Porto zirvesi ve Avrupa’nın refah devleti kavramı

9 Mayıs 2021

Avrupa Birliği (AB)’nin önde gelen sosyal aktörleri ile liderleri Portekiz’in Porto kentinde bir araya gelerek, pandemi sonrası AB’nin refah devleti kavramını yeniden gözden geçirmeyi kararlaştırdılar. Malum, pandemi esnasında AB hem çevre duyarlılığı, hem ekonomi, hem de dış politika alanında önemli kararlar aldı. Avrupa Yeşil Mutabakatı yaklaşık iki yıldan bu yana çevre konusundaki hassasiyetini dile getiren Avrupa halkının beklentilerini karşılamak üzere kaleme alındı. Ayrıca AB, pandemiden dolayı zarar gören ekonomisini ayağa kaldıracak ve ekonomik dönüşümünü finanse edecek kurtarma paketi oluşturdu. Bu sayede Avrupa Komisyonu’nun bütçesi iki katına çıktı. Kurtarma fonuna da 750 milyar Euro ayrıldı. Bu paranın Avrupa Merkez Bankası’nın piyasaları rahatlatmak üzere sunduğu sıcak paradan bağımsız olduğunu düşünürsek, AB ile ABD’nin ekonomik müdahalelerinin miktarının birbirinden pek bir farkı yok. Washington yönetimi her zaman olduğu üzere AB’den ‘mek parmak’ daha hızlı davrandı, aşılama

Yazının Devamı

Avrupa’nın Afganistan kaygısı

2 Mayıs 2021

ABD ve müttefikleri 2012 yılından bu yana Afganistan’dan kademeli olarak geri çekilme planları yaptı. 2014 yılından itibaren de hayata geçirmeye başladı. Nitekim İSAF olarak bilinen Uluslararası Güvenlik ve Destek Gücü Aralık 2001’den itibaren Afganistan’ın başkenti Kabil’de görev almaya başladı. İSAF görev gücü doruk noktasındayken Afganistan’da müttefik ve partner ülkelerden 130 000 asker bulunuyordu. Bu rakamı anlamlandırmak için aynı dönemde Birleşmiş Milletler’in bütün dünyada konuşlandırmış olduğu barış gücü mavi berelilerin tam iki katıydı. 2014 yılında ise İSAF yerini ‘Kararlı Destek’ misyonuna devretti. 13000 asker gücündeki misyonun asıl amacı Afganistan’ın kendisini teröristlere karşı koruyacak askeri yeteneğe sahip olmasıydı.  ABD Afganistan’da terörle mücadele operasyonlarına devam ediyordu.

ABD’nin temel amacı 11 Eylül saldırılarının sorumlusu olan El Kaide terör örgütünü etkisiz hale getirmekti. Bu esnada Afganistan’ın istikrarını

Yazının Devamı

Avrupa Birliği, aşılama ve Kovid savaşı

25 Nisan 2021

Uluslararası ilişkiler alanında dikkat çekici gelişmeler yaşanmakta. Rusya’nın Ukrayna sınırına yaptığı askeri yığınak; ABD ve müttefiklerinin 1 Mayıs tarihinden itibaren Afganistan’dan geri çekilme kararları; NATO’nun 14 Haziran’da Brüksel’de düzenleyeceği Devlet ve Hükümet Başkanları zirvesi; Çin Halk Cumhuriyeti’ne karşı müttefiklerin sergilemeyi hedefledikleri tutuma yönelik tartışmalar... Dış politika alanında dirsek çürüten bizler için son derece anlamlı gelişmeler. Ancak Avrupa Birliği (AB) halkı, bu konularla pek meşgul değil. AB’de halk aşı peşine düştü. Dünyanın en zengin alt kıtası olan Avrupa’da aşı yoksulluğu artık dayanılmaz boyutlara geldi. Aşılama kampayasındaki belirsizlik insanlara bıkkınlık getirdi. Hatırlanacağı üzere salgının başında AB kurumları ve üye ülkeler Kovid’e savaş açtıklarını ilan etmişlerdi. Bu yöndeki en kararlı açıklamayı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron “Nous sommes en guerre” diyerek yapmıştı. Yani savaştayız. AB üyesi ülkeler de

Yazının Devamı

AB, Hint-Pasifik Okyanusu’na ayak basıyor

18 Nisan 2021

Avrupa Birliği’nin (AB) dış politikası ve küresel çalışmaları koltuk kavgasının biraz gölgesinde kaldı. Hatırlanacağı üzere Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen (VDL) ile AB Konseyi başkanı Charles Michel’in geçen hafta salı günü Ankara’ya gerçekleştirdikleri resmi ziyaret esnasında yaşanan koltuk sandalye ikilemi Brüksel’de geniş yankı uyandırmıştı.

