Avrupa gözüyle Semerkand zirvesi

18 Eylül 2022

Şanghay İş Birliği Örgütü’nün (ŞİÖ) liderler zirvesi, NATO ve Avrupa Birliği’nin (AB) başkentinde çok yakın şekilde izlendi.

AB, NATO ve G7 zirvelerinin aksine ‘Şanghay Beşlisi’ zirvesinin sonuç bildirgesi, sadece diplomatların ilgisini çekti. Asıl mesele, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’le Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki dinamikti.

AB ve NATO gözüyle incelenecek olursa, Özbekistan’ın Semerkand kentinde düzenlenen zirvede Çin, Orta Asya’nın ağabeyliği görevini resmen Rusya’dan devralmış gibiydi. Zira Şi, 1000 gündür ülkesinden dışarı çıkmamıştı. İlk resmi ziyaretini Kazakistan’a gerçekleştirmesi dikkat çekti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev, Şi ile düzenlediği ortak basın toplantısında ülkesinin Donetsk ve Luhansk özerk cumhuriyetlerini tanımayacağını açıkladı. Cinping de, ülkesinin Kazakistan’ın ulusal bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğünü daima destekleyeceğini belirtti. Ayrıca Çin’in,

Yazının Devamı

Yeşil Kral tahta çıktı

11 Eylül 2022

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth, 96 yaşında hayata veda etti. Birleşik Krallık devlet başkanlığı sorumluluğunu 70 yıl boyunca omuzlarında taşıyan Elizabeth’in tacı öngörüldüğü üzere veliaht Charles’a geçti. Galler Prensi de ülkenin yeni hükümdarı olarak 3. Charles ismini seçti. Aslında göbek adında yer alan George, Arthur veya Philip isimlerini kullanabilirdi. Ancak 3. Charles ismini seçerek şimdiden hem Birleşik Krallık vatandaşlarına hem de dünyaya sembol dolu mesajlar iletmiş oldu. Zira İngiltere tarihinde 1. Charles pek iyi anılmıyor. Hatta tahttayken idam edilmişti. Ancak oğlu 2. Charles ülkede inkılaplar gerçekleştiren bir kral olarak bilinir. Anglikan kilisesinin yeniden resmiyet kazanmasını öngören ‘Calderin’ yasasını onaylar. Hatta, köklü temel hak ve özgürlükler yasası olan ‘Habeas Corpus’u imzalar. 1679 yılında kanunlaşan yasa, keyfi tutuklama ve gözaltına almalara karşı bireysel özgürlükleri güvenceye alan Anglosakson kurumunun önemli bir yasasıdır. 2. Charles ayrıca

Yazının Devamı

Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde NATO farkı

4 Eylül 2022

Konu bu kadar mühim olmasa, Miçotakis rejiminin Türkiye’ye yönelik sözde kontrollü provokatif eylemlerini, gölge oyunlarının piri olan Karagöz ve Hacivat’tan örneklemelerle anlatabilirdim. Yunanistan ‘Doğan görünümlü Şahin’ misali, Hacivat görünümlü bir Karagöz aslında. Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın Tuzsuz Deli Bekir’i andıran açıklamalarından söz edip, ülkenin Savunma Bakanı Nikos Panagliotopoulos’u müsrif Civan’a, Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros’u da Kambur Tiryaki’ye benzeterek, kahkaha ile okuyacağınız bir yazıyı pekala kaleme alabilirdim. Ancak maalesef artık mizah dönemini çoktan geçtik.

İç politikada zorda olan Miçotakis yönetimi, ülkede yaşanan siyasi kaosu seçmenlere unutturmak için yurttaşlarının dikkatini Türkiye’ye çekmeye çalışıyor. Türkiye’nin tepkisiz kalmaması gereken provokasyonlarda bulunan Miçotakis’in bu girşimleri zaman zaman Avrupa Birliği’nde (AB) karşılık bulsa bile

Yazının Devamı

Rusya-Ukrayna savaşında mühimmat ve asker yarışı

28 Ağustos 2022

Rusya-Ukrayna savaşında 6 ay geride kaldı. 24 Şubat’ta başlayan savaş değişik bir dinamikle devam ediyor. Savaşın sonu, tünelin ucu henüz görünmüyor. Savaşa yönelik zaman algısı da cephedeki zaviyeye göre değişiyor. Ukrayna açısından bakıldığında bu savaş artık bir ölüm kalım meselesi. Her saniyesi önemli. Zira 1991 yılında bağımsızlığını elde eden ülke 2014 yılından bu yana toprak kaybediyor. Ülke toprak bütünlüğünü yitiriyor. Bu yüzden savaşın hızlı bir şekilde sonuçlanması son derece önemli. Savaş ne kadar kısa sürerse aslında o kadar az toprak kaybetmiş olacak. Rusya cephesinden bakınca, Moskova ufak adımlarla da olsa hedefine parça parça ulaşmaya devam ediyor. 2014 yılında Kırım’ı ilhak ettikten sonra 24 Şubat 2022’de başlattığı “özel harekat” ‘sayesinde’ Rusya Federasyonu, Ukrayna’da 125 bin km2’lik bir alanı ele geçirmiş durumda. Ülkenin %20’sini kontrol ediyor.

