Katar arabuluculuktan çekilirse…

26 Nisan 2024

İsrail’in -Netanyahu yönetimine muhalif- saygın gazetesi Haaretz’te “Katar’ın İsrail ile Hamas arasındaki arabulucu rolünü bırakması” halinde “Türkiye’nin bu misyonu üstlenme” seçeneği üzerine bir analiz yayınlandı. Şu satırlar ilginç: 

Ortadoğu’da ortaya çıkan her krizde onurlu bir duruş sergilemek isteyen  

Erdoğan, Katar’ın müzakerelerden çekilme kararı halinde kendisini alternatif olarak konumlandırma kararında engelleri dikkate almamalıdır. 

Böyle bir statü Erdoğan’ın Biden’la 8 Mayıs’ta gerçekleşmesi beklenen görüşmesi öncesinde önemli olabilir. (ABD Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı J. Kirby “Beyaz Saray’ın henüz böyle bir programı yok” dedi. Kaynak: VOA... G.C.) 

Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan, cumartesi günü Ankara’da Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry ile bir araya geldi. Türkiye’nin hem Hamas ile İsrail arasında arabuluculuk olasılığı hem de savaş sona erdiğinde Gazze’nin sivil yönetimi ve denetimi

Yazının Devamı

Netzah Yehuda taburu

23 Nisan 2024

ABD yasama erki bir yandan İsrail’e ekonomik yardım paketini onaylıyor…

Öte yandan Beyaz Saray’dan, İsrail ordusundaki “Harediler” denilen “ultra Ortodoks Netzah

Yehuda adlı özel tabura yaptırım uygulanabileceği” gündeme getiriliyor.

Biden, “İsrail politikası nedeniyle” kendi partisinin seçmenleri dahil, sokak protestoları, gençliğin karşı tavrıyla baskı altında.

Gerilimin gazını almak için bir şeyler yapması lazımdı.

“Netzah Yehuda taburuna yaptırım” aslında böyle bir gaz alma gibi görünüyor.

SONSUZA DEK YEHUDA

Yazının Devamı

Misilleme sarmalı

18 Nisan 2024

ABD’ye göre “İsrail’i, İran’a misillemeden vazgeçirmek imkansız.”

İsrail’in karar verici durumda olan savaş kabinesi şu satırlar yazılırken de toplantı halindeydi. “Misillemenin ilkelerini” saptamışlardı.

“ *İran’ın gelecekte benzer bir saldırısını caydıracak güçte olmalı.

*Gene de topyekun bir savaşa tırmandırıcı profiline yükselmemeli.

* Başta Amerika olmak üzere müttefiklerini yatıştırabilmeli.”

MİSİLLEME SEÇENEKLERİ

Dünkü New York Times’da İsrail’in misilleme seçenekleri şöyle sıralanmıştı:

Yazının Devamı

‘Caydırıcı olsun ama tırmandırmasın’

17 Nisan 2024

İran’ın füze ve dron kasırgası sırasında Başbakan Netanyahu neredeydi? 

İsrail’in saygın gazetesi Haaretz açıklıyor: 

Cumartesi gecesi yani İran saldırısının bir gün öncesinde Netanyahu ve eşi Sara Amerikan vatandaşı işadamı Simon Falic’in “kale malikanesine” sığınmıştı.  

Cuma sabahı Kudüs’teki Mordechai Caspi caddesindeki villa önünde çitler ve bariyerler kuruluyordu. 

Bazı ekipmanlar kamyonlardan indirilip villaya taşınıyordu. Sokağın giriş ve çıkışını polis tutmuştu. 

Başbakan ve eşi öğleden sonra geldiler.  

16 odalı Falic malikanesi birleştirilmiş iki evden oluşuyor. Eski kentin nefes kesen manzarası, yüzme havuzu ile Kudüs’ün en güzellerinden biri. Ama asıl önemlisi Amerikalı işadamının “evdekileri, süper ileri teknolojiyle donatılmış her türlü tehdide karşı koruyan bir yeraltı sığınağının bulunmasıdır.” 

Netanyahu herhalde Cumartesi gecesi İran’ın füze ve dron saldırısı sırasında bu yeraltı sığınandaydı. 

