!..)
MAKULÜ NORMALDE ARAMAK
TARAF gazetesinin “belge” iddiası, Türkiye’ye “dev bir astroit (azman göktaşı)” gibi düştü. Siyasetin tüm tozlarını havaya kaldırdı. Farklı “tavır” kategorileri oluştu.
Örneğin...
- “Hıyarım var” diyene “tuzu benden” diye koşan “acullar...”
- Siyaset sahnesinde “görmem, duymam, söylemem”ci “3 maymunu oynayanlar...”
- Tozların dağılmasını bekleyerek, sağduyuyla yorum yapanlar...
Şu kadarını belirteyim ki, “sonuncular her karışık olayda olduğu gibi gene doğru olanı” yaptılar.
“Uçların sonunda birleşeceği” çizgide yer aldılar.
İşte dünkü buluşmadan sonra Başbakan Erdoğan’ın grup konuşması ve daha önceki Genelkurmay’ın demokrasiye bağlılığını vurgulayan ve gerçeği ortaya çıkarmak kararlılığını yansıtan açıklaması...
Başbakan Erdoğan’ın “Kurumlar arasında güven olduğu, askeri yargının gerçeği ortaya çıkaracağına inandığı, kendilerinin de sonuna kadar sürecin takipçisi olacağı” yolundaki mesajı...
Çok deneyimlerden geçmiş, yaşından fazla olgunlaşmış olması gereken demokrasi, kendi sistemi içinde yol alacaktır. Sonuca ulaşacaktır.
..........................
Not: 11.06.2009 tarihli yazımda, “Kars Film Festivali” yerine sehven “Tokat Film Festivali” çıkmıştır. Düzeltiyorum.