Aslında bu mini kriz felsefi açıdan önemli tartışmaları da gündeme getirdi. Hak ile çıkar arasındaki farkı bir kez daha gösterdi. Bunlar zaten birbirleriyle zıt iki kavram. Hak, hukukla korunan bir olgu. Çıkar ise kişinin hak ettiğinden fazlasını alma çabası. Hak sonuna kadar savunulur. Çıkar ise fazlasını alırken başka birinin hakkı eksiliyor anlamını içeriyor. Yani çıkarda çatışma yer alıyor. Nitekim VDL ile Michel arasında bir çatışma yaşandı. Avrupa basını da kötü sınav verdi. Ekseriyetle değerler bilgisi ile değer yargısı çatıştı. Kültürel ezbere ve dolayısıyla ön yargıya dayalı haberler yapıldı. Ancak istisnalar yok değil. Örneğin

Yazının Devamı

‘Koltuk krizi’ AB-Türkiye ilişkilerini gölgelemeyecek

13 Nisan 2021

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen ile AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in Ankara ziyareti esnasında yaşanan oturma düzeni geriliminin yankıları Brüksel’de sürüyor. AB’nin en önemli iki kurumun üst düzey yetkilileri ise Milliyet’e yaptıkları değerlendirmede “iki kurum arasında yaşanan öndegelim konusundaki görüş ayrılığının AB-Türkiye ilişkilerini gölgelememesi” gerektiğini açıkladılar.

AB Konseyinin üst düzey yetkilileri Milliyet’e yaptıkları değerlendirmede, Von der Leyen’in sosyal medyada viral haline gelen tepkisini abartılı bulurken, “keşke bu tepkisini kapalı kapılar ardında kameralar kapalıyken dile getirseydi” demekle yetindiler. Aynı kaynaklar, yaşanan olayın AB-Türkiye ilişkilerini yeniden canlandırma çabalarını gölgelememesi gerektiğini hatırlatırken, Haziran ayında düzenlenecek olan zirveye kadar önemli milatların bulunduğuna da dikkat çektiler. Konsey kaynakları “Bazı ülkeler nezdinde olayın Türkiye’den kasıtlı olarak yapıldığı görüşü yok

Yazının Devamı

AB kurumları ve güç dengeleri

11 Nisan 2021

Avrupa Birliği’nin (AB) iki önemli kurumu olan AB Konseyi ile Avrupa Komisyonu’nun tepe isimlerinin Ankara ziyaretinin yankıları Brüksel’de devam ediyor. Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Schuman meydanında mukim bu iki kurum arasında öteden beri çekişme yaşanıyor. Lizbon anlaşmasından önce AB Konseyi’nin başkanlığını 6 aylığına AB dönem başkanı olan ülkenin devlet veya hükümet başkanı üstleniyordu. Avrupa Komisyonu Başkanlığına ise AB’ye üye ülkelerin liderleri tarafından belirlenip Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından onaylanan bir siyasi şahsiyet getiriliyordu. 2009 yılında devreye giren Lizbon anlaşmasıyla birlikte AB kurumlarında önemli değişiklikler gerçekleşti. Amsterdam ve Nice anlaşmaları döneminde AB Dış Politika Yüksek Temsilciliğini 2 dönem yani 10 yıl üstlenen İspanyol Javier Solana koltuğunu İngiliz Cathy Ashton’a devretti. Ashton hem AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi, hem de AB Komisyonu Başkan Yardımcısı oldu. Lizbon antlaşmasının öngördüğü bir başka

Yazının Devamı

Michel hırsına mağlup oldu

9 Nisan 2021

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesinde ayakta kalmasının yankıları Brüksel’de sürüyor. Görüşmede yaşanan koltuk krizine AB Konseyi Başkanı Charles Michel uzun süre sessiz kalmayı tercih etti. Ardından sosyal medya üzerinden fransızca bir mektup kaleme alan Michel, sorunun “Türk protokolünün katı tutumundan” kaynaklandığını iddia etse de, Brüksel’deki AB kurumları Michel’in iddialarını doğrulamıyor. Von der Leyen’in sözcüsü Eric Mamer, Ankara ziyareti öncesi AB adına düzenlemelerin AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in protokol müdiresi tarafından gerçekleştirildiğini açıkladı. AB kaynakları da görüşmeye katılacak olan kişiler, oturma düzeni ve yemek düzeninin Michel’in protokol müdiresi ile Türk yetkililer tarafından yapıldığını hatırlattılar.

AB yetkileri, öğle yemeği için öngörülen oturma düzeninde de Michel’in protokol müdiresi ile Türk protokol yetkilileri

Yazının Devamı

AB-Türkiye  ilişkileri zirvede

6 Nisan 2021

Avrupa Birliği (AB) Türkiye ile ilişkileri en yüksek seviyede yeniden başlatmaya hazırlanıyor. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’in (VDL) bugün Ankara’da gerçekleştirecekleri resmi ziyaret, Haziran ayında düzenlenecek olan AB liderler zirvesinin de hazırlığı niteliğinde. Brüksel, Türkiye ile ilişkileri yeniden tesis etmek için bir yol haritası oluşturdu. Ancak ilişkilerin kapsamı ve hedefi konusunda sadece çerçeve çizdi. Nitekim geçtiğimiz ayki AB zirvesi Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de gerilimi azaltmaya devam etmesi, Yunanistan ile istikşafi görüşmelerin yapıcı bir şekilde devam etmesi ve Kıbrıs sorununun çözüm sürecinde Türkiye’nin irade sergilemesi halinde başta Gümrük Birliği anlaşması olmak üzere çeşitli alanlarda Ankara ile Brüksel arasında ilişkileri yeniden tesis edilebileceğini belirtmişti.

Michel-VDL ikilisi için Ankara ziyareti son derece önemli. Zira AB, Türkiye ile 18 Mart 2016 göç mutabakatını yenileme arzusunda. O zamandan bu

Yazının Devamı