ATATÜRK’ÜN KOD ADI ‘NUH’TU
10-16 Kasım
Atatürk Haftası...Biz de Şeffaf Oda’da iki hafta boyunca
(6 ve 13 Kasım) Atatürk’ü anacağız, anlatacağız.
Konuklarım tarihçi, araştırmacı yazar Sinan Meydan, Atatürk’ün
akrabası şair, yazar Selin Söğütlügil ve Atatürk’ün Sevdiği Şarkılar albümüyle Linda Çandır...
Program öyle güzel aktı ki bir dakikasını bile kesmek istemedim. Ve iki bölüm olarak yayınlamaya karar verdik. Bu hafta ilk bölümü...
.......................
19 kitap yazan Sinan Meydan’ın kitaplarının odak noktası “Ulu Önder Atatürk.”
Sinan’ın kitabında Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’ün kod adının “Nuh” olduğunu okudum. Tufan ve kurtuluşun simgesi olarak bu ismi almış.
Böyle çok bilinmeyen yüzlerce bilgi...
Diğer konuğum, Atatürk’ün amcası kırmızı Hafız Mehmet Emin Efendi’nin torunu Hayreddin Oytun Söğütlügil’in kızı Selin Söğütlügil.
Selin Söğütlügil New York Fashion Institute of Technology ve Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi mezunu.
İki de şiir kitabı var. Kanatlarım Aşktan’dı ve Mavi...“Simurg” adlı romanı ise yolda...
Ayrıca Selin, Kansersiz Yaşam Derneği’nin Sporcu Melekler Projesi kapsamında koşuyor. Birçok madalyası olan Selin Söğütlügil “Çin Seddi Maratonu”nda koşacak
ilk Türk olmaya hazırlanıyor.
Oyuncu ve ses sanatçısı Linda Çandır duru sesiyle Şeffaf Oda’da Atatürk’ün sevdiği şarkıları seslendiriyor.
Linda, Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar bölümünde tiyatro eğitimi almış.
Ardından da Pera Güzel Sanatlar...
Hem oyuncu, hem de tiyatro eğitmeni...
Tiyatro yönetmenliği de yapıyor.
Ali Güreli Cİ’nin açılış davetini Nişantaşı Frankie’de düzenledi.
Cİ’ye katılan bazı sanatçıların yapıtları da sergilendi. O sanatçılardan Zeynep Çilek’in yapıtının önündeyiz.
BANYAN’IN ÇILGIN DEPARI
15 yıl önce İstanbul’daki küresel bir şirkette çalışan çift, Aslı ve Cem Pasinli, ilginç bir restoran açmaya karar verdiler.
Dünyada “fusion cuisine (füzyon mutfak)” diye anılan Uzakdoğu lezzetleri ağırlıklı bir mekân
olacaktır bu.
O yıllarda bu konseptte hiçbir yer yok. Dostları, arkadaşları “Deli misiniz siz, kim gelir?” diye karşı çıkarlar.
Ancak...
Çifti vazgeçiremezler.
Onlara sadece bir kişi inanır.
O dönemde Anadolu Efes’i yönetmekte olan Muhtar Kent, Coca Cola topluluğundan tanıdığı ve bir bölümün genel müdürü olan Cem Pasinli’yi dinler.
Aklı yatar. Onlara cesaret vermek için bu girişimden hisse satın alır. “Silent partner (sessiz ortak)” olur.
Yani... Mekânın yönetimine hiç karışmayacak, sadece kârdan pay alacaktır.
.....................
Muhtar Kent gibi, vizyonu olan, Coca Cola’da küresel isim yapan birinin bu girişime para yatırması gençleri daha da yüreklendirir.
Ortaköy’ün zarif mimarisiyle ünlü camiini ve Boğaz Köprüsü ile mavi kurdele gibi uzanan Boğaz’ı gören bir yalıyı bulurlar.
Onu restore ederler.
Boğaz’a “kaptan köprüsü” uzanan harika bir teras oluştururlar.
Koca salonu ısıtıcak büyük bir şömine eklenir.
Ve... Gerçekten füzyon mutfağı çok güzel lezzetleriyle işi tuttururlar.
Başarıyı kucaklarlar.
Ortaköy zaten var olan Anjelique,
The House Cafe, Ottomans, Zuma (şimdiki Capricorn) gibi yalı mekânlar dizisinde yerini alır. 15 yıldır bir lezzet ve göz keyfi durağı olarak hizmet veriyor.
Hafta içinde Hibrit PR’ın sahipleri
Kerem ve Gözde Savaş’ın “Cİ Contemporary İstanbul” bağlamında düzenlediği
“tadım” vardı Banyan’da.
Füzyon lezzetlerinde seçmeler ve manzara gerçekten keyifliydi. O gece “Çin topu” dedikleri küresel bir top etrafında yumuşacık el hareketleriyle manyetik alan yaratıp adeta uçuran, bazen boşlukta tutan Nazlı Tarcan’ın büyüleyici gösterisini de tanık olduk.
ÇAĞDAŞ SANAT TSUNAMİSİ...
Cİ Contemporary İstanbul, 7 tepeli bu güzelim şehirde çağdaş sanat tsunamisini yükseltti.
Dünyanın koleksiyonerleri, galerileri, sanatçıları, “art dealer” denilen profesyonel sanat eseri eksenli işadamları, sanat eleştirmenleri, yazılı, sözlü ve görsel medya için 4 gün boyunca İstanbul çekim merkezi...
Türkiye için büyük bir “pozitif tanıtım” etkinliği.
Keşke Cİ’nin medya sponsorlarından Cumhuriyet gazetesi için ayırılan boş salon gölgesi düşmeseydi.
Ama...
Gene de 11 yıldır kesintisiz olarak sürdürülen “Cİ” pozitif tanıtım işlevini bir kez daha sunmakta. Cİ’nin kurucusu ve bugünlere getiren Ali Güreli’ye alkış.
Başta Akbank olmaz üzere sanata katkı bütçelerinde kısıntı yapmayan sponsorlara da...
Fuarın salonlarına binlerce sanatsever akmakta.
Geceler ise “Cİ” sanatçıları onuruna verilen özel davetlerle renklenmekte.
Özel açılış davetinde start Nişantaşı Frankie’de Ali Güreli’nin davetiyle verildi.
4. CUMHURBAŞKANI GÜRSEL’İN TORUNLARI
TABANLIOĞLU Mimarlık baba Hayati Tabanlıoğlu’nun parmak uçlarından doğmuştur.
Taksim Opera binası onun çizimidir.
Bu “simge binayı korumak” için aydınların dayanışmasını yukarılarda bir yerlerden izliyorsa “gurur duyarak gülümsüyor” olmalı.
Üzerine ışık yağsın.
.....................
TABANLIOĞLU Mimarlık merhum Hayati beyin oğlu mimar Murat Tabanlıoğlu ve 4. Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’in torunu mimar Melkan Gürsel tarafından misyonunu yeni başarılarla sürdürüyor.
Beyoğlu/Tepebaşı Pera Müzesi’nin yanındaki tarihi binası İstanbul’un en güzel mimari bürolarından biri.
Kuruluşun “basın ve dış ilişkilerinin” başındaki merhum Gürsel’in diğer torunu Özdem Gürsel doğum günü o binada bir davetle kutlandı.
Tüm dostlar ordaydık.
“İyi ki doğdun sevgili Özdem
iyi yürekli dostumuz...”
