Sayfaya Bodrum’un Bitez Yalısı’ndan az önce çektiğim fotoğrafı koydum.
Temmuz ayından beri buraya kapandım.
Güzelim sahil bomboş.
Gök masmavi...
Sıcaklık 27 derece...
Adeta bir yaz günü.
Fakat denizde bir kişi bile yok.
...................
Zaman tünelinde yolculuk... Biden’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “özür dilediği, Erdoğan’a saygı duyduğu ve hayran olduğu” açıklamalarını hatırlayalım.
2014’ün ekim ayı...
Dönemin ABD Başkan’ı Obama, Başkan Yardımcısı ise Biden’dır.
Biden, Harvard Üniversitesi’nde “Türkiye için kabul edilmesi mümkün olmayan” bir konuşma yapar.
Mealen...
“Türkiye veya bölgedeki diğer müttefik ve partnerlerin Suriye’de DAEŞ veya diğer şiddet yanlısı aşırıcıların büyümesine destek verdiği ya da imkân sağladığına” dair bazı laflar eder.
Bunun üzerine Erdoğan sert tepki gösterir.
2 milyar doları vurup buharlaşan Bitcoin baronu Faruk Fatih Özer “Neden Arnavutluk’a tüydü?”
Türkiye ile Arnavutluk arasında “suçluların iadesi” anlaşması var.
Çiftlik Bank vurgununu yapan Tosuncuk bile “Türkiye’yle suçluların iadesi anlaşması olmayan” Uruguay’a kaçmayı akıl etti de giyimi kuşamı yerinde, havası olan, plaza çocuğu Faruk Fatih Özer nasıl oluyor da netameli Arnavutluk’a kaçıyor?
“Yakalanması an meselesi” gibi sızıntılar uçuştuğu halde hâlâ “kayıp...”
Yoksa...
Arnavut mafyasından destek alarak daha güvenli olabileceği bir coğrafyaya mı götürüldü?
Üzerinde 400 bin kişinin ahı var.
Dünyadaki buharlaşan diğer Bitcoin baronları ve Kraliçe’si gibi “yok olması” tehlikesine dikkat... İşte birkaç örnek.
Birleşmiş Milletler sözleşmesiyle uluslararası hukuka “soykırım (genocide)” kelimesi 1948’de girmiştir.
Ama 1944 doğumludur.
Ailesini Nazilerin katlettiği Raphael Lemkin adlı Polonyalı Yahudi bir avukat tarafından 1944 yılında türetilmişti.
..................
Gilian Brockell 25 Nisan tarihli Washington Post gazetesindeki yazısına bu cümleyle giriyor.
Kelimenin oluşumu ise Murat Bardakçı şöyle anlatıyor. (*)
Lemkin’in Yunancada
1919’da ABD Başkanı Wilson “Birinci Dünya Savaşı sonrası durumun analizi” için Yakındoğu’ya iki heyet gönderdi.
Bir amacı da “Amerikan mandası” isteklerinin analiziydi.
Bunlardan birincisi, General James G. Harbord Başkanlığındaki askeri misyondu.
Heyet bölgeyi inceledi, Ermenistan’a da gitti.
Dönüşte “266 no.lu doküman” olarak raporunu sundu.
Rapora yansıttığı sonuçlar şöyle:
Ermenilerle ilgili ortaya atılan “katledildikleri iddiası” doğru değildir.
- Anadolu, ABD’nin ihtiyaçlarını karşılayabilecek zenginlikte değildir.
Önce, ABD Başkanı Biden Rusya Başkanı Putin’i telefonla aradı.
“Karşılıklı konuşmak” için anlaştılar.
Ardından...
ABD “Karadeniz’e iki savaş gemisi göndermek kararından vazgeçtiğini” açıkladı.
Birkaç gün geçti...
Bu kez Rusya “Ukrayna sınırına yığdığı birlikleri geri çekeceği” duyurusunu yaptı.
Böylece Karadeniz’de uçuşan kıvılcımlar artık görünmez oldu.
İki süper büyük liderinin bir telefon konuşması tansiyonu düşürmeye yetti.
ABD Başkanı Biden, Huffington Post’a göre -24 Nisan’da büyük olasılıkla- “Ermeni soykırımı” söylemini telaffuz edecek.
Adam Schiff liderliğinde Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti’den 100’ün üzerinde Temsilciler Meclisi üyesi, çarşamba günü Biden’a bir mektup sundu.
Mektupta şöyle deniyor:
“ABD yönetiminin, tarihi Ermeni soykırımı gerçeği karşısında utanç verici sessizliği çok uzun süredir devam ediyor ve sona ermelidir. Sizi taahhüdünüzü yerine getirmeye ve doğruyu konuşmaya çağırıyoruz...”
Ermenilerin “soykırım günü” olarak ilan ettikleri 24 Nisan bağlamında geçen yıl Biden Başkanlık seçim kampanyasını sürdürmekteydi.
Amerika’daki Ermeni seçmenlere şöyle taahhütte bulunmuştu:
“Sessizlik suç ortaklığıdır. Ermeni soykırımını tanımayı ve evrensel insan haklarını yönetimimde birinci öncelik haline getireceğim.”
Temsilciler Meclisi üyeleri “verdiği bu sözü” hatırlatarak Biden’ı k&oum
Avrupa’nın en zengin ve büyük futbol kulüplerinin kurdukları “Süper Lig” 24 saat içinde çöktü.
Fenerbahçe’nin efsane başkanı ve futbolun “bir bileni” Ali Şen’e sordum:
“Başkan, ben bütün izahlara rağmen şu iki şeyi anlayabilmiş değilim.
1- Bitcoin.
2- Dün kurulan, bugün çöken Süper Lig...
Hadi birincisini geç...
İkincisi Süper Lig neyin nesiydi, çökmeseydi nasıl işleyecekti? ”
Ali Şen anında cevap verdi: