DÜN sabah Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir TV’de çok dikkat çekici bir “iddiayı” yansıttı.DÜN sabah Habertürk Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir TV’de çok dikkat çekici bir “iddiayı” yansıttı.
Şöyle ki...
Sabahın erken saatlerinde TSK’ya ait zırhlılar sınır duvarın ötesine geçerek Tel Abyad’a girmişler.Kısa bir süre kalmışlar.Geri gelmişler.Bu arada ABD savaş jetleri de yörede uçuş yapmış. Bülent Aydemir “bu duyumunu henüz teyit ettirebilmiş olmadığının” da altını çizdi.
.................
Cumhurbaşkanı seçiminin “yüzde 40 oy önerisi” nihayet seslendirildi.
Daha önceki yazılarımda Ankara’da “Cumhurbaşkanı seçimi için yüzde 50+1 oranının dışında başka formüller için çalışmalar yapıldığını” yazmıştım.
“Bunlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla, bilgisi dahilinde yürütülen çalışmalar değil” diye de vurgulamıştım.
Ancak...
“Bir şeylerin pişmekte olduğunun kokuları geliyor” diye de eklemiştim.
Sonunda...
AK Parti kurucuları arasında olan, Çalışma Bakanlığı da yapmış bulunan Faruk Çelik “yüzde 40’ı” telaffuz etti.
Ve...
Türkiye üç cephede mücadele ediyor...
ABD ve Rusya gibi iki süper büyükle oyun masasında.
Postmodern zamanın bir gerçeği de şu...
Artık “devletler arasında her konuda ittifakın yerini zamana ve coğrafyalara göre değişebilen ittifaklar alıyor.”
ABD’yle “hem müttefik hem de karşıt olmamızı” bu “yeni gerçeklikle” okumalıyız.
Rusya’yla da öyle...
.................
Aşağıda daha çok ABD’yle durumumuzu ortaya koyan Dr. Naim Babüroğlu Paşa’nın makalesini yansıtıyorum.
Fransa’nın önceki cumhur-başkanlarından Jacques Chirac dün toprağa verildi.Fransa’nın önceki cumhurbaşkanlarından Jacques Chirac dün toprağa verildi.
Paris Belediye Başkanlığı, bakanlık, başbakanlık ve cumhur-başkanlığı yapmış önemli isimdi.
Fransız televizyonundan devlet törenini izledim.
Çok dikkat çekici bulduğum bir not.Jacques Chirac’ın ailesi cenaze törenine Fransa’nın aşırı sağ lideri Marie le Pen’in katılmamasını istemişti.
Şeffaf Oda’nın 16. sezonunda ilk program konuklarım; Candan Erçetin, Sumru Yavrucuk ve Özge Gürel.
ANNEM filmi vizyonda...
Büyük ilgi görüyor.
Herkesin kendinden bir şeyler bulacağı anne-kız hikâyesi, Sumru Yavrucuk ve Özge Gürel performanslarıyla beyaz perdeye yansıyor.
Candan Erçetin de 19 yıl önce yorumladığı “Annem” şarkısını -film için- yeniden seslendirdi. Film için şarkıya yeni eklemeler de yapılmış. Son halini film dışında ilk kez Şeffaf Oda’da söylüyor. Filmin yönetmeni Mustafa Kotan şarkıya klip de çekmiş. Şeffaf Oda’da kesitler sunuluyor.
...................
Film, Kırklareli ve İstanbul’da geçiyor. Kızını okutmak için bin bir zorluğa göğüs geren, ancak kızından da hak ettiği sevgiyi göremeyen bir annenin dramı anlatmakta. Ayşe, hayatındaki her şeyi öteleyerek bütün yolunu çocuğunun hayatını adayan bir anne... Nazlı ise annesinden utanan ve bir an önce ondan kurtulmak isteyen genç bir kız.
Etkileyici bir anne-kız öyküsü... Filmde onları en çok etkileyen sahne
İstanbul 5.8 büyüklüğünde depremle sarsılırken bir grup arkadaş öğle yemeğindeydik.İstanbul 5.8 büyüklüğünde depremle sarsılırken bir grup arkadaş öğle yemeğindeydik.
Uzun süredir Türkiye’de yaşayan İtalyan arkadaşım Guiseppe Farina ilginç bir tez ortaya attı.
“Biliyorsunuz, Stramboli Yanardağı hareketlendi, epeydir görülmemiş büyüklükte lav püskürttü. Oradan başlayarak fay hatlarını tetiklemiş olamaz mı?” Bunun cevabını bilim adamları verebilir.“Ancak öyle olsa İtalya ile Türkiye arasındaki mesafede başka depremlerin de olması gerekmez mi?” sorusunun cevabını tartıştık arkadaşlarla. Sismografi aygıtları iki nokta arasında gerçekten binlerce küçük deprem kaydı yapmış olabilir.
....................
17 Ağustos 1999 deprem gecesinden bir not:
Cumhurbaşkanı Demirel’in İstanbul’daki evi.
Sabaha karşı 3’te deprem vuruyor.
Elektrikler kesiliyor.
Demirel de karanlıkta kalıyor.
Türkiye Cumhurbaşkanı’nın dünyayla bağlantısı kopuyor.
Telefon yok, televizyon yok!
Aradan 2 saat geçiyor.
Dünyanın gündeminde -BM Genel Kurulu’nun toplanmasıyla- güncellenen “küresel ısınma...”
Türkiye’de “siyasal ısınma...”
Bazı “siyasi buzullar” eriyor, bazı siyaset odakları “kaynama noktasında...”
.................
İYİ Parti - AK Parti arasındaki buzul erime süreciyle başlayayım yazıya.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener diyaloğundan sonra ilginç bir seçme...
Meral Akşener bir gazetecinin “Partiniz maymuncuk mu?” sorusuna düşündürücü bir cevap verdi:
“İYİ Parti maymuncuk değil anahtardır. Maymuncuk kilit açar. Anahtar hem açar hem kilitler.”