Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Doktor hastasına şöyle der:
"Durumunuz ciddi... 6 ay süreyle şiddetli baş ağrısı çekeceksiniz.
6 ay uyku uyuyamayacaksınız."
Hasta sorar: "Ya 6 ay sonra? Bütün bunlar bitecek mi?"
Doktorun cevabı şöyle olur:
"Hayır... Ama 6 ay sonra artık alışacaksınız."
Türkiye
ve dünya; Krize, kabusa, eksilere, yanlışlara alışacak ve boyun mu eğecek?..
Hayır...
İşte birkaç örnekle ufuk turu...

Yıllardır uluslararası gazetecilik toplantılarında "alternatif medya" arayışları dile getirilir.
İletişimde de Batı emperyalizmi olduğundan yakınılır.
Bu eleştirilere göre; "Dünyanın bütün büyük haber ajansları Batı sermayesine aittir. Olayları dünyaya Batı merceğinden yansıtır. Dünya kamuoyunu o merceklerden oluşturur.
En önde gelen radyo, televizyon ve gazeteler enformasyon emperyalizminin burçlarıdır."
Oysa... Kamuoyu altyapısını gerçeklerle oluşturacak alternatif medya çözüm üretebilir.
Ancak... Bir türlü o alternatif medya oluşmamıştır.
İlk kez, Katar'da yayın yapan El Cezire adlı televizyon kanalı bu umudu vermekte.
El Cezire, İngiltere'de eğitim yapan genç Katar Şeyhi Muhammed'in koyduğu 150 milyon dolar ve BBC'nin yörede bir yerel televizyon için hazırladığı kadrolarla kuruldu.
Şeyh Muhammed "hiçbir etki altında olmayacaksınız. Her görüşe yer vereceksiniz. Gerçek gazetecilik yapacaksınız" talimatını verdi ve aradan çekildi.
İşte Afganistan'a harekatın başladığı gün Bin Ladin'in konuşmasının yayınlandığı ve dünya devi TV'lere kök söktürmeye başlayan El Cezire'nin kısa öyküsü...
"El Cezire'nin Bin Ladin sözcülüğü yaptığı" gibi bir izlenim olmamalı.
Bugüne kadar hiç bir Arap televizyonunda İsrail devlet adamlarının konuşmaları verilmezken, El Cezire, İsrail Başbakan'ı Şaron'la yapılmış röportajı da yayınlamıştır.
Cezayir Cumhurbaşkanı Buteflika canlı yayın konuğuyken Kosova'ya NATO bombardımanı başladığında El Cezire, yayını kesmiş ve bu olayı vermeye başlamıştır.
El Cezire'nin sadece ABD'de 300 binden fazla abonesinin bulunması, bu yayın ilkeleri nedeniyle...
El Cezire, iletişim dukalıklarına "alışılmayacağının" örneği...

Antalya'daki Eğitim Gönüllüleri Parkı'nın açılışı bağlamında Suna Kıraç'ın gönderdiği mesaj ve özellikle şu satır, hepimizin beyinlerinde büyük harflerle yazılı kalmalı:
"Kendi ömrümden daha uzun ideallerim var." ("Ömrün bereketi, yapılan iyiliklerledir." George Fuller)
Şöyle diyor Suna Kıraç:
"Ekonomik krizler atlatılır. Siyasi sorunlar çözülür. Ama çocukları harcanmış bir toplumu bir daha onarmak mümkün değildir."
Gelecek kuşakları ve çocukları kurtarmak ideali de krizlerin hırçın ve dalgalı sularında, gemisini kurtaran kaptan açıkgözlerine "alışmayacağımızın" bir kanıtı.

39 yıllık meslektaşım ve dostum Mustafa Özkan, doğduğu ve çocukluk yıllarını geçirdiği İncesu'ya Mustafa Özkan Anadolu Lisesi kurdu.
21.yüzyılın tüm olanaklarını yansıtan bu eğitim kurumunda, Mustafa Özkan'ın imzasını taşıyan şöyle bir plaket var:
"Yarınların aydınlık Türkiye'si için bu eğitim meşalesini aynı coşkuyu paylaşan eğitim ordumuza ve İncesu'nun zeki, çalışkan, Atatürkçü gençlerine emanet ediyorum."
Özkan
da alışılmışlardan değil.

Galatasaray Kulubü, 96.yıldönümünü kutladı.
İlk Başkan Ali Sami Yen'in anılarını okuyorum.
"Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören akadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi, başkan seçmişlerdi" diyor.
Ardından ekliyor: "Cevdet de ikinci reisliği formaları iyi yıkadığı için almıştı."
Biz böyle Galatasaray'a alışkınız.