ANKARA, 9 Kasım Cuma gecesi “Congresium...”
Salon bütün katlarıyla dolu. Tek boş koltuk yok.
Yüzlerce kişi sıraların bittiği yerde duvar kenarlarında ayakta.
Troya Operası’nın dünya prömiyeri bağlamında gösterisi öncesinde...
Sahnedeki geniş ekranda Atatürk’ün sevdiği “Bülbülüm Altın Kafeste” şarkısının eşliğinde, Cumhuriyet’in kurucusu Yüce Ata’mızın yaşamından kesitlerle, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy imzalı harika bir -kısa- belgesel.
Çok başarılı.
Duygu yüklüyüz.
Bittiğinde öyle bir alkış kopuyor ki buna
8 Kasım artık kendinde değildi.
Bir ara başını sağa çevirdi, “Aleykümselâm” dedi.
Son kelimesi buydu.
“Aleykümselâm.”
.....................
9 Kasım, istem dışı kasılmalar, aşırı ter vardı.
.....................
10 Kasım Perşembe saat 9’u beş geçe...
ABD ara seçimlerinin ortaya koyduğu gerçekler.
1- Trump en az 2 yıl daha Beyaz Saray’da.
2 - Bir sonraki seçimde de ikinci dönem başkanlık
şansı var.
3 - Hakkında görevden alınma ihtimali -neredeyse- sıfır.
4 - Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu kaptırdığı için zorlanacak.
.....................
Şimdi...
HİÇ alakasız bir zamanda olmadık bir jest yapılınca, şöyle demez miyiz?
“Bayram değil, seyran değil eniştem beni neden öptü?”
PKK’nın 3 tepe yöneticisi olan Murat Karayılan, Cemil Bayık, Duran Kalkan için ABD’nin “toplam 12 milyon dolar ödül koyduğunun” açıklanması tam bir “enişte öpücüğü sendromu...”
.......................
Öyle ya...
10 yıllardır bu üçü PKK’nın başındalar.
Onların yönettiği PKK, 10 yıllardır “ABD’nin terör örgütleri listesinde yer almakta.”
Bu kadar zaman sonra mı bunların yakalanması için ödül ilan etmek ABD’nin aklına geldi?
Dün yapılan ara seçimler Trump için “referandum” gibi algılanıyor.
Ancak...
Referandumlarda sandıklardan çıkan sonuçların “gerçek halk eğilimini” yansıtması için “katılımın büyük” olması gerekir.
Oysa...
Amerika’da sandıklara gitme oranı genelde düşüktür.
Hatta...
Daha önce Obama döneminde Leonardo di Caprio, Brad Pitt gibi Hollywood ünlüleri seçmenlere “Oy verin” çağrısı yapmıştı.
“Seçmen ol, Amerika’yı kurtar”
ABD, küresel ilginin odak noktası.
1- Dün açıklanan İran’a yaptırım ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu “enerji alımında muaf ülkeler...”
2- ABD Temsilciler Meclisi ve Senato için bugün yapılmakta olan seçimler ki “Trump’ın Başkanlık koltuğunda oturmayı sürdürebilmesi için de bu seçimler çok önemli.”
.......................
Önce birincisi...
Türkiye ile birlikte Japonya, Çin, Tayvan, Hindistan, Güney Kore, İtalya ve Yunanistan İran’dan enerji alımında yaptırımdan muaf.
Şu netameli aşamada ABD’nin dişi Çin’i kesmezdi.
Çin’e muafiyet tanıyıp da Mao’ya karşı General Çan Kay Şek’in kurduğu Milliyetçi Çin’i yani Tayvan’ı ve ABD’nin şemsiyesi altında kurulan Güney Kore’yi yaptırım ülkeleri arasında tutmak elbette mümkün olmazdı.
İTALYA’nın Toscana Bölgesi’nde Arezzo şehri...
Çevredeki bağlardan birinin ortasında selvi ağaçlarıyla, çiçeklerle, sarmaşıklarla çevrili bir köy evi...
Bahçede kırmızı bir hırka içinde sarı saçlı, güzel gözlü genç kadın, bir kır koltuğunda kitap okumakta. Şık bir spor araba, bahçe kapısından girip sert viraj alarak önünde fren yapar. Genç kadın gözlerini kitabından ayırıp arabayı kullanan genç adama bakar.
İşte o an kader anıdır.
Tuhaf bir şey onları birbirine çeker.
Harika bir gece geçirirler.
Genç kadın evlidir ama boşanmak üzeredir. Genç adam da öyle...
Gene de bir süre -durumları netleşinceye kadar-
Yurt dışında olduğum için çok istediğim halde katılamadığım önemli bir geceyi yansıtayım.
TÜTAV (Türk Tanıtma Vakfı) Ankara’daki yeni merkez binasında yılın “Örnek ve Seçkin Kişi ve Kuruluş”larına ödüllerini verdi.
TÜTAV önceleri “Tanıtma Ödülleri” vermekteydi.
Türkiye’yi dünyada başarılarıyla temsil eden Leyla Gencer, Adnan Saygun, piyanist İdil Biret, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Prof. Gazi Yaşargil, 3 olimpiyat şampiyonu Naim Süleymanoğlu gibi yüz aklarımız.
.....................
28 Ekim akşamı Ankara’daki TÜTAV’ın yeni genel merkez binasında düzenlenen törende bu kez ödül konusu “örnek ve seçkin kişi ve kuruluş”tu. İşte bazıları:
Muazzez İlmiye Çığ, Hüsamettin Cindoruk, Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü, tenor Murat Karahan, Prof. Mehmet Haberal, Prof Dr, İlber Ortaylı, meslektaşlarımız Rahmi Turan ve Uğur Dündar...
......................