Yazının Devamı

İran’ın savaş makinesi

14 Nisan 2024

Havada İran, İsrail ve ABD “tehditleri” uçuşuyor. “İran’ın Şam konsolosluğunda iki generalinin ve beş subayının İsrail tarafından vurularak öldürülmesi” sonrasında dini lider Ali Hamaney “çok ağır misilleme” açıklaması yapmıştı.

Şu satırların yazıldığı Cumartesi öğle saatlerinden itibaren 24 saat içinde “İran’ın, İsrail’e ya da İsrail’in sınırları dışındaki varlıklarına çok acı verecek karşı saldırısı” bekleniyor.

Uluslararası hukuka göre “konsolosluklar ve büyükelçilikler ait oldukları devletin topraklarıdır.”

Bu nedenle İsrail Şam’daki İran konsolosluğunu vurarak doğrudan İran’a saldırmış oluyor.

Gerçi İran Şam konsolosluğunun “İranlı generallere ve subaylara, komuta merkezi gibi kullandırılması” bu “diplomatik misyon dokunulmazlığı” hukuk hükmünde tartışmalı bir durum…

Ayrıca…

İsrail, eylemi “resmen” üstlenmiş değil.

Ama…

Yazının Devamı

Laiklik günü...

12 Nisan 2024

10 Nisan “Laiklik günü” olarak kutlandı.

Hatırlıyorum…

Hristiyanların “baş yücesi” Papa Francis “devletin laik olması gerektiğini” söylemişti.

“Laik” ya da “seküler” devletin tam karşısında olması gereken “dini esaslara göre kurulmuş” ve varlık nedeni “devletin dini Hristiyanlıktır” olan “Vatikan’ın devlet başkanıdır.”

Papa “laik devleti” savunan sözlerini “din devletlerinin akıbetleri fena oluyor ve tarihin akışına ters düşüyor” diye sürdürmüştü.

Biz de Diyanet İşleri Başkanı’nı geçtim aynı şeyi İran’ın dini lideri Hamaney veya Suudi Arabistan Kralı Selman’ın söyleyebileceğini hiç sanmıyorum.

Hatta…

Dünyanın en büyük Müslüman devletlerinden biri olan Pakistan liderlerinin de.

Yazının Devamı

Futbolda derin şiddet

10 Nisan 2024

Fenerbahçe’nin Süper Kupa için Galatasaray karşısına U19 takımıyla çıkıp, Galatasaray’ın birinci dakika dolmadan attığı gol sonrası

genç oyuncularının tamamını sahadan çekmesinin yankıları sürüyor.

Sadece içeride değil dünya medyasında da…

Artı ve eksi yüzlerce yorum.

Ancak…

Fenerbahçe’nin bu tavrının “Trabzon’da takımı taşıyan otobüsün kurşunlanmasından, son Trabzonspor maçı sonrasında sahayı basan, oyunculara saldıran holiganların cana kast eylemlerine kadar travmalar birikimi sonucu olabileceğine -görebildiğim kadarıyla- işaret edilmedi.”

Futbol bütün güzelliklerine rağmen holiganlıktan terörizme kadar eylemler için öncelikli çekim alanı.

…………………….

Yazının Devamı

Süper Kupa...

7 Nisan 2024

Futbolda “taraftar şiddetine” genel olarak “Holiganizm” deniyor. İngiltere futbol takımlarının taraftarları bu çirkinliğin önde gelenleri. 

…………………. 

29 Mayıs 1985… 

Brüksel’de İtalyan Juventus takımıyla İngiliz Liverpool Şampiyon Kulüpler Kupası Finali’ni  

oynayacaklar. Maçtan önce taraftarlar arasında önce sesli sataşmalar, ardından maddelerin karşılıklı havada uçuşması… 

Ve… Ardından Liverpool holiganlarının aradaki tarafsız tampon tribününü aşarak Juventus seyircisine saldırması… Tekme, tokat, sökülen koltuklarla, şişelerle darp. 

Sonuç… 32 İtalyan, 4 Belçikalı, 2 Fransız ve 1 Kuzey İrlandalı, toplam  

39 can kaybı. Tribünler boşaltılır, maç seyircisiz oynanır, Michel Platini’nin penaltıdan attığı golle Juventus maçı 1-0 kazanır.  

Yazının Devamı