ABD yasama erki bir yandan İsrail’e ekonomik yardım paketini onaylıyor…
Öte yandan Beyaz Saray’dan, İsrail ordusundaki “Harediler” denilen “ultra Ortodoks Netzah
Yehuda adlı özel tabura yaptırım uygulanabileceği” gündeme getiriliyor.
Biden, “İsrail politikası nedeniyle” kendi partisinin seçmenleri dahil, sokak protestoları, gençliğin karşı tavrıyla baskı altında.
Gerilimin gazını almak için bir şeyler yapması lazımdı.
“Netzah Yehuda taburuna yaptırım” aslında böyle bir gaz alma gibi görünüyor.
SONSUZA DEK YEHUDA
Netzah Yehuda taburu için önce kelimelerin anlamı… “Judea Forever” yani “sonsuza dek Yehuda” anlamına geliyor.
Ama… Taburun sonu mu geliyor?
25 yıl önce kurulmuş bir piyade taburunun adıdır.
Daha çok Batı Şeria’da faaliyet gösterir.
Öteden beri “Filistinlilere karşı insan hakları ihlalleri” suçlamalarının odağıdır.
Komutanları, özel hahamları, savaşçıları Ortodoks Yahudi mezhebinden Harediler’dir.
Binlerce yıllık geleneklere ve “Halaha (Yahudilerin dini hukuku)” emirlerine sımsıkı bağlıdırlar. Kendilerini “en dindar ve otantik Yahudi gurubu” olarak görürler.
“Haredi” Tanrı Yehuda’nın sözü anlamına da gelir. Harediler binlerce yıllık geleneklerine göre yaşarlar, askere gitmezler, sürekli Tevrat okur, dini bilgilerini geliştirirler.
Netzah Yehuda taburu bir istisnadır.
Düzenli bir devlet ordusu kurallarıyla, disipliniyle, hiçbir ilgileri yoktur.
Batı Şeria’da Yahudi yerleşimciler tarafından çok sevilirler. Çünkü -iddialara göre- bu taburun mensupları “Filistinlilere öylesine haşin, sert ve saldırgandır ki onları sindirdiklerine” inanılır.
İsrail de Gazze savaşı nedeniyle asker sayısına takviye için Haredi’lerin de silah altına alınmaları tartışmalarının ortasındayken, ABD’nin bu “Netzah Yehuda taburuna yaptırımı” bir bomba gibi düşmüş bulunuyor.
Harediler’in işi gücü Yahudi’lerin kutsal kitaplarını okumak, bunların eğitimini almak, eğitimini vermek, karşılığında da bütçeden maaş almakken şimdi “Netzah
Yehuda dosyası” duyarlı ikilemin altını çiziyor. Haredi’lerin askere alınması yararlı mı, zararlı mı?
ÖFKELİ ADAM
İsrail’in tek bir taburuna ABD’nin yaptırımı ne olabilir? İsrail Silahlı Kuvvetlerinin yüzde 1’ini bile oluşturmuyor.
Ama… ABD’ye bu konuda verilebilecek bir ödül Netanyahu hükümetinde depreme neden olabilir özellikle de “savaş kabinesi” içinde.
7 Ekim saldırısından sonra İsrail’in en hayati kararlarını, İsrail medyasındaki adı “huysuz savaş kabinesi” olan bir küçük grup vermektedir.
Son yarım yüzyıldaki en zorlu güvenlik krizinden İsrail’i geçirmekle görevli bu huysuz ve öfkeli 3 adamı tanıyalım.
Başbakan Netanyahu… İsrail’in eski genelkurmay başkanı ve anketlere göre Netanyahu’yu geride bırakan muhalefet lideri Benny Gantz… Netanyahu’nun kendi partisi Likud içindeki rakibi olan Savunma Bakanı Yoav Gallant..
Netanyahu Gallant’tan öylesine nefret eder ki bir süre önce televizyonda dramatik bir konuşma yaparak onu hükümetten ve savaş kabinesinden kovmuştur.
Ama.. Halk Galant’ı destek için sokaklara, meydanlara inip protesto gösterileri yapınca geri almak zorunda kalmıştır.
Bu 3 kişilik savaş kabinesinin 2 de gözlemcisi var. Biri İsrail’in Washington’daki eski büyükelçisi ve Netanyahu’nun en yakın danışmanı Ron Dermer.
Diğeri Gantz’ın merkez sağ Ulusal Birlik Partisi’nden eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot…
İSRAİL’İN BİRLİĞİ İÇİN
Bu grup Hamas’ın 7 Ekim saldırısından 5 gün sonra oluştu.
Ülkenin birlik ve bütünlüğünün göstergesi olarak ana muhalefet partisi lideri Benny Gantz, Netanyahu’nun daveti üzerine savaş kabinesinde yer almayı “ulusal tavır” için kabul etti. Yanında partisinin güçlü isimlerinden eski Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot’u da getirdi.
HUKUKTA YERİ YOK
Netanyahu’nun Anayasa yetkilerini budamaya kalkışan akla ziyan yargı reformu nedeniyle zaten bölünen ve karışan İsrail halkını dış tehdide karşı bir “ulus” ortak paydasında birleştirmeye böylece omuz verildi. Birbirleri hakkındaki duyguları (“nefret” bile denebilir) aşarak aylardır İsrail’in geleceği için kararlar alıyorlar.
Aslında Anayasa’da ve yasalarda, parlamento tüzüğünde “savaş kabinesi” diye bir tanım ve düzenleme yok.
Yani… Aldıkları kararları hukuki dayanaktan yoksun. Ancak Netanyahu’nun yaptığı iyi işlerden biri bu yeni otoriteyi oluşturmaktır.
Başında bulunduğu aşırı sağ koalisyonun en aşırı bakanları da dahil olmak üzere bir düzineden fazla üyesinin “güvenlik kabinesini” hantal ve sızıntı veren yapısıyla devre dışı bırakmıştır.
Komutanlar, Ekim 2023 ortalarından beri gizli bilgileri “güvenlik kabinesini” atlayarak doğrudan “savaş kabinesine” vermekteler. Savaş kabinesinden sızıntı olmuyor. Olanlar da içeride alınan karar gereği fısıldananlar.
Savaş kabinesi “çukur” adlı, uzaydaki bir “karadelik” kadar dışarıdan kopuk güvenli yerde toplanmakta.
Bazen de Başbakan Netanyahu’nun Kudüs ofisindeki ultra güvenli bir odasında…
Toplantılarda cep telefonları dışarıda bırakılıyor. Brifing vermek üzere gelen generallerin ve askeri analistlerin de telefonları alınmakta.
Savaş kabinesinden Eisenkot’un oğlu 7 Ekim saldırısından sonra Gazze’de savaşırken Hamas tarafından öldürülmüştür. Bu nedenle duygularının üstüne çıkarak doğru kararlar alması hiç kolay değil.
………………….
Savaş kabinesinin en zorlu toplantısı, İran’dan ateşlenen 100’ü aşkın balistik füze, orta menzilli füze, İHA’lar ve dronlardan oluşan 300’ü aşkın ölümcül sağanak saatlerinde yaşandı. “Anında cevap” için İsrail’in muazzam savaş makinesi hazırdı. “Savaş kabinesinden” bazı üyeler “derhal cevap” diye bastırıyordu.
Ancak… Sıfıra yakın zayiat ve ardından Netanyahu’nun Biden’le konuşması sonrası bir İran-İsrail savaşı ve bölgeyi kapsayacak büyük ateş çılgınlığı önlenmiş olabildi.
Gerisi başka bir yazıya…