Ukrayna toprak bütünlüğünü muhafaza edebilmek için şiddetle mühimmata

Yazının Devamı

AB ve NATO kepenk kaldırıyor

21 Ağustos 2022

Tatil dönemi sanki sona erdi. Normalde Avrupa Birliği (AB) ile NATO’ya ev sahipliği yapan Brüksel’de tatil rehaveti eylül ayının ilk haftalarına kadar sürüyor. Ancak bu sene tatil rehavetine pek yer yok. 

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, şimdiden mesaiye başlamış durumda. Sırbistan ile Kosova arasında artan gerginliğe yönelik olarak açıklamalarda bulunmak mecburiyetinde kaldı. Milliyet gazetesinin sadık okuyucuları bu sütunda, Moskova’nın Rusya-Ukrayna savaşı çerçevesinde Balkanları da karıştırmaya hazırlandığını yazıp bu hususta uyarılarda bulunduğumu anımsayacaklar. Zira 29 Mayıs’ta Rusya’nın 3 Kasım’da sona erecek olan Bosna Hersek’teki BM Barış gücünün görev süresini yenilememeye meyilli olduğunun altını çizmiştim. 

Stoltenberg, NATO’nun Kosova’ya müdahale etmeye hazır olduğunu söyleyerek, Sırbistan ile Kosova arasındaki gerginliğe siyasi çözüm bulma çağrısında bulundu. AB’nin Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de AB adına, Belgrad ile Priştine arasında arabuluculuğa

Yazının Devamı

AB gözüyle ABD-Çin gerginliği

7 Ağustos 2022

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ziyaretiyle Tayvan konusu yeniden alevlendi. ABD Başkanı Joe Biden, Mayıs ayında Çin’in Tayvan’ın toprak bütünlüğünü tehdit etmesi halinde Washington’un askeri açıdan cevap vereceğini açıklamıştı. 

ABD’nin Çin’e yönelik kaygıları yeni değil. 2000’li yıllarda görev yapan ABD başkanı George Bush’tan bu yana, Washington’un Çin’in Batı’nın çıkarlarını tehdit ettiğine yönelik bir değerlendirmesi var. Başkan Obama da, ABD’nin Pekin’e yönelik tutumu ve stratejik açıdan Çin denizine açılımı konusunda çalışmalar gerçekleştirdi. Ancak bu stratejisini hayata geçiremedi, zira Arap baharı, Suriye krizi ve Afganistan’la meşgul olan Obama, ülkesinin dikkatini bir türlü Çin’e yöneltemedi. Keza başkanlığı sırasında Çin’le ticaret savaşı başlatan Trump, stratejik açıdan ise Çin’e odaklanacak fırsat bulunamadı. 

Çin’in Tayvan’a yönelik

Yazının Devamı

Yaz aylarının Brüksel karışıklığı

31 Temmuz 2022

Avrupa Birliği’nin (AB) başkenti Brüksel Temmuz ayları sonunda rehavete kapılmaya başlar. Yaz rehaveti olarak da niteleyebiliriz. NATO ve AB kurumlarında görev yapan büyükelçiler tatile ayrılır. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg başta olmak üzere, AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Parlamentosu Başkanı tatil havasına bürünürler. Ancak AB üyesi ülkelerin büyükelçileri ekseriyetli tatile çıkmış olsa bile, Brüksel’de hareketlilik ve karışıklık devam ediyor. Hafta başında, AB’ye üye ülkelerin daimi temsilci yardımcıları ile enerji bakanları, Rusya’dan gaz alımını kademeli olarak azaltma kararı aldılar. Macaristan kararı veto etmeye çalıştı. Ancak enerji konusu oy birliğiyle değil, nitelikli oy çoğunluğu ile alınıyor. Macaristan’ın nefesi de kararın alınmamasına yetmedi. 

Aynı Macaristan’ın Başbakanı Viktor Orban, hafta başında Romanya’da katıldığı bir toplantıda ‘Macaristan’da karışık ırk istemiyoruz ve buna izin vermeyeceğiz’ şekilde sözler sarf

Yazının Devamı

Draghi sonrası İtalya AB’yi kaygılandırıyor

24 Temmuz 2022

Avrupa Birliği’nin (AB) en büyük üçüncü ekonomik gücü olan İtalya’da Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Başbakan Mario Draghi’nin istifasını kabul ederek meclisi feshetti ve erken seçim kararı aldı. 25 Eylül’de sandık başına gidecek olan İtalyanlar ülkeyi yönetecek yeni oluşumu belirleyecekler. Şubat 2021’den bu yana başbakanlık koltuğunda oturan eski Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, ülkesinin ekonomik ve siyasi buhran yaşadığı bir dönemde Cumhurbaşkanı Mattarella tarafından göreve çağrılmıştı. Draghi, pandemi sürecini oldukça iyi yönetti. Yetmedi, Avrupa Komisyonu’nun üye ülkeler için ayırdığı 750 milyar Euro’luk ekonomik canlandırma paketinden 200 milyar Euro pay almayı başardı. Avrupa Komisyonu, AB içerisinde Draghi’ye olan güvenden dolayı Roma’nın sunmuş olduğu canlandırma paketini kabul etmişti. 

Koalisyon ortakları da Draghi olmamış olsaydı, Kovid sürecinin bu kadar iyi yönetilemeyeceğini, Avrupa Komisyonu’nun da canlandırma paketine onay vermeyeceğini biliyorlardı. Bu

Yazının Devamı